• ebenizle tanışma diyeti.
    vejetaryen olmama -yani pek çok kısıtlamayla yaşayıp, sebze odaklı beslenmeme- rağmen "öff rabbim yine mi o?!" şeklinde karşıladım kendisini.

    midem doyuyo ruhum doymuyo, ne yesem bi türlü bilemiyorum.

    ilkinde domates, salça da yasaktı; öylelikle türk mutfağı komple gitti. şimdi ise "glutensiz beslenen vegan" olduruldum.

    pirinç, makarna, bulgur, ekmek, süt, peynir, yoğurt, paketli gıda, şeker, çiğ meyve/sebze yok.

    doktora "ne var ulan it?" diyemedim; içimde kaldı, buraya sövmeye geldim. mersi.

    edit:
    sakinim merkez. tarifler uyduruyorum götümden. avokadonun 50 tonu, yatmadan önce 100 muz darbesi şeklinde fanteziye girmiş durumdayım artık. yokluktan yaratıcılığım tavan yaptı.
  • besin intolerans testi yaptırsanız daha kolay olmaz mı?
  • bu aqmun bagirsaginin florasi gercekten onemli, bir donem kendisinin ayarlarini sikertip belami bulmustum da oradan biliyorum. cok sukur atlattik.

    insanin yedigiyle ictigiyle sinanmasi kadar kotu cok az sey var. besin gazisi tum arkadaslara sabirlar dinliyorum.
  • glutensiz-vegan-tahılsız 6 haftanın ardından bedenin harika hissettiren diyet.

    lakin gelin görün ki işin sadece beden temizlenmesi ramazanla beraber oldukça kolay geçti. bayramla beraber aile ziyareti ilk gününde mahvetti bütün emeği. her ne kadar kademeli bir geçiş yapamamış olsam da işin elimine yani ayıklama aşamasına şimdilik minimal miktarda şeker, kahve ve sütün dokunduğuna artık eminim. sedefim hafiflemişken sadece ve sadece 2.5 günde semptomları azdırmayı başardım muhteşem dönüşümle.

    şimdi ne olacak diye merak edenler için bir süre muhtemelen 1 hafta kadar yeniden diyet yapıp sonra baklagilleri tanıtacam vücuduma. inşallah onlar şişkinlik, ağrı, sedefte artma yapmaz.

    ben bir miktar alaylı bir şekilde yaptım diyeti ve beden temizleme bağlamında ciddi faydasını gördüm. besin hassasiyetini ölçmek için test yaptırıp ona uygun geçiş de makul olabilir ben 6 hafta uğraşamam derseniz. yine de nacizane tavsiye ederim. bayağı bir zahmetli oluyor diyeti etrafınızdaki herkese açıklamak ama sonucu yani en azından kafa açıklığı, bedensel sağlık için kendi attığınız adımın verdiği haz gibisi yok.
  • eliminasyon diyeti için diyetin kısa ama diyet sonrası uygulamanın neredeyse sonsuzluğa giden bir yolculuk hissi uyandırdığını söylemek oldukça mümkün.

    çok uzun zamandır aklımda olan ama bir türlü denemek için gerekli motivasyonu oluşturamamışken 21 gün çoktan geride kaldı. ayrıca yalnız sizin motivasyonunuz da yeterli olmuyor en yakınlarınızın da buna destek vermesi mühim. neyse ki bu konuda oldukça şanslıydım. ancak sosyal ortamlarda uygulamanın zor olduğunu söylemem gerek. iş çıkışı arkadaşlarla görüşelim, kaçamak yapalım rutinlerinde oyunbozan oldum biraz. her yere evden hazırladığım yiyeceklerle gittim.

    benim için en zorlayıcı yasak kahve oldu. bir dönem kafeinsiz kahveye geçmiştim ama rutinde neredeyse hiç kahve içmediğim gün olmamıştır. bazı günler 5-6 fincana kadar çıkıyordu ve birden hiç olmaması bende ilk hafta ciddi baş ağrıları yarattı. ve tabii gerçekten ilk günler insan ne yiyeceğini bilemiyor. yasak listesi öyle uzun ki ne yemeği planlasam içerisinde bir yasak grup barındırıyor. ama birkaç gün sonra sisteme çabucak alışıyorsunuz.

    eliminasyon için aslında çok fazla argüman var ortada. yapacağınız program ise kendinizi tanımaktan geçiyor. örneğin sadece üç grubu çıkarıp daha kolay yöntemlerle de başlayabilirsiniz. şeker, gluten ve süt ürünlerini çıkarmak daha kolay bir başlangıç olabilir. ama tam bir sonuç elde etmek istiyorsanız tüm yasak gruplarına uyarak tam kapasite bir diyet yapmanızı öneririm. bu program kilo vermek için gerçekleştirilmese de (çünkü porsiyon kısıtlaması yok) ister istemez kilo veriyorsunuz. programın sonunda üç kilo verdim. ayrıca genel bir sağlık hali amaçlanan, bundan dolayı eğer daha önce egzersiz yapmıyorsanız başlamak için mükemmel bir zaman. eğer rutinde zaten spor yapıyorsanız da protein alımınızı dengede tutmaya çalışın. sadece yiyeceklerden bedeni arındırmak da değil üstelik amaçlanan. günlük hayatta kullandığımız tüm içeriklerin bize zararını ortadan kaldırmak. bunun içinde plastikten arınma, kimyasal maruziyetini olabildiğince azaltmak yer alıyor.

    bazı kaynaklarda pirinç, mısır, yulaf gibi yiyecekler gluten içermediği için serbest gibi görünse de aslında bu grupta saydıklarım glutenmiş gibi davranarak sizde hassasiyet yaratabilir. diyet boyunca tüketilmemesi en doğrusu olacaktır. bunların yerine tercih edilecekler; kinoa, amarant, teff şeklinde sıralanabilir.

    lektin maddesi içeren yiyecekleri eğer çıkarmak çok zor oluyorsa bunu da bakliyatları ve tahılları filizlendirme yöntemi ile sağlayabilirsiniz. filizlenmiş bakliyatlardan ve tahıllardan lektin maddesi %85 oranında azalmaktadır.

    diyet sonunda ise bu beslenme şekline fazlasıyla alıştığınızı fark ediyorsunuz. şimdi yeni yeni bazı yiyecekleri hayatıma dahil ediyorum ve bazı grupların ciddi şekilde bende hassasiyet yarattığını görebiliyorum. bu yiyeceklere karşı daha dikkatli olmak, vücudumuza neler yaptığını bilmek noktasında kesinlikle çok ciddi bir bilinç oluşturan diyet olduğunu söylemek mümkün. ve bence her insanın hayatında bir kez denemesi gereken diyet şekli. benim için diyetin en güzel yanlarından biri ise bırakmakta zorlandığım kahve ile aramızın bir hayli açılması oldu. hafta da bir ya da sadece özel anlarda bana eşlik edecek diye bir karar alarak devam ediyorum şimdi.

    ayrıca bedeni ciddi anlamda sarsan bir program olduğu için mutlaka diyet sonrasında kan tahlili vererek kontrollerinizi gerçekleştirmenizi tavsiye ederim. diyet sonrasında birtakım vitamin takviyelerine ihtiyacınız olabilir.

    diyet için yararlandığım ve faydalı olacağını düşündüğüm kaynaklar :
    1, 2, 3, 4
  • kendi adıma yapma amacım seboreik dermatit hastalığına bir çözüm bulmak olan diyet türü.

    zorlu bir 3 haftanın sonunda yavaş yavaş gıdaları hayatıma eklemeye başladım. şu ana kadar eklediklerim glüten (beyaz ekmek ve makarna), kırmızı et, beyaz peynir, kahve hayatıma girenler. düzenli olarak b12 ve d vitamini aldım bu diyeti yaparken.

    artıları

    * gıda farkındalığım arttı, hangi ürünün içinde ne var bakar oldum. oha bunun içinde bu da mı varmış dediğim ürünler çıktı.
    * mide ve bağırsak problemlerimin tamamı geçti diyebilirim. reflü, yanma, şişlik bitti. *
    * kendimi başlarda inanılmaz şekere bağımlı hissederken, şimdi üzüm veya başka tatlı bir meyve yediğimde tatlı ihtiyacım gidiyor.
    * dışarıdan yeme işi yüzde yüz bittiği için bütçeye faydasını gördüm.
    * az biraz kilo verdim fakat kendimi fit hissediyorum.
    * sağlıklı beslendiğimi düşündüğüm için moral ve motivasyonum arttı.
    * hanım sayesinde kinoa ve karabuğday unlarını keşfettim. glutensiz oldukları gibi çok güzel kahvaltılıklar yapılabiliyor.

    eksileri

    * maalesef seboreik dermatit'e gözle görülür bi faydasını göremedim.
    * sürekli yemek yapmak ve kahvaltı hazırlamak gerektiği için, mutfaktan çıkmıyor gibi oluyorsunuz, öyle tembellik yapayım bişi söyleyeyim dışarıdan derseniz aç kalıyorsunuz.
    * aynı sebepten sonsuz bulaşık çıkıyor, sürekli düğün bulaşığı gibi bulaşık mevcut.
    * arada canınız çikolata, hamburger, cips çekiyor, maalesef muadilleri yok. anca bakıyorsunuz iç geçirip.
    * beyin sürekli aç olduğunu düşünüyor, garip bir şekilde yedikçe doymuyorsunuz. zamanla geçer diye düşündüm ama 4. haftadayım ve hala aynı durumdayım.

    özetle aşırı disiplin gerektiren hafif mide problemi olanların doktora sormak şartıyla mutlaka denemesi gereken bir diyet. yasaklar ve uygulama metodu için genel olarak bu entry'deki kaynakları kullandım. sanırım bazı şeyleri kullandığımda kötü hissedersem hayatımdan tamamen çıkartacağım. dünyaya bir kere geliyoruz, onda da düzgün beslenmemiz gerekiyor ki yaşam kalitemiz artsın.
  • çok faydalı ama çok zor.. ben asla yapamıyorum
  • çeşitli hastaliklarim nedeniyle doktor tavsiyesiyle başladığım beslenme programı, buna diyet denmez, bambaşka birşey. öncelikle bir dizi tahlil yaptırdım, besin duyarlılık tahlili de dahil, sonrasında bana özel bir liste oluşturdu doktorum. buna göre başladım, öyle 21 günlük birsey değil. 6.haftadayim cok zorlu özellikle die offlar ama bir o kadar da iyi hissettiriyor. tabi insanin canı alıştığı tatlari cok arıyor ama maalesef yasaksa yasak, yoksa ilerleme olmuyor ve herşeye sil baştan başlamak gerekiyor. programin toplam süresi 6 ay ile 1,5yil arasinda değişiyor, ayrica bu sürede eksiklik durumunuza göre cesitli vitamin ve mineral takviyeleri de alıyorsunuz. buna ek kullandığınız ilaçlar varsa bunlar da durumunuza göre düzenleniyor, mesela antibiyotik cıssss. öyle kitabını okuyayım kendim yapayım olacak bir olay değil. yaptım sanırsınız o kadar. unutmazsam gelecek aylarda güncellerim...
  • 2. defa yaptığım diyet.
    burada yazılanları görünce şaşırıyorum, gıda tolerans testi istenenler ki tamamen uyduruk bir şey, baklagilleri çıkaranlar, 1 aydan uzun yapanlar.
    ben bu diyeti 2 yıldır, 6 haftalık program halinde fonksiyonel tıp akademisi başkanının gözetiminde yapıyorum.
    türkiye'deki fonksiyonel tıp doktorlarının çoğunun eğitimlerine falan katıldığı hoca ile yani.
    elbette zor ama benim programım böyle değil.
    geçen yıl ilk yaptığımda 15 kilo fazlam vardı.
    bittiğinde 10 kilo gitmişti.
    ama bu bonus oldu.
    ben asıl tiroid değerlerini normalize etmek için başladım. 1 yıl sonra ilk defa trioidim tsh üretti.
    bir gıdaya büyük oradan toleransım çıkmadı gluten belası hariç. ama o zaten artık herkese dokunuyor da kimse farkında değil.

