• --- spoiler ---

    filmin sonlarına doğru bindikleri askeri helikopterin pilotunun mallığına sinirden filmin kalan kısmını küfür ederek izledik.
    ne kadar sıçrayabileceğini, kollarını götünü başını ne kadar uzağa uzatabileceğini bilmediğin bir alameti farika aşağıdan böğürüyor sen ki aynı anda x(yukarı,y(yana),z(çapraza) düzeyinde uçabilen bir aracı kullanıp aşağıdan aşağıdan denize paralel karadeniz dağları gibi yaratığa paralel uçuyorsun. seni deli s*ksin ya.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    stacy, keach , stella, katyh, brenda iyi bir kolejde okuyan 5 sınıf arkadaşıdır. mezuniyetlerine 1 ay kala son finalleri de geride bırakan arkadaşlar , jason'un ailesinin florida'ya tatile gitmesini fırsat bilerek bir home party vermeye karar verirler. bir gökdelen dairesinde yapılan partinin ilerleyen saatlerinde elektrikler kesilir. kesintiden 68 saniye sonra gençler karanlığa gömülü şehirde bir gökdelenin patlayarak yıkıldığını görürler. bunun bir terörist saldırı olduğunu düşünen gençler cep telefonlarına anı saniye saniye kaydedeler. daha sonra gökdelen yöneticisi mr holsbrook elinde şamdan sırtına ardılmış robdöşambrı ile kapılarını çalar ve herkesin aşağı inmesini söyler. tüm parti gençliği hiç itirazsız 68 katı inerler. aşağıya indiklerinde şehrin yarısına yakınının viran olduğunu, amerikan ordusunun da tankla topla olaya müdahale ettiğini görürler. herkes yine cebine sarılır. dakika geçmeden laptopunu açan michael "aha youtube da buldum görüntüleri. baksanıza lan ayı saldırmış sanırım apartmana" der. video 68 saniyedir. emerald "ulan kim ne zaman yükledi bu videoyu " diye sorar fakat parti gençliğinin bu durum umurunda olmaz. akabinde michael videoya yapılan okuyucu yorumlarını okur.
    "oh my god" "grrreeeaaaaat" "holyshit" "what da" hey ..it's a fake bullshit" "lan sizin mınızı ırzınızı sikerim amcık ağızlılar.kahrolsun pkk" benzeri yorumlara hızla bakıp puan verir. daha sonra facebook'ta "seattle'da gökdelene saldıran mahluku sevenler kulübü" grubu açıldığına tanık olurlar. aynı dakikalarda şehir yerle bir olmuş , ne hikmetse adsl'ye bir bok olmamıştır.
    neticede sabaha yakın ne ayı ne de komodo ejderi ile değil bildiğin tüp patlaması ile şehrin duman olduğu anlaşılır. olay yeri inceleme ekipleri enkaz arasında buldukları tüpün üzerindeki aygaz kabartmasına anlam veremezler. ancak ilginç olan, tüpün seri numarasının 00068 olmasıdır. herkes birbirine bakar.
    stacy, keach , stella, katyh ve brenda'nın filmdeki poziyonları , rolleri anlaşılamaz. neden jason'un evinde parti düzenlenmiştir, yönetici holsbrook şu çağda ne diye el feneri değil de şamdan kullanmaktadır, emerald ne yarraktır, 68'in sırrı nedir açıklığa kavuşmaz. hepsi bir muamma hepsi bir sır olarak devam filminde açıklığa kavuşacak halde kalırlar.
    --- spoiler ---
  • sanıldığı kadar basit bir konudan ibaret olmayan film. aksine harkulade düşünülmüş ipuçları içermektedir.

    --- spoiler ---

    filmde rob, japonya'ya slusho isimli firmaya transfer olmaktadır (kardeşinin slusho t-shirtü giydiği görülmektedir bir karede ayrıca) ve slusho'nun resmi internet sitesine girip history kısmına göz attığımızda, filme kendi içinde çok daha yoğun anlam kazandırmak mümkün. http://www.slusho.jp/

    ayrıca filmin sonunda ilk kayda döndüğünde, rob kamerayı okyanusa çevirir. dikkatli izlendiğinde o sırada gök yüzünden suya bir şey düştüğü görülebilir.

    --- spoiler ---
  • herkes amator kameraya ve sallantisina kafayi takmis ama beni asil rahatsiz eden mutemadiyen kameranin dibinde oh my god diye bagirilmasiydi. gercekci olacaksin da birader, 5 degil 10 degil, bari biraz uzakta bagir, kamerayi kapat oyle kork, pilini cikar oyle urk. zaten boyle filmlerin action sahnelerini izliyorum sirf, o yuzden sanki butun film birine allahi cagirsin diye rol vermisler, produksiyonu fethullahcilar finanse etmis gibi geldi. evrim teorisi coktu, new york da coktu, cumle alem panikte, ozeti bu.

    filmin en sonunda hakkaten cup diye denize birsey dusuyor gokten. herif uzaydan geldi, denizden cikti, karada dehset sacti. dort mevsim, all terrain 4x4 canavar. milletinin bagrindan cikmis ve vataniyla bolunmez bir butunluk olusturan amerikan ordusu kirk saat topla tufekle ates etti, canavarin burnu kanamadi (yumurtaya can veren allahim adamantiyumdan da deri yapmis), sonra da vur deyince oldurduler artik atom bombasiyla mi neyse. yok muydu savas helikopterleri? canavarin el hareketi yapamayacagi mesafeden gozune gozune siksinlar. veya sniperlarla dislerini kirsalardi, oradan root canal yapinca beyne kadar yolu var.

    yakin plan ufak canavar animasyonlari hala siritiyor ama sehir manzaralari gercekten farksiz. 30 milyon dolarla bunu yapabilecek duzeye gelindiyse artik isin boku cikmistir. gerci halen mukemmel bir deniz dalgasi render edilemese de 10 seneye kalmaz bir laptopla 30 bin dolara yaparlar daha iyisini.
  • facebook ve myspace jenerasyonunun jaws i olan film.. mevzu hakkinda tek kelime bilinmemesi gerekiyor film hakkinda.. filmden maksimum verim almak icin.. bir ask hikayesi, bir veda partisinde gecmesi gerekiyor tüm tanitim yazilarinin.. ve bir sekilde gerceklikten dert yananlar, "onlarca saat, nicin kamera'nin pili bitmedi" diyenler, "herseyi birakip kameraya alan dallamalar doldurmus filmi" diyenler allaskina bana, gülen gozler filminde vecihi eve ucakla girdiginde ucagin neden patlamadigini anlatsinlar.. sinema'nin bir sanat olmasinin yegane hadisesi gerceklikten biraz uzaklasabilecek olmasidir kanimca.. saf gercekligi istesem asla sinema filmi izlemezdim sanirim.. ve gercekligi, uygunlugu gozetmek esas dingilliktir bana kalirsa.. tabii mikrafonlarin gozukmesi, set işcilerinin gozukmesi gibi teknik hatalari saymazsak..

    her neyse dedigim gibi youtube jenerasyonunun filmidir.. oyle bir durumda kalsam sahsen ben, aynen cekim yaparim, sonra kurtulursam da tak koyarim youtube a.. ki filmin yapimcisi abrahams abimiz de bunu bu sekilde belirtmistir, devam filmi için ozellikle, "o gece koca manhattan da bir tek kamera calisiyor olamaz dimi arkadaslar?"

    o gün, o gece orada olsaydim sanirim ben de farkli seyler yapmazdim.. hele ki kiz arkadasim o durumda olsaydi.. ve bi noktadan sonra, o bilinmezlikle, o telase icinde ne yaptigini bilmeyeceklerini düsünüyorum insanlarin.. hepimiz 17 agustos depreminde bu hadiseyi etüt ettik sanirim.. depremden bir iki ay sonra "ulan ne salak seyle ugrasmisim" demek bir anene olmustu neredeyse.. sahsen ben elimden karpuz yedigim catali birakmamistim.. aklima gelmemisti birakmak. kameranin film boyunca bu denli gezdirilmesini de ayni travmaya bagliyorum ben..

    ve filmdeki karakterlerle birlikte sizin de bi boktan haberiniz olmamasi, onlarin gorduklerinden ote bilgiye sahip olmamaniz inanilmaz derecede keyifli.. 11 eylül'ü yasayan birisi gibi, daha fazla bilgiye ulasmak isterken bunun size sunulmamasi hadisesi felaket cildirtici.. o yüzdendir ki filmden doyasiya keyif aldim sanirim..

    son olarak sunu soyleyeyim, filmin sonunda, cooney island sahnesinde, kamera denize bakarken sag tarafa dikkatli bakin.. suya bişilerin düstügünü goruceksiniz.. bu da boyle bir kiyagim olsun.
  • medyamızın inanılmaz bi yorumla az önce haber bülteninde tanıttığı film.... gözlerime inanamadım... bozmadan,,değiştirmeden iletiyorum:

    "bu görünteler newyork'ta bi partide amatör kamera ile çekildi...." alltta da 18ocak gibi bi ibare var...18ocak'ta noolcak diye yazıyo... gençler bu sesle bi anda etrafa koşuşturmaya başlıyolar diyo seslendiren..... ve hürriyet heykelinin başı koparak geliyor.... newyork sokaklarında dehşet var" ve bomba bi şekilde devam ediyo yayın,,aynen şöyle;;;

    bu görüntülerin sırrı açıklandı.... "abd li yapımcılar bu görüntüleri cloverfield adlı filmin tanıtımını yapmak için çektiklerini açıkladılar" .....

    ya nası yaa...şaşırdım kaldım.... fragmanı 1ay önce izledim youtube'de.... alıp koymuşlar haber bültenine...nası uyutuyolar milleti.... ama ciddi ciddi görüntülerin sebebi anlaşıldı diye haberi bağladılar...yani filmin fragmanı aha budur demediler.... yazık benim ülkeme yazık yaa....
  • o kadar boktan bir dublajı var ki, üç saniyede bir "lanet olsun" sözü geçiyor. lan zaten lanet olmuş, heyula gibin kazulet gibin haeyvanın teki şehrin amına koymuş, önüne geleni kırmış geçiriyor. daha ne lanet dileğinde bulunuyorsun?

    --- bence spoilerdeğil ---

    bu haeyvan filmin başlarında özgürlük anıtının kafasını fırlatıyor 500 metre öteden kartopu gibi. insanlar da şaşırıyor filan dibine girip "aa bu nasıl oldu filan diye." heykelin kafasını inceliyorlar filan. ulan kafayı inceleyeceğinize kafanın geldiği yere baksanıza. kafanın kendi kendine uçarak oraya gelecek hali yok. hay amına çaktığımın salakları.

    anuna koyduğumun hayvanı da işin lojistiğini önceden çözüp manhattan'dan olaya dahil olmayı seçmiş. zeki yani. işin pr boyutunu da düşünmüş. sinop limanına filan yanaşsa kimsenin siklemeyeceğini biliyor.

    --- bence spoiler değil ---
  • filmin new york'da gecmesinden ve icinde canavar barindirmasindan dolayi insana yeni bir godzilla mi acaba dedirten bir j j abrams filmi. ama ben bu adami taniyorsam sirf hepimizi kandirmak ve oyle dusunmemizi saglamak icin boyle bir trailer hazirlamistir. aslinda film antartika kiyilarinda gecen bir ask hikayesidir*.
  • başrolde, losttaki canavarın olduğu film*.
  • güzeldir, eğlenceliktir de çok ciddi bir fizik hatasını barındıran filmdir.

    --- spoiler ---
    bir bina diğer bi binaya çarpacak şekilde devriliyorsa öteki bina o devrilen binayı asla taşıyamaz. yüksek binalar öyle yandan gelecek bina darbelerine göre tasarlanmazlar. bir bina diğerinin üzerine devriliyorsa yerçekimi ve mesafeyle orantılı olarak inanılmaz bir ivme ortaya çıkar ve çarpılan kattaki bütün kolon ve kirişleri darmadağın eder. o kat da haliyle üstteki onca katı taşıyamayacağı için ikinci bina da iskambil destesi gibi olduğu yere çöker. yandan gelen çarpmanın oluşturacağı momentin zemin kattaki kolonları da paramparça edeceğini söylemeye gerek yok.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap