4 entry daha
  • arada kalmış roma imparatoru. ne mi demek istiyorum? buyurunuz.

    üçüncü yüzyıl krizi sırasında imparatorluğu birleştirdiği için aurelianus'a ve krizi yapısal reformları ve tetrarşi uygulamasıyla sonlandırdığı için diocletianus'a hem dönemlerinde hem de daha sonra tarihçiler tarafından hep büyük payeler verilmiştir. aurelianus'a restitutor orbis* denilmiş, diocletianus'a da imparatorun ömrünü kah 200 yıl kah 1000 yıl uzattığı için büyük övgüler sunulmuştur. lâkin, bu iki çok başarılı imparatorun dönemsel olarak arasında kalan ve m.s. 276 ile 282 seneleri arasında imparatorluk yapan probus'u neredeyse kimse bilmez.

    oysa probus, aurelianus'un askeri başarısının üzerine koyarak devam etmiş, aurelianus surları'nın inşasını nihayete erdirmiş ve üstüne bir de senato ile orduyu birbirine yeniden yakınlaştırarak üçüncü yüzyıl krizi'ni resmi olarak olmasa da idari olarak bitirmeye çok yaklaşmıştır. kilikya taraflarında florianus'u alt ettiği küçük bir çatışmadan sonra derhal senato'ya temsilcilerini göndermiş ve senatörlerin gözünde uzun bir aradan sonra ciddi anlamda meşru olan belki de ilk imparator olmuştur.

    bu politik gösterinin ardından sasaniler ile bir ateşkes imzalayıp derhal tuna cephesine hareketlenmiş ve neredeyse günümüzdeki tekirdağ bölgesine kadar gelmiş olan gotlar'ı önce nehir boyuna, sonra da nehrin ötesine püskürtmeyi başarmıştır. bir sene sonra, yani m.s. 278'de ise bu kez ren cephesi'nde bizzat yönettiği lejyonlar ile alemanni ve frenk işgalcileri çok ağır bir yenilgiye uğratmıştır. tahta çıktığı ilk bir buçuk sene içerisinde elde ettiği bu zaferler, senato tarafından büyük cermen ve got fatihi diye tercüme edebileceğimiz "germanicus et gothicus maximus" lakabının kendisine bahşedilmesini sağlamıştır.

    m.s. 279 senesinde mısır'da çıkan bir isyanı da generallerini yönlendirerek bastıran probus, ren ve tuna nehirlerinin birleşme noktasında daha evvel kurulmuş olan sınır tahkimatlarını da güçlendirerek imparatorluğun kuzey sınırlarını uzun bir aradan sonra ciddi şekilde güvence altına almıştır.

    savaşmadıkları dönemde askerlerini ve praetorian muhafızları'nı bilhassa ekonomisi sürekli barbar akınları ve savaşlar nedeniyle çökmüş olan raetia, mezya* ve panonya gibi eyaletlerde tarım ve benzeri faaliyetlerle uğraşmaları için de görevlendiren probus, belki de en popüler olduğu dönemde kendisine isyan eden carus'a bağlılığını bildiren muhafızları tarafından suikaste uğramıştır. ilgili döneme dair olayları takriben sekiz asır sonra kaleme almış olan ünlü tarihçi ioannes zonaras'a göre carus, imparator olmayı istememiştir ancak muhafızlar onu da öldüreceklerini söyleyince mecburen kabul etmek zorunda kalmıştır.

    edward gibbon ise asker imparatorlar devri'nin tam ortasında tahta geçen probus'un belki de senato ve imparatorluk teamüllerine uygun davranan son imparator olduğunu dile getirmektedir. bunu söylerken, bilhassa diocletianus dönemiyle birlikte dominate yapısına geçiş ile beraber senato'nun temsili gücü ve roma'nın kadim devlet teamüllerinin tamamen rafa kalktığını da iddia eder.

    velhasıl kelam, popüler ifadeyle probus'un bir hayli underrated bir imparator olduğunu söyleyebiliriz.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap