3 entry daha
  • her kurgu bilim kurgudur dedikleri gibi, her ekting de ovir ektingdir. niye oyledir? cunku ekting yalandan bir olay. oyle oyle, hic itiraz istemem. olayin saglamasini da soyle yapiyoruz. seneler evveldi, cheja ile mi neydik, film izlerkene boyle filmin duygulu bir aninda oyuncuya bakarken bir an icin gozumun onunde kamera arkasinda duran yonetmen geldi. boyle gozumde canldirdim, eliyle, arttir arttir diye isaret yapiyormus gibi bir hisse kapildim

    "oyunculugu arttiriyor" olarak isimlendirdigimiz, ve ne zaman birisi rolu geregi cirpinmaya baslasa (sinir krizi geciren birisi de olsa, sevinen birisi de olsa, rolu ve metni uysa da) direkt aklima o oyunculugu arttiriyor hadisesi geldi, sikti atti butun tadimizi. filmleri oyunculugu regule eden yonetmenden gayri dusunemez oldum.

    neyse, sonra fark ettim ki durgun, duragan sessiz, sossuz oynayan oyuncular da sey gibi. oyunculugu kis biraz, oyunculugu dusur diyorlar gibi. ki yonetmenlik egitimi aldim (muhasebe egitimi gibi bir sey abicim, okuluna gidiyon, veriyorlar, aliyon. lutfen bu sebepten hava atmis sayilmayayim), isin mutfagina girdim ciktim, aynen de oyle oluyor. ilk take bitiyor, elinle isaret ediyon, arkaya cekiyon oyuncuyu "bak ceremi cosma, o ellerini indir, tukuruk sacmadan tane tane efendi bir kizginlik istiyorum icten ice patlamali" falan diyon. o da sana "motivasyonum ne, bu sahnede ne hissediyorum?" gibi sik sok sorular soruyor. "kizginsin ama icinde patliyor ceremi, kizginsin ama bir yandan da hosuna gidiyor" diyon gotunu oksuyon (okuluna gittim, boyle gosterdiler, dairesel hareketlerle gotunu oksamak lazim aktorun oyun verirken). oyle teklifsiz, duragan, yalin, malin sahnelerde de yonetmen eliyle sakin sakin isareti yapiyor, oyunculugu kistiriyor gibi geliyor, ki onda da ayni sebepten hakliyim.

    sonra anladim ki bunlarin hepsi fasa fiso. arttirmis, kismis bi sik ifade etmiyor. aslen adamin oyuncu oldugunu bilmek, arkada bir yonetmenin gudumunde soyle delir, boyle sevin emirlerine koordine oynuyor oldugunu aklinin bir yerinde acik ve canli tutmak yetiyor. o dakikadan sonra hersey overacting, hepsi mubalagali bagirislar ve sessizlikler, animatif sembolikler, yilgin pasiviteler. o dakika anladim ki en iyisi senaryo okumak, roman okumak. oyuncu kafamda, yonetmen kafamda, kendimi ise unutarak okuyorum, benden guzeli yok.
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap