6 entry daha
  • ingiltere dışında geri kalan avrupa ülkeleri ne yapıyorsa, osmanlı da aynısını yapıyordu. yani tarım ve köylülük.

    olayın din ile alakası yok. kaldı ki osmanlı'da din devlete değil, devlet dine egemendir. avrupa'da krallar kiminle evleneceğini bile papa'ya sorarken, osmanlı'da istediği fetvayı vermeyen şeyhül islam'ın kelle gidiyordu. kaldı ki bu bahsedilen dönemde osmanlı nüfusunun ekseriyeti gayri müslümlerden oluşuyordu.

    aynı dönemde ingiltere dışında avrupa'nın geri kalanı da yan gelip yatıyordu. sanayiye düşman, tarıma dayalı, kırsal ekonomiye sahip ve gücünü bundan alan despotlar tarafından yönetiliyordu. avusturya macaristan imparatoru sanayi tesisi kurulmasını yasaklıyor, rus çarlığı kırım savaşı'na kadar demiryolu yapılmasına bile izin vermiyordu.

    her teknolojik gelişme bir kazanan kesim yarattığı gibi, kaybeden kesim de yaratır. (bkz: creative destruction) (bkz: joseph alois schumpeter) sanayi devriminde kazanan kesim şehirli sanayici ve tüccar iken, kaybeden kesim toprak sahibi kırsal kesimdir. doğal olarak bu gelişim ancak gücün tek bir kesimde toplanmadığı, gücü elinde tutanın her istediğini yapamadığı, ticaretin tekelleşmediği, mülkiyet hakkının korunduğu tek ülke olduğu için ingiltere'de gerçekleşmiştir. bunun sebebi de, 17. yy da gerçekleşen (bkz: glorious revolution) ile parlementonun, kralın gücünü sınırlamasıdır. bu nedenle diğer avrupa ülkelerinin aksine burada, toprak sahibi kırsal kesim, yeni gelişen sanayi ve makineleşmeyi bastıramamış, canlarının istediğinin malına çökememiştir.

    daha detaylı bilgi için: (bkz: daron acemoğlu) (bkz: ulusların düşüşü)
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap