• bezgin bekir misali yeni sözlük yazarı
  • en son n tane sebepten dolayı başını duvarlardan duvarlara çarpan haliyle gözümün önünde olan dürüst anlatıcı, güvenilir dinleyici, derin insan. "o kafa sana lazım olum" şeklinde bir hatırlatmayı kendime borç bilir, biran önce özüne dönüp, "çalarım bir ortaçgil, gülerim, ağlarım, keserim alakamı her türlü sert zeminle" moduna geçmesini temenni ederim.
  • hayatın siestaya eşitlendiği noktadan gerçekliğe doğru süzülmenin sıkıntılarıyla yüzleşmekte olduğunu düşündüğüm vefakar** kişi.
  • ilk olarak 98 yılında istanbul üniversitesinin bodrum katındaki rutubetli bir ingilizce hazırlık sınıfında tanıştığım, zaman içinde tanıştığım görüştüğüm bir çok kişi şu an sadece hafızamda bir isimden ibaretken hep yanımda olan, ortaçgil, mfö, fikret kızılok, yılmaz erdoğan gibi değişmez konularda tartışmalara girip barınakta * uzlaştığım, bir yaş küçüğüm, yüksek lisanslım, can dostum... ****
  • yıllardır eleştirileriyle, bugünlerde de iltifatlarıyla boynumu bükmeme neden olan insan *
  • altı saniye içinde yine beynini acımasızca bulandırmamın ardından***, yine yine sabırtaşı olup ayaklarımın altına kırmızı halı misali serdiği geniş dayanma eşiklerinin yanında, taşınmazlarım* dolayısıyla kaçınılmaz şekilde bulaştığımız ağırlık muhabbetlerine istinaden ortalara savurduğum kinayeli* teşbihlerime**, "sana yakışıyo" yaklaşımları getiren, cümle sonlarındaki bazı noktaların ardından, cevap hakkı kendine geçtiğinde çalan telefonlara* muhtaç bıraktığımın şahidi olduğum*, anlaşılmazlarımı halka arzımda senetlerin çoğunu topladığını görmemle arada şaşkınlıklara da sürüklendiğim, tarafımca mimlenmiş oğlak familyasının marjinal bölgeyi mesken tutabilmiş istisnai üyelerinden**.

    başarılar dilenen çok taze iş insanı ayrıca..

    (bkz: sevgilerimle)

    edit1: 5 dak da yazdım evet ama 18. kez düzeltiyorum. kendime hiçbişey demiyorum.
    edit2: 20 oldu. susuyorum.
  • sanat anlayışı yaftası altında, aslında direkt şahsıma yapıştırdığı elitist* yakıştırmalarını unutup takım elbiseli hallerde iş seyahatlerine çıkmış oksimoron harikası. şimdiden yollarını gözlemeye başladığımız, yokluğunda, keskin nişancı hippolyte tavırlarımla* savurduğum hedefi şaşmaz* oklarımdan nasibini almaya hak kazanmış şükela kişilik.

    berisinde, gerçekte birbirimize ciddi ciddi hiç kızamadığımız için*, trajedi meyilli kişiliğimle çomak sokmaktan, saldırmaktan, damarları üzerinde tepinmekten kendimi alamamaktayım*.

    *
    güven ve dostluk kavramlarını, aynı anda, başka çok az yerde bulabilmekden mütevellit, gözümün önünden hiç kaybolmamasını dilemekteyim*.
  • türkmenistanlarda sheratonlarda kalıp, "kontorum bitti aramayın beni. size de giriyo bana da" diyen şahsiyet. *
  • türkmen ellerde bizi kendinden habersiz bırakmış kişi. buradan kendisine sesleniyoruz: "kaçırıldın mı olm" *
hesabın var mı? giriş yap