dans ederek gitmediğiniz işi bırakın
-
bu tür açıklama yapıp altı kuru olan yaşam koçu gibi tiplemeleri ne zaman görsem hayattan kopuk şekilde yaşayan tipler gelir aklıma. umut sarıkaya’nın bunları anlatan yarrak gibi adam karikatür serisi tam bir ibretliktir.
görsel -
dans ederek işe giden var mı ?
bu başlığa inanmalı mıyım? -
bu başlığa inanmalı mıyım? gerçek mi böyle insanlar var mı ?
-
para karşılığı günlerini satıp üstüne dans edecek kadar düşük zekaya sahip değilim.
-
insan işe ayak sürüye sürüye gitmemeli gerçekten. güzel öneri ama imkan meselesi. ben yaklaşık 6 sene önce yaptım. gerçi ben bunu sadece mutsuz olduğum için yapmamıştım, birileri işten çıkarılacaktı düzeni bozulacaktı belki uzun süre sıkıntı çekecekti. benim imkanım var nasılsa diye sessiz sedasız verdim istifayı daha sevdiğim sevildiğim bir yere gittim patron gibi çalışıyorum ve kazanıyorum çok şükür.
-
böyle bir iş vardı da biz mi gitmedik :(
-
dans ederek işe giden var mı ki?
-
bu enflasyon ve işsizlik rakamlarıyla çok zor. insanlar çevresindeki işsizleri gördükçe kötü de olsa bir işi olduğuna şükredecek vaziyette. herkes ister işi insani çalışma saatleriyle düzenlensin ve mutlu etsin, ama en kötü ihtimalle türkiye'deyiz işte. ilber ortaylı'nın da dediği gibi "türkiye'de bazı şeyler efsanedir."
-
iş olsa millet amuda kalkıp işe gidecek.
-
o kadar doğru ki, tam beni anlatıyor. bak üniversite son yılım, makine mühendisliği, bitirme tezi yaptım arduino ile, ilk defa kod falan yazmayla tanıştım muazzam eğlendim dedim ki bu işi yapmalıyım ama nereden başlayacağımı bilmiyorum tabi. okul bitti askerlik derken bir arkadaşım işkur kursu var falan dedi ona da gittik az buçuk bişeylerle tanıştık. tanıştık diyorum çünkü işe girince daha iyi anladım kursla falan olcak gibi değil. neyse bir tanıdık vasıtasıyla yazılım sektörüne girdik ama kursta gördüğümden de farklı, baya sıfırım yani, hiç bişey yapamıyorum. misal kursta dotnet gördük ama şirkette php, laravel falan kullanıyorlar. neyse öğreniriz dedik ne var, birileri gösterir falan alışırız. iki hafta oldu, bir ay oldu derken üçüncü ayım bitti. göstermiyorlar hacı, yapamıyorum da, böyle varya çölde aç susuz gibiyim bilgiye açım ama sikine takan yok. çalışmak verimli olmak da istiyorum. olmadığını şirket ortağı kuzenlerime anlatıp bırakmak da istiyorum ama müsade etmiyorlar. zorla gidip geliyoruz. zamanla olur diyorlar, yani bilmiyorum belkide henüz erken, hakaten belki zamanla da olur , kendimde çabalıyorum bu arada. zor yani güle oynaya gidip bişeyler katıp akşam " oh be bugün de ne faydalı işler yaptım " demek varken böyle yani. hakaten mutlu etmiyorsa bırakın. ben henüz dayanıyorum zamanla olur, erken diyorum ama misal bir arkadaşım da başka yerde mutsuzum diyor, fırsat varken bırakılmalı. mutsuzsanız devam etmeyin. benim durumum farklı sanırım, zamana ihtiyacım olabilir, zamanla herşey daha iyi de olabilir benim için.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap