1655 entry daha
  • edit: (bkz: sma tip 1 hastası eda'ya yardım kampanyası)

    başlıkta en beğenilenleri okurken şöyle bir entrye denk geldim. verilen bilgilerden bana en ilginç geleni "don't throw the baby out with the bath water" atasözünün orijiniydi. hikaye biraz saçma geldiğinden biraz araştırdım. aslında sözün ortaya çıktığı ülke ingiltere bile değilmiş.

    atasözünün anlamı "istenmeyen durumlardan kurtulma girişimi sırasında değerli fikirleri veya şeyleri de kaybetmek" yani bir nevi kurunun yanında yaşın da yanması.
    entrydeki rivayete göre ortaçağ ingilteresinde aile üyeleri babadan başlayarak sırayla tek bir fıçıda banyo yapıyordu. aile üyelerinin banyo sırasında bebekler en son sıraya sahipti. bebeğe sıra gelene kadar su o kadar kirlenip bulanıklaşıyordu ki, yıkanma işlemleri sonrasında fıçıdaki su dökülürken, herhangi bir şey -bebek bile- o bulanıklıkta fark edilmeyip su ile beraber gidebilirdi.
    ama burada mantıksız bir durum var. neden küçücük bir bebek zifte dönmüş bir suda banyo yaptırılsın ki? biraz araştırınca daha gerçekçi bilgilere ulaşmak mümkün.

    bu ifade 1512'lerde ilk thomas murner isimli bir almanın hicivli bir yazısında görülüyor. sonrasında 1542'lerde sebastian franck isimli başka bir almanın atasözleri kitabında geçiyor. kitapta "yaşlı bir atı üzerindeki değerli semer ve gemleri almadan at hırsızının avlusuna göndermek" örneğiyle açıklanıyor sözün anlatmak istediği ilke.

    sözün ingilizcede görülmesi ise taa 19. yüzyılda. thomas carlyle isimli bir iskoçyalı kölelikle ilgili bir makalesinde kullanıyor ilk defa. kölelikle ilgili fikirlerini içeren makalesinde dökülecek olan kirli suyu köleliğin kaldırılmasıyla; bebeği ise kölelerin sunduğu faydalı hizmetle benzeştiriyor. (yani bakın köleliği kaldırıyorsunuz ama içindeki yararlı şeyleri de yok etmiş oluyorsunuz, kurunun yanında yaşı da yakmayın kabilinden). makalesinde siyahların hizmet etmek için doğduğuna ve doğuştan yalnızca hizmetçi olarak yararlı olduklarını öne sürüyor. aslında savunduğu şey siyahların köle olarak kullanılması değil, ömür boyu hizmetçi olmaları ve hizmetlerinin karşılığında kendilerine ödeme yapılması gerektiği. yani kölelikten, ücret alan kölelere evrilmeleri gerektiğini savunuyor. ifadenin hikayesi aşağı yukarı böyle, banyo sırasında sona kalan bebekle ilgili hikaye ise şehir efsanesi. gerçi entry sahibi yazar arkadaş da verilen bilgilerin doğruluyla ilgili bir açık kapı bırakmış, ben de işin aslına denk gelince yazmak istedim.
1677 entry daha
hesabın var mı? giriş yap