• "cinsellik, dünyayla kurulan en güçlü bağlantılarımızdan biridir; mutluluğun ve tinselliğin doruğundayken hiçbir şeye kul köle olmaz; çünkü her türlü bilgiyi içinde taşır ve dokunduğumuz, baktığımız her şeyden zevk almamızı sağlar."

    (bkz: iris murdoch)
    (bkz: kara prens)
  • bildiginiz seks olgusunun kavramsal hali. pekcok entel dantel sohbetinin, seksten bahsederken "seviyeli" olma ve bunu dogal kar$ilama tribine malzeme olan kelime. bazen $oyle cumleler kullanan ki$iler gorursunuz:
    "-turk insani, kendi cinselligine yabancila$tirilmi$ bir toplum ustadim." (trip atiyor.)
    "-hala cinselligi tabu goren zihniyet hakim halkimizda betul, bu ne aci degil mi?" (betul'u yalamak istiyor.)
    "-anlayamiyorum hakan! cinselligini ya$arken, kendine gem vuran bir kadin nasil ya$adim diyebilir ki..." ("-yok mu beni siken?!" manasinda...)

    kafa atip kaciniz.
  • kutsal tarafından yasaklanan üç temel güdüden biri. kıytırık bir kitapçıda okuduğum bir anlatıda, bu yasağın kökenini anlatıyordu. -ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemem ama, bu entry'de diyalektiğimi yazılana göre inşa edeceğim. -

    şöyle ki; ilkel kabilelerde cinsellik, afedersiniz kafasına sert bir cisimle vurduğunu götürmek manasına geliyormuş, yani toplumsal hiçbir beklentisi olmadan, tamamen hayvansal içgüdülerle yapılan bir etkinlik. canın mı çekti? kaldır şu sarıyı mağaraya... tabi vaziyet böyle olunca da nüfus alıyor başını gidiyor.

    e ilkel dönem, güvenlik desen yok. kabile halinde yaşadıkları için ha bire dışardan saldırı alıyorlar. ilk ölen kadın, çocuk ve yaşlılar. kalıyor geriye saplar ordusu. toplamacılıkla geçiniliyor, arada bir iki avcı var, yerleşik tarıma daha geçilmemiş, nüfus çok, yiyecek yok. kabile büyücüsü bakıyor bu böyle olacak gibi değil, çağırıyor ahaliyi, "lan ipneler, tavşanlar gibi yiyişmeyin, atlarım kısır komşunuza. bu ne? yiyecek ekmek bulamıyoruz, siz pompadasınız" diyor ve en fazla iki kişiyle seks yapabilirsiniz diye fetva çıkartıyor. o günden beri de semavi dinler dahil teolojik oluşumların alayında cinsellik yasak oluyor.

    ha; "bu kabile büyücüsü kim?" derseniz. o dönem üniversite yok, ilahiyat fakültesi yok, erken kalkan kabile reisi oluyor, arada acayip davrananı da büyücü yapıyorlar. yani zamanında baygın ibnenin biri uluorta sevişmeyin dedi diye, netten sabah akşam porno indirmeye mahkum kalıyoruz. sonra gel ben özgürüm ben bağımsızım de. naaah afedersin. tren raylarının aralığı neden her yerde 143.5 santimdir bilir misiniz? çünkü ilk yapan öyle yapmıştır da ondan. bizanslılar'dan beri bi buçuk metreden yarım desimetre azdır. at arabasını yapan, rayları da ayarlamıştır. şimdi istediğin kadar de ki; "ben 21. yüzyılda yaşıyorum, liberalim, sınırsızım, kendi yoluma giderim." senin 350 km/s ile giden hızlı trenin bile 2000 yıl önceki ata arabasının ayarlarıyla hareket ediyor, daha hala ne konuşuyorsun bana? günümüzdeki her davranışımızın temelinde 1.5 milyon yıllık bir birikimin etkisi var sevsek de sevmesek de sevişmesek de durum bu. -o büyücünün de ağzına sıçayım ben ayrıca-

    not: başka bir platformda yazdığım yazının remake'idir.
  • erkeğin ve kadının cinsel organlarını çekip çıkarsak, dolayısıyla cinselliği söküp alsak, erkek özgürleşir kadın yalnızlaşırdı.
  • seks, sevişme gibi kelimelerle anlamdaş değildir bu sözcük. âşık olma, flört, sevgililik gibi süreçleri ve bu süreçteki aktivitelerin tümünü kapsar. eğer bundan haberdar değilseniz "cinsellikten hoşlanan insanlar var", "28 şubat sürecinden sonra cinsellikte patlama oldu" gibi mantık yoksunu açıklamalar yapmanız gayet normaldir.
  • insanlık tarihinde cinsellikten daha fazla abartılan başka bir kavram daha yoktur. her tür zeka düzeyinde, bilinç düzeyinde insanlar ne olurlarsa olsunlar, hangi hayatı yaşıyorlarsa yaşasınlar, cinsellik herkesin zihninde ''aşılması gereken'' bir kavram olarak önce belirir. cinselliği yaşamak, gerçek, acımasız, deneyimsel hayatı öğrenmeye başlamanın başlangıcı kabul edilir. erkekler ilk cinsel deneyimi yaşadıklarında artık gerçek bir ''erkek'' tirler. büyük bir şeyi aşmışlardır. ancak tüm toplumlarda erkeklerde ilk cinsel deneyim büyük bir dalga geçme konusudur. kadınlarda ise ilk cinsel deneyim toplumdan topluma değişen boyutlardadır. gerici toplumlarda kadının ilk cinsel deneyimi nerdeyse bir savaşmışcasına ele alınır. o kadının o deneyimi yaşaması nerdeyse yüzlerce insanı ilgilendiren bir olaydır. kadının binlerce yıllık gelenek gereği korunması kollanması ve böylece sahip olunması gereken bir kavram olması sebebiyle kadının ilk cinsel deneyimi bir çoğu için o kadının hayatındaki en önemli olaydır hatta. çoğu kadın da bunu kabullenir. erkeklerse bakir olmanın külfetinden çok çabuk biçimde genel evlerde kurtulurlar. artık onlar aydınlanmıştır adeta. ancak kadınlar için genel evler yoktur. onlardan faydalanmak üzre bekleşen başka erkekler vardır bazı toplumlara göre. bu toplumların anlayışına göre cinsellik vermek ve almaktan ibarettir. ama nasıl oluyorsa kutsaldır da. öyle gereksizce kutsaldır ki sikmek sokmak demek bile bir ayrıcalık unsurudur. bunları söyleyen bu kutsallığı aştığını ilan ettiğini zannederken aslında o tabuya hizmet ettiğinden habersizdir. cinselliğin eylemlerinin o nedenle küfür olarak aktarılması şaşırtıcı değildir.

    biraz gelişmiş toplumlardaki çoğu insan için ise cinsellik aşılması gereken bir zevk unsurudur. hatta öyle bir sınırdır ki hayatta olup biten ve insana keyif, zevk veren binlerce şeyi ''orgazmdan daha zevkli anlar'' denilerek cinsellik yine tabulaştırılır. orgazm, bir kadın ve bir erkeğin biraraya gelmesi ve bu eylemi yapmayı istemesi bazen de sadece erkeğin yapmayı istemesiyle gerçekleşen zevk vermesi ve alması kolay bir eylemdir. o kadar kolaydır ki aslında erkek ve kadın bunu tek başına da gerçekleştirebilir. - siz hiç kadının zoruyla ve erkeğin kaçınılmaz olarak bundan kaçtığı bir cinsellik gördünüz mü?? sanmam...-insan doğası gereği kaçınılmaz olarak orgazm zevklidir. çünkü insan şiddet dolu bir varlıktır ve bu şiddetin meşru bir şekilde ortaya çıkabildiği nadir eylemlerden birisi sekstir. aslında gayet doğal bir eylem olan ve sonucunda zevk alınması büyük bir olasılık olan bu eylemde ortaya çıkan duygunun yani orgazmın yeryüzündeki en büyük zevk olduğu düşüncesi, hayatında başka hiç bir sik olmayan insanların söyleyegeldiği bir şeydir.

    cinsellik aslında son derece basit bir eylemken özünde insan doğasının çok kompleks parçalarından bazı kavramları da dolaylı veya dolaysız olarak içinde barındırır. bu barındırdıkları nedeniyle cinsellik, kaçınılmaz olarak büyük özellikler de kazanır. aslında cinselliğin tek başına araştırılması gereken kafa yorulması gereken durumları ve halleri yoktur. ancak içerdiği şeyler nedeniyle cinsellik bir nevi duygular birliğidir. bu birlik, cinsellği de çoğu insan için kavranamaz bir hale getirir. cinselliğin içerdiği kavramların başında insanlığın başındaki en büyük soru(n)lardan biri olan aşk gelir. aşk ve cinsellik ilişkisi kedi ve köpeğin ilişkisine benzer. aşk ne kadar kibirli ve söz dinlemezse de seks o derece saldırgan, kontrolsüz ve dinginlikten uzaktır. cinsellik de aşk da birbirini doğurabilir çünkü ikisi aslında farklı bedenlere sahip birer ikiz kardeştir. ancak artık anlaşılmaktadır ki insanlığın aşk olarak tanımladığı şey, aslında tam manasıyla aşk falan değildir. ne kadar tanımlanamaz olursa olsun aşk iki insanın birbirini sorgusuzca anlaması, tamamen hissedebilmesi, sonsuz bir empatiyle kabullenmesidir aslında. ancak biliyorsunuz ki insan hayatında ''ilişkiler'' diye bir kurallar ve erkek-kadın savaşı sonuçları bulunuyor. aşk, aslında ilişkilerden edinilen deneyimlerle anlaşılamayacak kadar büyük ve kutsal bir şeydir.

    pekiyi cinsellik neden bu kadar büyütülüyor? çünkü insanlar için cinsellik bir statü ve üstünlük göstergesidir. kadınlar kendi özgürlüklerini cinsellik üzerinden ilan ediyorlar çünkü kadınları ezen ilk demir ökçe cinselliktir. erkeklerse bunu yapabilmenin büyük bir maharet olduğunu düşünerek kendilerinden geçerler. çirkin bir kadının veya erkeğin hayattan küsmesinin nedeni sadece beğenilmeme dürtüsü değil, cinsellikten mahrum kalacağı korkusudur da aynı zamanda. çünkü cinsellik, maalesef insanlığı şekillendiren bir kaç şeyden birisidir. kaçınılmaz olarak bu şekillendiricilerin tornasından geçen insan, ne kadar özgür ruhlu olursa olsun cinsellik eylemini gerçekleştirmese bile, onun şekillendirdiği insanların, anlayışların tornasından mutlaka geçer. sadece bir tatmin aracı olarak düşünülemeyecek kadar büyük, tüm hayatı bunun üzerine kuramayacak kadar kancık bir kavrama insan eninde sonunda yenik düşer. çoğu zaman kendilerinde keşfedemedikleri duyguları cinsellik aracılığı ile anlamaya çabalarlar. ancak bu sadece insanı daha alt bir seviyeye mahkum eder.

    insanı insan kılan şeylerden birisi cinselliği yorumlayışıdır denir bir de. hani şu insanı hayvandan ayıran şeyler listesi. aslında son derece doğal ve olağan bir eylemken, sonsuz boyutta bir ''bir olma'' duygusuyla gerçekleştirildiğinde insanın hiç bir anında hissedemeyeceği şeyleri hissetmesine neden olan, ihtiyaç olarak nitelendirilmenin de ötesinde aslında açlığının yarattığı saçmalıkların önüne geçildiğinde iradeyi biçimlendirdiği düşünülen bu eylem, peşinde toplumsal saçmalıkları takmış, teneke kutularla ucuna ipler bağlanmış bir palyaçodan farklı değildir. ancak bu palyaçodan başka bir de melek statüsünde gerçekleşen bir hali vardır cinselliğin. gerçekten o anda hissedilen bir orgazm değil, sonsuz bir ''bir olma'' halidir. buna da insanlar cinsellik değil nirvana diyorlar zaten. ancak çoğu insan hayatı boyunca o palyaçonun kendisini eğlendirmesiyle hayatını geçirip duruyor. meleklerse omuzlarda pis pis sırıtıyorlar o esnada.
  • nasıl bir güdü ise güneşin doğuşu ve batışı arasında türe ne oluyorsa oluyor, çoğunu anlamıyorum ben. tüm bu anlamamaların arasında en çok da sınıfla ilişkilendirilmesini anlamıyorum. sınıfa özgü cinsellik fikriyle yaşayan insan var ki bu salınmış hali. salınmadan önce nasıldı acaba?

    alt sınıf şişme kadın kullanınca doymazlık orta sınıf dildo kullanınca cinselliğin tadına varmak oluyor ya ve daha neler.

    ilk öğretim yapınca sapıklık, lise yapınca bayağı heyecan, üniversite yapınca fantazi yüksek lisans yapınca özgürleşme doktora yapınca aşma olması fikrini nereden düşünmeye başlamak lazım acaba.

    şuradan başladım: tahakküm ve zaafın meşrulaştırması arasındaki ilişki.
  • kullanabilen için özgürlük, kullanamayan için tutsaklık haline gelen kavram.
    (bkz: ciddi entry)*
  • "duygulardan uzak cinsellik, insanın kederden öldüğü bir çöl gibi uzar."
    (milan kundera, "bilmemek"ten)
  • "cinsellik bir denk düşmedir. bir aşk tam(am)laması. hazların en büyüğü. bedenin ve ruhun bir kurtuluşudur.

    işte, özgürlüktür tek sözcükle."

    atilla birkiye - bir aşk denemesi
hesabın var mı? giriş yap