hesabın var mı? giriş yap

  • çalışıp kazanmaya alışık olmayan aktrolleri şaşırtan olay.

    hayır gören de kadın akp zenginleri gibi kamu arazisine rezidans dikti zanneder.

    edit: sevgili akpliler size cahil dediğimizde kızıyorsunuz ama yani niye böylesiniz

    1- chp son 20 senedir hiçbir şekilde sol değil, cayır cayır liberal.
    2- sol ve sosyalizm çok farklı şeyler. yani "solcu fakir olur" gibi bir önerme, "reza zarrab hayırseverdir" önermesiyle aynı geçerliliğe sahiptir.
    3- avukat dediğin insan selam vermeye bile 200 tl alır. bu durumda kılıçdaroğlunun gidip belle vue yerine kümük bi rezidanstan alması da saçmaymış

  • ota boka trip atmak ve bunun şirin olduğunu düşünmek. bknz : belki de zaten iq'su düşük olan insan.

  • - korelilere saldırdınız mı?
    + yok.
    - maraş'ta alevi katlettiniz mi? *
    + yok.
    - beyazıt'ta bomba attınız mı? *
    + yok.
    - tip'li öğrencileri siz mi öldürdünüz? *
    + yok.
    - inek ne içer?
    + yok.

  • irticayı her yıl düzenli olarak tsk’nın ensesinden söken ve fetö’nün serpilip gelişmesini ve ahtapot gibi ülkeye el atmasını uzun yıllar durdurmuş/yavaşlatmış mgk’ya islamcılar gelip mürtecilerin atılmasını veto etmeye ve kendi kafalarına uygun generalleri kilit yerlere getirmeye başladıktan sonra bu ülkenin boku çıkmıştı.

    akp onu atmayın bunu atmayın diye geleceğin fetöcülerini tskda zorla tuttukça kısa zaman sonra hepsi ordunun sinir sitemlerine çöreklenmiş ve harp okullarında birkaç yıl içinde standlarda zaman gazetesi sızıntı dergisi falan satılmaya başlanmıştı. yeni mezun subaylar “abi kho kantinde zaman ve sızıntı satılıyor alanların sınavları da hep iyi” dediklerinde şaka yapıyorlar abartıyorlar öyle bir şey olamaz sanıyorduk.

    ama günü geldiğinde yapanların yıllarca bilerek ve istenerek vetoyla tskda tutulması sayesinde bu ülkede bir darbe yaşandı. darbe yüzünden de bu ordu ve ülke sadece bu fethullah peşinde iman etmiş tarikatçı öğrencileri değil kendi öz değerini, askeri kültürünün kalbindeki okulları, liseleri de kaybetti. iki pire için 150 yıllık yorganlar yakıldı. kuleli katarlılara acaba hangi gün peşkeş çekilecek diye gazete okuyasımız gelmiyor. şahsen benim öyle.

    şimdi içlerinde bir miktar fetöcü öğrenci olan o okullar fetö yuvası diye yüzlerce yıllık tarihiyle kültürüyle kapandıysa, liselere baştan temiz öğrenci alabilecekken orduyu uzun vadede islamlaştıracağız diye öz kültürünü nasıl söndürdüyseniz, burada da tarikatları bence bir iki sapık yüzünden söndürebilirsiniz. ortaya çıkardıkları tehdit ve bunlara kapılıp gidenler kuleli öğrencilerinin birkaç yüz bin katı.

    o zaman nasıl gık demediyseniz, buna da demeyiverin.

  • aslinda avukat muvekkil diyaloglari na girmistim bu entryyi, istek uzerine buraya da giriyorum.

    (daha muvekkil olmamis bir musteriyle gecen bir diyalogdur aslinda, aradim mamafih daha uygun bir baslik bulamadim.)
    avukat kardesimin basindan geciyor, gecen sene
    yer: rize
    mekan: kardesin ofisi

    m: avukat hanim, ben aileme dava acmak istiyorum
    k: konu nedir?
    m: evlatlik oldugumu ve bunu benden gizlediklerini dusunuyorum.
    k: bunu ailenizle paylastiniz mi?
    m: evet soyledim
    k: ne dediler?
    m: oglum gerizekali misin? 5 cocuktan sonra neden seni evlatlik alalim?

  • "60 değil 70 değil 80 değil oh 90 değil

    100 yıl oldu daha yürek atmaz değil

    bu kalpte 100 yıl daha bitmez sevgin

    gözü olanın gözü çıksın bebeğim

    *

    her taraf metrobüs vefasız olma kalbi kapalı

    sevmiyorsan da atma taş, yürek hep coşkuyla atalı

    bak 100 yıl oldu hemen kıskanma şaşkın yunan

    yıllar oldu sırtakini unutalı sen derdine yan

    *

    cumhuriyetim benim canım bebeğim

    tüm rejimler arasında seni tek geçer deli yüreğim

    oh diyorsam şimdi 100. yaşına

    vefasız padişahlar giremesin kanına

    *

    ne monarşi ne oligarşi belki aristokrasi

    ama en güzeli halkın yönetimi

    benim cumhuriyetim kızıl ötesi, aşıklar müzesi

    100 yıl daha coşar, sanma tekler bu yüreğin füzesi"

    *

    söz-müzik-düzenleme: serdar ortaç

  • eski bir bankacı olarak beni çok da şaşırtmayan paylaşım. çünkü ben uzun süre çalıştığım kurumlarda özellikle üst yönetimdeki insanların (hemen hemen) insanlıktan çıktığını gözlemledim. altlarına davranışları, acımasızlıkları, kimsenin gözünün yaşına bakmadan insanları ekmeğinden edebiliyor olmaları ve daha pek çok zalimlikleri ben bu insanlarda gördüm. öyle şeyler yaşadım öyle şeyler duydum ki, bir insanın bu raddede insani ve vicdani melekelerini kaybetmesini normal karşılar hale geldim.

    bunlar insan değil arkadaşlar. ork gibi bir şey bunlar. kendileri dışında, onları şu dünyada üzecek hiç bir şey yok. yani belki tam anlatamıyor olabilirim, bu tarz insanları yakından tanımak içlerine girmek lazım tam anlayabilmek için.

  • madem abur cubur yemiyoruz kampanyası başladı ben de yazayım dedim. aslında hepimizin bildiği şeyler, ninelerimizin dedelerimizin beslenme şeklini biraz daha şıklaştırıp pratik hale getireceğiz o kadar.

    1- kuru yemişler; kavrulmuş olarak satılanların işlem sırasında katkı maddeleri ile zenginleştirdiği söyleniyor. bu yüzden çiğ olarak tüketebilir ya da tavada, fırında kendiniz kavurabilirsiniz. kabuklu alırsanız daha ucuza gelir. bu biraz süslü, ama siz evinizdeki malzeme ile şöyle servis hazırlayabilirsiniz. link

    2- kuru meyveler; her çeşidi var. şekerlendirilmemiş kuru kayısı, blueberry, kuru dut benim tercihlerim arasında. şekerli olmaması önemli, mesela yaban mersini aslında ekşi bir meyve olup şeker eklenerek kurutuluyor. bunları da şirin kavanozlarla salon ya da mutfağınızın bir köşesine yerleştirebilirsiniz. çok meraklıyım ya da zamanım var derseniz meyvelerinizi kendiniz kurutabilir şöyle şirin şeyler bile yapabilirsiniz. şirin şey1 şirin şey2

    3- taze meyveler; özellikle kış meyvelerinizi bir tabak içinde ortada tutun, araştırmalar buzdolabından meyve tüketmenin çok da sevilmediğini gösteriyormuş. (kaynak: malum)

    4- taze sebzeler; barlarda restoranlarda tırtıkladığımız o sebzeleri evimizde yapmak çok da zor değil aslında. link

    5- kurabiye, kek vs; annelerinizin alışkanlıklarını bir kenara bırakın, bir kaç deneme ile çok sevdiğiniz bir kurabiye ve bir kek tarifi bulun. az miktarda yapabileceğiniz ölçüye uyarlayın. bunu yapabileceğiniz küçük tepsi/kalıp edinin. canınız bu tür bir şey istediğinizde 2 yumurta ile kek yapmanın hiç de zor olmadığını göreceksiniz.

    kendinize kuru meyve ve kuru yemiş alabileceğiniz bir dükkan bulun. ben pazardan alıyorum ama sizinki yolunuz üzerinizde olsun. sağlıklı beslenmenin yolu pratik olmaktan geçer, bunu sağlayamazsanız bir bakmışsınız tekrar kötü beslenmeye başlamışsınız.

    yukarıda yazdıklarım başlangıç düzeyi, dünya uzun süredir buna kafa yoruyor. özellikle de çocuklarını sağlıklı beslemek için. üzgünüm ama kötü abur cuburların pazarı eğitimsiz ve fakir insanlar artık. bir an önce beslenme alışkanlıklarınızdan çıkarmaya bakın.

    şimdilik bu kadar aklıma geldikçe editlerim.

  • keanu - ben seçilmişim morfius abi.

    morpheus - psikolojik bir şey varsa ne olacak? öyle zannediyorsun ama öyle değilse ne olacak? bir psikologa görün.

    keanu - bir john wick'in yüzü oluyorum, bir ben oluyorum. bir o oluyorum, bir ben oluyorum. ben olduğum zaman asker kıyafeti giymişim, havacı, asker kıyafeti, yüzbaşı.

    (bkz: keanu reeves'in mehdiliğini ilan etmesi)