• "duygular düsünceler ile sekillenir. bir olay karsisinda otomatik olarak cesitli dusunceler gecer insanin aklindan ve bu dusunceler de o olay karsisindaki duygularini belirler. bu baglamda dusuncelerimizi degistirebilirsek, duygularimizi da degistirebiliriz."
    varsayımından (bkz: bence de) yola cikan terapi bicimidir.
  • çarpıtılmış ve bozulmuş düşünceye niyet etmesi tüm psikolojik rahatsızlıklarda yaygındır, düşünce prosedürlerinin gerçekçi değerlendirme ve değişiklikleri duygulanımda ve davranışta düzelmeyi amaçlayan terapi türüdür. bilişsel terapi insanlara kendi bozuk düşünce ve inançlarını, tanımlama değerlendirme ve değiştirmeyi öğretmeye çalışır
    bilişsel terapilere göre bozuk bilişlerin gelişimine kişinin biyolojisi, genetik yatkınlığı, hayatları süresince yaşadıkları deneyimleri, öğrenme ve bilgi birikimlerini içeren bir çok faktör katkıda bulunmaktadır. beck'e göre “bozuk inançların kişilerin genetik yatkınlığı ve diğer insanların ve travmatik olayların istenmeyen etkisi altında kalma arasındaki ilişkiden kaynaklandığını düşünmekteyiz”, çarpıtılmış bilişler, çocuklukta şekil almaya başlar ve kişilerin temel inançlarını yansıtır, bilişsel tenkide açık olma durumlarını etkileyen hayat olaylarıyla ilgili problemlere daha dirençsiz yapar. bu yaklaşım şu ana odaklansa dahi, büyük kapsamlı giriş görüşmesi tavsiye edilir, böylelikle klinisyenler danışanlarının gelişimini ve geçmiş yaşantılarını daha iyi anlarlar.
    ha bu arada ben psikolog değilim.
  • yapılandırılmış (zaman ve plan bakımından) olması onemli bir özelliğidir. her bozuklugun modeli vardır ona göre bir yol izlenir ki bu da belirlidir. terapiye başlarken nasıl ilerlenicek, ne kadar sürecek gibi soruların cevabı az cok bellidir. bu nedenle de gereksiz zaman, para ve efor harcatmaz. bir de en güzel özelliği burada danışanın pasif olmamasıdır. öylece oturup terapistten bir şeyler beklemez, kendi değişimini kendi yaratır. aaron t beck'in kurdugu bu alanın egitimi de kendi enstitusunden alınabilir ama alınmayadabilir. kognitif terapistim demek icin illa oradan sertifika gerekmez. türkiye'de de sertifikalı üç kişi vardır eğitimini veren. bunlar emel stroup, mehmet sungur ve hakan türkçapar'dır. ilk bakışta çok sıkıcı ve katı görünse de egitimini aldıkça anlarsınız ki öyle degildir aslında esnektir bile.
  • kişi terapinin sonunda kendi kendinin terapisti olur. sorunlarını kendine danışarak çözer.
  • “bilişsel davranışçı terapi bir psikoterapi türüdür. insan davranışı ve duygulanımını inceleyen psikolojik modellerden yararlanılarak geliştirilmiştir. bilimsel bir zemin üzerine kurulu olup birçok psikiyatrik bozukluk ve geniş bir sorun alanında etkili olduğu kanıtlanmış bir tedavi yaklaşımıdır.
    davranış tedavileri, genel bir tanımla öğrenme ilkelerinin davranış bozukluklarının analiz ve tedavilerine sistematik bir biçimde uygulanışı olarak tanımlanabilir. davranış tedavileri doğrudan uyumsuz davranışlar üzerine odaklanır. davranışçı tedavide bireye tedavinin mantığı aktarılıp, kaygı verici durumlarla karşılaştığında kaçmak yerine, kaygıyla başa çıkmak konusunda ne tür yöntemler uygulayabileceği aktarılır.
    bilişsel teoriye göreyse çocukluk çağındaki deneyimler öğrenme yoluyla bazı temel düşünce, sayıltı ve inanç sistemlerinin oluşmasına neden olur. bu temel düşünce ve inançlar „şema“ olarak adlandırılır. bu şemalar katı düşünce kalıpları olup, yaşamın daha ileri dönemlerinde bireylerin kendileri ve yaşadıkları dünyaya ilişkin algılarını biçimlendirmekte kullanılır. psikiyatrik bozukluklar, bireyin bilinçli olarak farkında olmadığı bu olumsuz kalıpların içeriğindeki temel düşünceleri destekleyen bir yaşam olayının ardından gelişir.
    tedavide danışan kişi ile terapist çeşitli sorunları belirlemek ve anlamak için, iyileşmeyi hedef alan bir işbirliği içinde düşünce, duygu ve davranışlar arasındaki ilişkiler konusunda çalışırlar. bu yaklaşım genellikle “şimdi ve burada” üzerine, yani o anda güncel olarak kişide sıkıntı yaratan sorunlar üzerine odaklanır. çeşitli hastalıkların yaşamı kısıtlayan etkileri hastayla birlikte saptanır. bireyin hastalığı nedeniyle yapamadığı çeşitli aktiviteler tedavideki hedefler olarak belirlenir ve tedavi sonunda hastalığın yaşam alanlarında oluşturduğu kısıtlanmalar ortadan kaldırılarak yaşam kalitesinin iyileştirilmesi amaçlanır. bu tedavi yaklaşımında tedavi süresi oldukça kısadır.
    kişinin öz kaynaklarını kullanarak sıkıntı yaratan durumlarla başa çıkabilmesine yardımcı olacak becerileri kazandırmak asıl hedeftir. terapist ve danışanın birlikte çalışarak saptadığı hedeflere ulaşmak ve “değişim” yaratabilmek için seanslar sırasında öğrenilenler seanslar arasında uygulamaya geçirilir. seans içinde terapistten öğrenilen bilginin beceriye dönüştürülebilmesi için uygulamada “ev ödevleri” ya da egzersizlerden faydalanılır.
    özetle bilişsel davranışçı terapi sıkıntı yaratan belirtileri hedef alan, sıkıntıyı azaltmayı, düşünce biçimlerini yeniden gözden geçirmeyi ve sorun çözmede yardımcı olacak yeni stratejiler öğretmeyi amaçlayan etkililiğini araştırmalarla gösterilmiş bir psikoterapi türüdür.
    bilişsel davranışçı terapilerde terapist ve danışan birlikte danışanın sorunu hakkında ortak bir fikir edinerek sorunu birlikte anlamaya, mevcut sorunun danışanın düşünce, duygu ve davranışlarını ve gün içindeki işlevlerini nasıl etkilediğini belirlemeye çalışırlar.
    danışanın kişisel sorunlarının anlaşılmasını izleyerek terapist ve danışan bir sonraki aşamada tedavi hedefleri belirleyip bir tedavi planı oluştururlar. terapinin amacı danışanın sorunlarını çözmekte halen kullandığı baş etme yöntemlerinden daha yararlı olabilecek yeni çözümler üretebilmesini sağlamaktır. bunu izleyerek, danışanın terapi seansları içinde öğrendiklerini terapi seansları arasındaki süreç içinde de uygulaması istenir.
    pratik bir takım zorunlu durumlar bir yana bırakıldığında (belli bir süreyle terapiye gelebilme imkanı gibi) terapinin ne kadar süreceği terapistle danışan tarafından birlikte belirlenir. genellikle 2-3 seanstan sonra ilk seanslarda ortaya konulan amaçlara ne kadar sürede ulaşılabileceği konusunda terapistin bir fikri oluşabilir. bazı danışanlar için 6-10 görüşme gibi çok kısa bir süre yeterli olabilir. daha uzun süreli çözüm gerektiren kişilik bozuklukları gibi durumlarda danışanlar aylarca hatta bir yılı geçen bir süre boyunca terapiye devam etmek durumunda kalabilirler. danışanla başlangıçta, çok ağır bir kriz durumu söz konusu değilse haftada bir kez görüşülür. kişi kendini daha iyi hissetmeye başlar başlamaz seansların aralığı açılmaya başlar önce 15 günde bir daha sonra üç haftada bire doğru görüşmeler kademeli olarak seyrekleştirilir. bu henüz terapide iken öğrenilen becerilerin gündelik hayat içinde uygulanarak denenmesi şansını verir. terapi sona erdikten 3, 6 ve 12 ay sonra birer güçlendirme seansı yapılır.
    bilişsel davranışçı terapi ile birlikte ilaç tedavisinin birlikte yürümesi mümkündür. ilaç kullanılması gerektiğini düşündüğü durumda terapistiniz bu durumu size söyleyerek durumun avantajlarını ve dezavantajlarını sizinle tartışacaktır. birçok durum hiç ilaç kullanmadan tedavi edilebileceği gibi sadece ilaç kullanımıyla geçen sorunlar söz konusu olabilir. her iki tedavi türünün de etkili olduğu durumlarda tercih danışmaya gelen kişiye bağlıdır. bazı durumlar genellikle iki tedavinin birlikte kullanımına daha iyi cevap verir.
    bilişsel davranışçı terapinin çocuk ve ergenlerde kullanımı da oldukça iyi sonuçlar vermiştir. genellikle depresyon, anksiyete bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, enürezis noktürna, travma ve travma sonrası stres bozukluğuyla ilişkili semptomların tedavisinde kullanılır."

    kaynak
  • oniki senelik teşhis ve gelli gitli tedavi, ve de başka bir ülkede tekrar başlanan tam beş yıllık bir süreçten sonra dün son seansına girdiğim terapi.

    birkaç hafta önceki seansta doktorum* artık stabil olduğumu ve terapilik bir durumumun kalmadığını söylemişti. ben de aynı şekilde, artık kendisinin benim için yapabileceği bir şey olmadığını düşündüğümden kabul ettim, hatta hâlâ kendime ilaçsız çok güvenmememe rağmen ilacı azaltarak tamamen kesmeyi de kendim teklif ettim. böylece dünkü son seansa girdik, "umarım bir daha görüşmeyiz ehe ehe" esprileriyle ayrıldık ve dosyayı kapattık. "kötü olursan yine gel" dedi. o da biliyor öyle bir ihtimalin hep olduğunu; teşhisim düz depresyon değil, doğru zamanda doğru bir tetikleme ile ağır depresyona dönüşebilecek distimi sonuçta.

    umarım yakın zamanda olmaz ama, yine bir "kendimi öldürmek istiyorum ama onu bile becerememekten korkuyorum" noktasına geldiğimde tekrar görüşecegiz sevgili kognitif.
  • deprosyon tedavisinde diger terapilere oranla cok daha etkili olan terapi turu.
  • uygun olmayan olumsuz ve kisinin kendine odakli düsünce örüntülerini tanimlamayi ve degistirmeyi hedefleyen bir terapi türü.
  • babası aaron t. becktir. ayrıca her seanstan sonra ödev verilir.
hesabın var mı? giriş yap