• non/serviam kanalının gülü.ayrıca össde 220 puan alarak bogaziciyi kazanan ablamıs.
  • basketboll da takım arkadaşım benim o. o asist yapar ben atarım. ama öss nin bokunu çıkararak aramızda "hassittir lam hayvanmısın" gibi ünlem cümleleri kurmamıza yol açmıştır. pek bi severiz onu biz. en çok da ben severim hatta blacksunshineeeeeeeeee derim o gelince o da bana agoniiiiiiiiiiii der çok sevişiriz biz bu şekilde öle.. geçen gün bana denyo deyip çıktı bi daha da gelmedi
  • endüstrinin biriciği, müthiş kafa, mor çantalı, süper sesli, şipşirin, serviste dört gözle beklediğim canım, yirim onu ben...*
  • 8 senedir yanımda olan önce ortaokul sınıf arkadasım sonra lisede sıra arkadaşım şimdi de yurtta yan oda arkadaşım olan şipşirin, cici, bitanecik insan. seni ben pek cok pek cok sewerim
  • (bkz: blackshine)
  • nasil tanimlanacagi bilinemeyesi kisilik. cene desen onda, boyle efendim bir takim taskinliklar mi istersiniz, o da var gani gani. bir de hunhar bir sepultura'ci, kronik soulfly hastasi, max cavalera denilen ipe sapa gelmez herife tapan bir kisikizi simdi bu blacksunshine. bir de oyle rumuzlar boyle hep bir karanlik, hep bir hinlik. ustune ustluk sozcuklerin arasina (gercek hayattaki konusmalarinda oldugu gibi) bosluk koymamis, dobra dobra yazmis. eh yani ben nasil sempati duyarim simdi bu konuskan ve bir miktar alingan, komik, zeki, cevik, pek ahlakli olmayan hatuna? bir de hic sevmedigim insanlardan disarm'i da taniyormus ya, artik ne model bir kisiyse ne kadar antipatik karakter var hepsi bunun etrafinda. isyan ettim arkadasim entri de entri ya niye yazayim ki yani neden? enseme dayali bulunan bir silah pek de ikna edici bir faktor haliyle. yani hicbir sohbet konumuz yok, ortak yon desen hak getire.
    bu kadar mi olur ya?
    bu kadar mi?
    olmaz herhalde
    olur mu ki?...****
  • hastası olduğum, muhabbetine doyum olmayan bağyan..
    kızlar tuvaletinde tanıştığım ilk insan ayrıca
  • 250 entry gecti dayanamadim, dogum gunu gibi bir olay neticesinde yazi yazmak haceti hissettim. hacet kelimesi nedeniyle kendimi dilekce yazarmis gibi de hissetmis olmak bonusunun verdigi sevkle soze baslayacak noktayi ararken bu kisinin ilginc bir yanini bir defa daha hatirladim. aynaya bakmak gibi, aynayla diyalog kurmak gibi birsey benim icin bu hanimla konusmak, agzini farkli acip kapatip ayni seyleri soyleyen bir aynayla konusmak gibin. korktugum basima gelmedi mi, geldi. yine uyuz tavrimi takinip soygaz formatinda konusmadim mi o bir tek where is my mindin eksik oldugu o bela, bela oldugu kadar da hos gunde? valla takindim, sordum kimdir deyu, neon darkside dediler, neon gozleri degil yuregidir dediler. nasil tanimlamak gerektigi bilinmeyen, asiri derecede ben olan, bu sebeple de yuce, anlasilmaz ve aslinda epey anlasilir olandir blacksunshine. kategori otesi ne olacak.

    altgecitlerden gecerken korkmamasi gereken, ihtiyaci oldugunda darksideofthemind isigini gokyuzune tutmasi yeterli olan bu hanima boyle gozlerinin alti kirisik bir edward norton gibi* selam ederim.
  • kadınım, hippiem, yazıyorum mütemadiyen..
hesabın var mı? giriş yap