1498 entry daha
  • çaylaklık süreci bir olgunlaşma süreci değil, yazarlık çaylak olarak bekledikçe hak edilen bir şey değil. çaylaklık durumu, yazarların oluşturduğu ortalama moderasyon yüklerinin moderasyonel kapasitemizi aşması nedeniyle uzayabiliyor çünkü yazar alımlarını bu sebeple yavaşlatabiliyor hatta durdurabiliyoruz. kimi zaman da günde binden fazla kişiyi alabiliyoruz. moderasyonel kapasitemiz arttıkça alımı hızlandırıyor, kalabalıklaştıkça da alımları yavaşlatıyoruz. durum bundan ibaret.

    yine sanıyorum on yıldan fazla zamandır tanıdığım, sevdiğim, yazar olmasını istediğim veya tanımasam bile yazar olmasının moderasyonel sakıncası olmayacağını düşündüğüm insanları yazar yapıyorum, hatta yazar olmalarını rica ediyorum. aynı şekilde çalışanlarımız, moderasyon ekibinden insanlar da güvenilir buldukları insanlara referans olabiliyorlar. (eskiden kondüktörlük varken referans yoluyla yazar aldırtmak kondüktörlere de verdikleri hizmet karşılığında sunulan bir hak idi) yani sadece buyrun benim'e gelen ünlülere değil, geçtiğimiz onbeş yılda muhtemelen binlerce insana bu şekilde yazarlık vermişizdir ve vermeye devam ediyoruz. (ayrıca şirketimizde çalışmaya başlayan herkese yazarlık veriyoruz.)

    bir şekilde tanıştığımız, bildiğimiz insanlarla, hiçbir şekilde bilmediğimiz insanların yazar olma süreçlerinin aynı işlememesi çok normal zira kimseyi eziyet olsun diye bekletmiyoruz. tam tersi, keşke herkes hemen yazar olabilse. (bundan en çok mutlu olacak kişi olabilirim.)

    ayrıca bir yazar kotamız da yok, bir kişinin yazar olması diğerlerinin yazar olmasını da engellemiyor.

    bir kamu kaynağı hak etmeyen birine kullandırılıyor gibi yazılmış. yazarlık kısıtlı sayıda olan bir şey değil ve kamuya ait bir kıymet de değil. yazarlık az sayıda kontenjan açılan bir devlet memurluğu pozisyonu hiç değil, salt bir sosyal medya hesabı, entry yazıp, yayınlıyorsunuz, yazarlığa olduğundan fazlasını atfetmeyin derim.

    sosyal medya tüm ticari oluşumlar gibi karşılıklı çıkar ilişkisine dayanan bir kavram. kullanıcılar ihtiyaçlarına en uygun olan sosyal medya platformlarında yazmayı tercih ediyor. bu 'alışveriş'te verdiğiniz şey ürettiğiniz içeriğiniz, -ki dilediğiniz zaman tamamını yayından kaldırmanız mümkün- aldığınız şey de etkileşim. bu, bütün platformlar için böyle. biz neredeyse hiçbir takipçisi olmayan yazarlara dahi olabilecek en iyi etkileşimi sağlayarak bu 'alışveriş'ten elde etmek istediğiniz faydayı size sağlamaya çalışıyoruz. umarım hiçbir zaman olmaz ama bu faydayı elde etmediğini veya bu faydaya değmediğini düşünenler olabilir her zaman, ki bu da benim şahsi başarısızlığım demektir.

    ezcümle*, müstakbel eşimin yazar olmasını ben özellikle rica ettim, nick olarak kendi ismini kullanmayı da ben önerdim (bugün yazar olacak olsam ben de adım dışında bir nick kullanmam sözlük'te de), on entry yazmasını beklemeden yazar yapan da benim. (çünkü kendisini bir inceleme sürecinden geçirecek değilim, referansla yazar alıyorum, hiç entry yazmasına da gerek yok o yüzden.) bunları gizli saklı da yapmıyorum çünkü yanlış bir şey yapmıyorum.

    söz konusu yazarın uçurulmasına gelecek olursak; bu eylem de tamamen ve sadece benim sorumluluğumda. ilk nefret söylemi sonrası çaylak edilmesine rağmen tekrar nefret söylemi içeren entry girmiş olması, bu entry silindiği halde uçurulmamış olması, bu yaptırımın unutulmuş olması moderasyonumuzun hatası(bu hata da benim sorumluluğumda). nefret söyleminin tekrarı halinde ne yaptırım uygulanacağını çok açık şekilde duyurmuştum. (bkz: ayrımcılığa karşı ekşi sözlük'e açık çağrı/#108563838) üşenebilecekler için ilgili maddeyi yazıyorum: '5. nefret söylemi nedeniyle silinen her bir entry için yazarına en az 1 ay çaylaklık cezası uygulanacak. yazarın genel profilinin yetersiz olması / nefret söyleminin şiddeti / eylemin tekrarı gibi durumlarda yazar uçurulacak. (ki nefret söylemi zaten çaylaklık ve uçurma sebebi) (edit: uygulamaya başlandı.)'

    yıllardır akla gelebilecek her türlü hakarete sayısız kez maruz kaldım. tabii ki müdahale ettiğimiz oldu ve olacak ancak bunların büyük kısmına hiçbir zaman dokunmadık. özetle, geçtim keyfi uygulama yapmayı, söz konusu ben olunca zorunda olmadığımız kadar esnek davrandık. yetkimizi kendi lehimize kullanmamaya özen gösterdik, göstermeye de devam edeceğiz. sözlük’te hakkımda yıllardır yazılmış entryler zaten bunun sağlaması olacaktır.
197 entry daha
hesabın var mı? giriş yap