7 entry daha
  • beni bu oluşuma iten akış şudur: bulunduğum üniversitede, alanım içerisinde yayınlanmakta olan 15 civarında dergiden sadece ikisi mevcuttur. bu durumu anabilim dalı başkanımın da desteği ile teker teker dergi bazında tespit edip üniversite kütüphanesine bölümden çıkan (elcağızımla yazdığım) bir resmi yazı ile bildirdik. ancak gelen cevapta, "para yok alamıyoruz." yazıyordu. kişisel olarak gidip görüştüğümde ise "geçen yıl abone olduğumuz veri tabanlarının yarısının parasını ödeyemedik" diye bir cevap aldım.

    şimdi akademisyen olarak, işten atılmamak için bu dergilerde yayın yapmak şartı var. ama bu dergilerde kim ne yazmış, okumamız mümkün değil. bunların yayınlarını izlemeden araştırma fikrine, ilgili bilgilere ve yayın yapacak konulara ulaşmak mümkün değil. o şekilde ucu çıkmaz bir sokak işte. hadi diyelim ki vahiy geldi yazdık yolladık bir makale. kendi yazdığımız makale çıkınca okuyamayacağız. o derece garip bir durum. işte bu hallere düşmeyelim, biraz olsun sıyrılalım diye oluşturuldu bu yaklaşım.

    çoğu dergide "for reprints, contact mr. makalenin yazarı" yazar. yani, makalenin yazarına bir e-mail attığınızda kişinin kendisi de (eğer e-mail okumayan hayatı çok yoğun geçen bir prof değilse) size makalesini gönderebilir. bu paylaşım yasalara aykırı olmuyorsa, bazı akademisyenlerin kendi aralarında makale paylaşımı da yasalara aykırı olmamalıdır diye düşünüyor insan.
15916 entry daha
hesabın var mı? giriş yap