ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
galatasaray
-
rakip takım yöneticileri tarafından ısrarla yok sayılmaya çalışılan kulüptür. siz yok sayınca yok olmuyor işte.
''beşiktaş isterse arena'da oynar.'' fikret orman
''fenerbahçe isterse hamit'i alır'' ali yıldırım
''hamit'i alıyorum, stadı da vermiyorum amk.'' ünal aysal.
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
evrende olup biten herşeyi * hesaplamamızı sağlayan, gayet ürkütücü görünüşlü bir denklemin varlığı. şöyle ki.
diyelim ki "gökyüzü neden mavi, atom çekirdeği nasıl bir arada durur, dna'nın şekli neden böyledir?" bilmek istiyorsunuz. prensipte, yeteri kadar güçlü bir bilgisayarınız varsa, bu denklemi kullanarak bunları hesaplamanız mümkün. ama bir problem var. aslında bu denklemdeki terimlerin her biri, parçacıkları ifade ediyor. ama bu denklemde fazladan bir sembol var: h. h higgs bozonunu temsil ediyor. higgs parçacıkları bu matematiğin işlemesi için gerekliler. yani bu denklemle yapabileceğimiz bütün ince detaylı hesaplar, fazladan bir parça olmadan mümkün olmuyor. cern deneyindeki tüm uğraşlar aslında bu denklemi işler hale getirebilmek için.
sergen yalçın
-
-sneijder 3.5 yıllık sözlemesini tamamlamadan gider.
-neye dayanarak söylüyorsunuz sergen.
-koltuğa dayanarak.
üç tarafı denizle çevrili ülkeden yüzücü çıkmaması
-
3 tarafi havuzlarla cevrili bir ulke olmadigimiz icin olabilir. ayrica 3 tarafi antrenorlerle cevrili bir ulke olmadigimiz icin de olabilir. ayrica avrupadaki gocmenlerimiz ulkenin 3 tarafi havuzlar ve antrenorlerle cevrili olmadigi icin gocmediginden olsa gerek, yuzucu olmuyor olabilir.
mesaj uzerine aciklama editi: havuz dediysek melih gokcek fiskiyesinden bahsetmiyoruz, yuzme havuzu o, olimpik olanindan, hani dikdortgendir, kulvarlari vardir falan
25 nisan 2014 beşiktaş kulübünün tarihi çağrısı
-
beşiktaş'lı olmaktan gurur duyma sebebidir. tarihi centilmenlik vakaları ile dolu olan bir camianın yeniden süleyman seba ruhunu, baba hakkı ruhunu tüm futbolseverlere aşılamak istercesine yaptığı aleni çağrıdır. türk futbolunda alışık olmadığımız bir psikoloji bu son yıllarda. yazıyı kaleme alan, sitede yayınlatan kişilere kocaman bir helal olsun!
--- spoiler ---
beşiktaş jimnastik kulübü olarak, bu zamana kadar türk futbolunun gelişmesi ve dönüşmesi için de hizmet ettik. herkes biliyor ve kabul ediyor ki, futbol dünyanın en güzel oyunudur. ancak futbol taraftar varsa vardır ve her şey taraftarın güzel futbol seyretmesi, eğlenmesi ve coşması için vardır.
bu nedenle çok önemli bir konuya dikkat çekmek istiyoruz. bilindiği gibi 2013-2014 futbol sezonunun sonuna yaklaştık ve ezeli rakibimiz fenerbahçe, bir puan daha alarak şampiyonluğunu ilan etme amacında. fenerbahçe bu puanı alır ya da alamaz; işin bu noktası futbolun cilvesi içinde. fakat gerek fenerbahçe spor kulübü yöneticileri, gerekse de taraftarı, tff’nin verdiği bir maç seyircisiz oynama (kadın ve çocuk izleyicilere açık) cezası nedeniyle şampiyonluk kutlaması planlarını ertelemek zorundalar. tahkim kurulu bu cezayı onadı, fenerbahçe’nin erteleme talebini de reddetti.
biz de diyoruz ki; madem futbol sevgidir, dostluktur, kardeşliktir. madem futbol taraftarla bir olma, coşma ve kutlama yapmaktır. işte bu yüzden türkiye futbol federasyonu, şampiyonluk coşkusu yaşamak isteyen fenerbahçe taraftarı için bu cezayı ertelesin ya da kurallar dahilinde başka bir formül bulsun.
saygılarımızla,
beşiktaş jimnastik kulübü
--- spoiler ---
3 eylül 2014 türkiye finlandiya basketbol maçı
-
cenk'in üçlüğüyle goool diye tavana zıpladığım maç. napalım amk gundiyiz anlamıyoz ama ülkemizi seviyoz.
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
türk hava yollarının ilk çıktığında adının türk kuşu olması ve bu yüzden sefer sayılarının tk ile başladığıdır.
benim ufkum o kadar geniş olmadığı için kolayca iki katına çıkabiliyor.
yıllar sonra edit: yıllar sonra hala soranlar var. uydurmadım arkadaşlar internette böyle bilgiye denk geldim ben de şaşırdığım için paylaşmak istedim bakın mesela bu sitede var. bana soracağınıza google'da yazsanız kaynaklara daha kısa zamanda ulaşabilirsiniz.
daha fazla bilgi için (bkz: türk kuşu)
görme engelli oğluna maç anlatan baba
-
yaşarken ve burnunun dibindeyken bile çocuklarını psikolojik öksüz/ yetim bırakan ana babaların yanında; eli bırakıp, ayağı öpülecek '' baba ''dır. ''ben'' değil ''biz'' diyebilendir. bravo.
sonradan gelen edit: (bkz: başlığın yazarın başına kalması). ilk entry'de bir video vardı, şimdi fark ettim silinmiş. neyse.
derin futbol
-
ahmet cakar: "beyler entellektuel seviyenize hayranim".
yillardir bu sozu soylemesini bekliyordum.
son 30 yılın en iyi beşiktaş kalecisi
-
(bkz: daniel pancu)
18 şubat 2016 galatasaray lazio maçı
-
maç sonrası spiker sabri sarıoğluna soruyor roma'da çok zor bir 90 dakika bizi bekliyor diyebilir misiniz?
sabri : roma'da çok zor bir 90 dakika bizi bekliyor.
iranlı messi
-
bu iranlı messi değil kardeş. bildiğin arjantinli olan bunun çakması.
vallahi ilk selfi çeken vatandaşın neyi messi'ye benziyor ki diye baktım. ben formalı olanı messi öbürünü benzeyen sandım.
benim gibi olan var mı lan?
edit: herkeste aynı etkiyi yaratmış valla. yeşillendirenleriniz bol olsun :)
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
-
neden hamsterları severken farelerden nefret ediyoruz? yavru kedileri sevip, kucaklarken neden rakunları sevmiyoruz? kuşları evde tutabilmek için bakımları ve beslenmeleri için bir ton para harcarken, yarasaları evin dışarısında tutabilmek için para harcıyoruz?
araştırmacılar, bunun en büyük sebeplerinden birinin büyükannemiz ve büyükbabalarımız, arkadaşlarımız, hollywood ve ingiltere kraliçesi olduğunu söylüyor. başka bir deyişle, bunun sebebi kültürümüz.
“some we love, some we hate, some we eat,” adlı kitabın yazarı hayvan davranışçısı hal herzog 30 yıl boyunca insan-hayvan bağlantısını inceledi. hal herzog’e göre bazı hayvanları sevmemizin ve diğerlerinden nefret etmemizin nedeni kompleks.
herzog’e göre bazı hayvanlardan nefret etmemizin sebebi insan doğası. kısmen biyolojik, kısmen kültürel, kısmen anlamadığımız sebeplerden dolayı bazı hayvanlardan nefret ediyoruz.
eskiden evcil hayvan beslemenin insan doğasının temel bir özelliği olduğunu ve bu durumun ebeveynlik içgüdülerini tetiklediğini düşünen herzog, kültürün biyolojiyi geride bıraktığını 'evcil hayvan' için bir sözcüğü bile olmayan kültürlerin var olduğunu söylüyor.
abd'deki hanelerin yaklaşık üçte ikisi en az bir evcil hayvana sahip ve amerikalılar ne tür yaratıklarla evlerini paylaşıp paylaşmayacakları konusunda oldukça seçici. amerikalılar geçen yıl evcil hayvanlarına yaklaşık 60 milyar dolar harcadı ve bazıları evcil hayvanlara çok benzeyen haşerelerden kurtulmak için 7,8 milyar dolar daha harcadı.
ulusal zararlılarla mücadele derneği sözcüsü cindy mannes’e göre, “haşere, sevmediğiniz her şeydir “. cindy mannes, insanların karıncaları evlerinden yok etmek için diğer haşerelerden kurtulmak için harcadıkları paradan daha fazla para harcadıklarını, ancak bazı insanların evlerinde ise karınca çiftlikleri olduğunu belirtti.
evcil hayvan ve haşere arasındaki çizgi, dünyanın neresinde olduğunuza bağlı olarak değişir.
köpekler batı ülkelerinde evcil hayvan, bazı orta doğu ve asya ülkelerinde kirli haşarat olarak görülürken, başka yerlerde lezzetli bir yemek olarak kabul edilir.