    benim programım şöyle, yanında 7-8 gıda takviyesi alarak, 3 hafta boyunca gluten, süt ürünleri, meyve dahil tüm şekerler, alkol da dahil tabi kesiliyor. gece gölgeleri denen sebzeler kısıtlı yeniyor, porsiyon kontrolü yok. 2 öğün besleniyorum.
    3. haftanın sonunda ilk keçi peyniri ile başlanıyor, gıdayı tüketip bir semptom var mı bakıyorsunuz, bulantı, ishal, kaşıntı, kızarıklık. yoksa sıra ile diğer gıdalara geçiyorsunuz. gluten en son veriliyor.
    yani 6. haftada. bana hiç verilmedi ben kendim 12. haftada falan yedim. o gece ne uyudum, ne oturabildim. adeta balon oldum bir kruvasanla.
    bu işin en büyük zorluğu peynir.
    tabi hayatını zaten sağlıklı yaşayan, gluteni az tüketen biri iseniz.

    ama ekmeklerden böreklere yuvarlanıyorsanız size her diyet zor.
    peyniri de 3 hafta sonra ilk yiyişinizde gökten melekler inmiyor. bu muydu ya diyorsunuz.

    amaç herkesin yazdığı gibi 2 tane
    1- bağırsak florası temizliği o yüzden yılda 1 yapılması iyi
    2- bir gıdaya tolerans olup olmadığının tespiti.
    yakın arkadaşımda saç diplerinde çıkan egzama nedeni peynir çıktı mesela.
    bu gıda toleransı kanla anlaşılmıyor arkadaşlar. ben yaptırdım, çok da para verdim. ama paranıza yazık. gıdaya tepki veren önce bağırsaklarınız.
    hem de temizlik iyidir.
    tabi bu diyetin yanında bol su, 4 litre falan ve bol ter gerekiyor. çünkü vücut arınma sürecinde toksinleri terle çok daha rahat atıyor.
  • ilk alışverişi çok masraflı olan diyet.
    yoğurt sevdalılarının da içine hüzün çöker bu diyette.

    ilk olarak bu diyet, diyetisyensiz, dahiliye doktoruna görünmeden, endokrin bölümüne uğramadan başlanacak bir diyet değil bence. en az 21 gün ciddi bir detoxa giriyorsunuz, kan tahlilleriyle başlayın ki gerekli takviyeleri de alabilin. ya da var olan ama bilmediğiniz bir salgı bezi probleminiz sonradan ortaya çıkmasın. ki varsa da diyetinizden onlara göre besinler de çıkarılsın. onca gün boş geçmesin.

    hipotiroid nedeniyle aip diyetine geçtim 21 gün sonucunda. bu gece yoğurt yaptım ve yarın yiyeceğim. 1 ay sonra yoğurt yiyeceğim. resmen uyku tutmadı yarın yoğurt yiyeceğim için.
    eliminasyon beklediğimden çok daha kolay geçti. zaten ben böyle keskin kurallar olursa uyabiliyorum ancak, esnek kurallar pek bana göre değil. çok güzel tarifler öğrendim. hem tatlı, hem sebze yemeği olarak.ancak hala bulgurun gluten içermesini kabullenemiyorum. bulgur benim gözümde en sağlıklı bakliyattı niyeyse. hayatımdan çıkarmak kalbimi kırdı.
    çok gergin, üzücü ve yıpratıcı bir ay olmasına rağmen çok zinde uyandım her gün. kilo olarak da çok büyük değişim oldu, üstelik büyük kısmı yağdan gitti ve kas arttı. ama benim için en önemli değişim, şişlik mi desem/mideme oturmuş bir taş mı desem/omzumdaki yük mü desem..bir şey vardı, ruhsal değil ama tarif de edemediğim bir ağırlık gitti. metabolizma yaşımın düşmesi belki de.

    gençleştim resmen, bu kadar mı farkeder!*
hesabın var mı? giriş yap