ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
spikerin soruya cevap almadan yeni soru sorması
-
canlı yayınlarda çokça rastlanan bir hadisedir, şu şekilde gerçekleşir.
- eee, ahmet orda atmosfer nasıl?
- (ahmet bir süre kafa sallar, eli kulağındadır) eaaa, melih burda atmosfer...
- toplantı nasıl geçti ahmet?
- ...atmosfer yedi katm... (susar, eli kulağına gider, kafa sallamaya başlar yeniden, duyum almıştır) melih toplantıda almanya...
- toplantıda ırak meselesinin de konuşulduğu söyleniyor doğru mu ahmet??
-... dış işleri bakanııı... (yine duyum almıştır, el kulağa gider, kafa sallanır) evet melih, ırak meselesi dee...
- peki almanya dış işleri bakanının toplantıdaki...
- melih oraya gelirsem ananı skerim senin, iki dakika sus da dinle be!
dünya kadınlar günü
-
bugünkü haline (tarihine) birkaç basamaktan sonra gelmiş özel gün. üşenmiyor yazıyorum, şöyle ki:
- "kadınlar günü" adıyla bir günün ilk kez dile getirildiği tarih, 28 şubat 1909'du (aslında şubat ayının son pazar günü). amerikan sosyalist partisi'nin 1909 tarihli bir bildirisinde geçen bu kadınlar günü ifadesi, uluslararası olmasa da, tarihteki ilk örnektir. ağustos 1910'da yine bu partinin öncüllüğünde yapılan uluslararası bir toplantıda luise zietz ve clara zetkin'in önerileriyle, 1911'den itibaren, kadınlar günü 18 mart olarak belirlendi ve bu gün ilk defa, uluslararası düzeyde, "dünya kadınlar günü" olarak belirlenen ilk tarih oldu. bunun yanında amerika birleşik devletleri'nde şubat ayının son pazar günü, ulusal kadınlar günü olarak kutlanmaya devam etti.
- 1913'te, rusya'da kadınlar, amerika'da olduğu gibi, şubat ayının son pazar günü'nü, kadınlar günü olarak kabul ettiler. ancak rusya'da julien takvimi kullanıldığı için, julien'de yaklaşık olarak 22-28 şubat arasına denk gelen hafta, gregoryen, yani miladi takvimde 7-13 mart arasında denk geliyordu.
- 1917'de rusya'da petrograd'da, (st. petersburg'da) o yıl gerçekleşecek olan iki devrimden ilki, şubat devrimi gerçekleşti. julien takviminde 23 şubat'a denk gelen (miladi 8 mart) gün, kadınlar günü de olması dolayısıyla başlayan işçi kadınların protestoları, bir devrim girişimine dönüştü. ekim 1917'den, ekim devrimi'nden sonra da 8 mart, hem rusya'da hem de bütün dünyada dünya kadınlar günü olarak belirlendi. sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği'nin resmi tatilleri arasına 1965'te "8 mart dünya emekçi kadınlar günü" olarak girmesinden sonra da, emekçi sıfatı da, dünya genelinde yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
yani aslında ruslar'ın julien'e göre amerikalılar'ı kopyalamasından ve sonrasında yine julien-gregoryen farkı gözetilmeden ayarlanmasından dolayı bir anda 8 mart'a gelen bir gün dünya kadınlar günü. takvimler arası farklar gözetilseydi, bugün hala şubat'ın son pazarı kutlayacağımız gün olacaktı. veya 18 mart'ta da olabilirdi. tarihin de bir önemi yok aslında. ama işte 8 mart'ın olayı da kısaca budur.
p.s. emekçi veya değil, kadınlar gününüz kutlu ola canlar.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
peki hadi twitter'i kapattınız
facebook'u kapattınız
süleyman demirel'i niye kapattınız?
http://i.imgur.com/xb3kk1r.jpg
ek 1: peki aziz yıldırım?
ek 2: peki deniz baykal?
tecavüzün dayak yemekten kötü olmaması
dünyanın en güzel cümlesi
-
(bkz: korkma ben varım)
arda turan
-
eger gercekten geldiyse ilk 11 soyle sekillenir:
---------------muslera
mariano--maicon-denayer--linnes
---------ndiaye-----fernando----
feghouli----belhanda---gary/tolga
-----------------gomis
gata'nın adının sultan abdülhamid olarak değişmesi
-
birilerinin! göstere gostere türkiye cumhuriyeti ve atatürk'ten intikam alması.
als
-
motor nöron hastalığı olarak bilinir.
als hastaları kırılgan, empatisi yüksek ve mesleki konularda obsesif kişilerdir. büyük bir çoğunluğu çalışma hayatlarını sürdüremez. % 60'ı evde solunum desteği alır. son 3 ayda % 10 kilo kaybı varsa devlet enteral beslenme belgesi çıkarır.
% 57 çatal-bıçak kullanamıyor.
% 60 ev işi yapamıyor.
% 66 kişisel bakımlarını gerçekleştiremiyor.
% 52 yatakta dönemiyor.
sinir, öfke, umutsuzluk, değersizlik, gelecek kaygısı, sosyal çevrede yer alamama, duygusal destek beklentisi, idrara çıkma, dışkılama, konuşamama genel problemlerdir.
hastalığın kesin tedavisine yönelik çalışmalar devam etmekle birlikte çok az sayıda insan kendini ifade edebilecek durumdadır. maddi imkanlar çerçevesinde çalışmalarını devam ettirenler, bundan çok daha önemlisi hayatını devam ettirenler vardır.
iş görüşmesi diyalogları
-
- ilk mülakatınız sanırım?
+ evet nereden anladınız?
- ikidir insan kaynakları'na öğrenci işleri diyosunuz da..
based on a true story :(
hesap istemek yerine kasaya giden varoş müşteri
-
gereksiz bir gösteridense düz şekilde işi halletmeye bakan adamdır. gelsin garson bana hesap getirsin, şunu yapsın bunu yapsın diye kasılmaya ne gerek var. yere çatal düşünce de ben alırım, yemeğin bitiminde masadaki çer çöpü toplamada garsona yardımcı olurum. bana göre olması gereken davranış da bu. o garson, orda zaten asgari ücrete, belki iki katına falan çalışıyor yani. zaten tüm gün ayakta durmayı, müşterilerle ilgilenmeyi gerektiren yorucu bir meslek, ki karşılığını kesinlikle alamamakta. daha ne kasıyonuz şekilci olacağım diye. koyverin gitsin.
kezbanik şiir denemeleri
-
level 72 bir kezban olarak bir örneğini verdiğim şey:
"beni çekemiyorsan, anten tak,
sen bana değil de, kendi yaptıklarına bak,
neden böyle davrandığımı merak ediyorsan,
ufff snne be slk.:ss.s.s:s"
robot süpürgeler evleri dinleyebilir
-
telefonlar dinliyor zaten süpürge de dinlesin
onun neyi eksik ki