pennsylvania üniversitesi veterinerlik okulu'nda hayvanlar ve toplum etkileşimi merkezi direktörü james serpell, kültürün evcil hayvan/haşere seçiminde büyük bir itici güç olduğunu, ancak geçici heveslerin ve modanın bu durumu tam anlamıyla açıklayamadığını söylüyor.
serpell, “insanların birlikte büyüdükleri hayvanlardan etkilendiklerini, köpeklerle büyüyenlerin ömür boyu köpek insanı olma eğiliminde olduğunu, hatta belirli köpek ırklarını tercih etmeye meyilli olduğunu söylüyor “ serpell’e göre hepimiz aynı modayı takip ediyor olsaydık, sadece bir avuç ırk olurdu, ama hepimiz aynı modayı takip etmiyoruz ve farklı yönlere gidiyoruz.
serpell, biyolojiyi, özellikle beyin kimyasını da göz ardı edemeyeceğimizi söylüyor. anneler bebeklerine baktığında salınan hormon olan oksitosin örneğini veriyor.
serpell’e göre köpeklerle kurulan göz teması, insan beyninde bağlayıcı hormon olan oksitosinin salınımını tetikliyor ve ayrıca köpeğin beyninde oksitosin salgılatıyor. kurtlarda ise böyle bir durum yok. görünüşe göre zamanla, bu tür davranışlar için köpekleri seçmiş olabiliriz. bu durum bize sevildiğimizi ve ilgilenildiğimizi söylüyor ve karşılığında köpeğe sevildiğini ve ilgilenildiğini söylüyor. bu hissiyatı bahçenizi kazan bir köstebekten ya da kuş yemliğinizi yağma eden sincaptan almamız mümkün değil.
1989'da california'da yapılan bir araştırma göre, evcil hayvan seçimi kişinin kişiliğiyle güçlü bir şekilde ilişkili. örneğin, at sahibi olan erkekler saldırgan olma eğilimindeyken, at sahibi kadınlar rahat olma eğiliminde. kuş sahipleri etkileyici ve dışa dönük. yılan sahipleri alışılmadık.
ancak bazı evcil hayvan seçimleri mantığa uygun değil. işte kültür burada devreye giriyor.
herzog soruyor “bulldogunuz olmasını ister misiniz?” eğer cevabınız evet ise “o zaman veterinerinizin çocuklarını üniversiteye göndereceksiniz. … 40 ila 50 yıl içinde, çalışmak için yetiştirilmiş atletik bir hayvanı aldık ve onu bu dev, salyaları akan, kaşıntılı, nefes alma güçlüğü, kalp sorunları olan bir şey yığınına dönüştürdük… ve çok fazla osurmaya meyilliler.
uzmanlar, evcil hayvan beslemenin en az 12.000 yıl ve muhtemelen daha da geriye gittiğini söylüyor.
mıt tarih profesörü harriet ritvo'nun evcil hayvan beslemenin ortaya çıkışıyla ilgili bir makalesine göre, genellikle toplumun en zengin insanları bu eğilimi başlattı ve sonunda orta ve alt sınıflara yayıldı. harriet ritvo, amerika birleşik devletleri ve ingiltere'de evcil hayvanların yalnızca son iki yüzyılda sıradan hale geldiğini ve kültürün itici bir güç olarak güçlü bir argüman olduğunu söyledi.
moda, akran baskısı ve trendler devreye girdiğinde, burada ve şimdi bir evcil hayvan olarak görülen bir hayvanın, başka bir yerde veya zamanda nasıl bir baş belası olabileceğini görmek zor değil.
örneğin, eski mısır'da kedilere değer verilir ve bazen onlara tapılırdı, onların zarif iyi şans tılsımları oldukları düşünülürdü. bununla birlikte, orta çağ avrupa hıristiyanları, kedilerin, özellikle de siyah olanların şeytani haşereler olduğunu düşündüler. 18. yüzyıla gelindiğinde, kediler kraliyet ailesinin bir parçası haline geldi. ingiliz hükümdarları genellikle köpekleri ile tanınmalarına rağmen, kral charles ve spaniels cinsi köpekleri ve kraliçe elizabeth ve corgis cinsi köpekleri, kraliçe victoria kedilerine bayıldı ve 19. yüzyıl ingiltere'sinde kedileri yeniden havalı hale getirmede itici bir güç oldu.
why we love dogs and cats but not bats or rats
pet keeping
h. şükür dedi diye değiştirilen trt spikeri
-
ne deseydi, mahmut tarafından mı atıldı deseydi. tam bir gerizekalılık örneği,
dünya kupalarında en hızlı gölü, akp milletvekilliği de yapmış olan "hakan şükür" atmıştır.
beni de değiştirsinlet bakalım