4 entry daha
  • döneminin deneysel, avant garde sinemasinin en nadide örneklerinden. dökümentar bi adamdir, bati sinemasinin hizlanidirilmis hikaye anlatiminin , aksiyonunun fazla burjuva oldugunu, ilgiyi toplamak adina hayatin ve gercekligin ritmini iskaladigini iddia eder, buna mukabil bu gercekligi yakalamak adina (ki sinemada gördügü devrimsel potansiyeli ancak bu sekilde gercegin hic bir detayini iskalamadan nalina mihina göstererk gerceklistirlecegine inanir) sokaklara, bir dönemin izlerinin en somut haliyle görüldügü mekanlara atar kendini ve saatlerce cekim yapar, "bu ulus bunlari da gördü" , "bir nesil bunlarla büyüdü" misali, aklinda spesifik bir konu veya konsept olmaksizin. montajin ve ses miksajinin eldeki footage a katabileceklerinin, onu nasil zenginlestirebileceginin farkinda olan bi kimse olarak da "yalandan" hikaye takiplerine, kurmaca mizansenlere girmeden (ki bunlari yapanlarla benzeri bi amaci güderekten), eldeki materyaldeki bol tilt li parcalanmis, titretilmis görüntüyü üzerine senfonilerle, metal celik testere tren dümen sesleriyle, polka türküleriyle kilise canlariyla, görüntüye senkron perküsyon sololariyla süsleyerek, dökümentar sosyal gercekcilige ulasir. özellikle ses unsurunun anlatilan narasyonun mekanini ve boyutlarini nasil genlestiririp büzüstürebilegine, nasil zoom in zoom out islevi görebilecegine vakif olan bir insan olarak da takdirimi kazanmistir.
    enthusiasm ve the man with the camera bilinen bol celikli demirli kükürtlü karbonlu atesli, yiginlarin makinelesmesi makinelerin yiginlasmasi, sürü psikolojisinin nevrotik bi otomatige baglanmasi temali filmlerinin bazilaridir. jean luc godard gibi muhterem simalari sinema teorisi ile etkilemis, pesinden sürüklemistir , tipki stalin in bu adamin sosyalist gercekciligi islesiyini begenmediginden kendisini alma ata lara kadar sürüklemesi gibi.
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap