8 entry daha
  • thomas s. kuhn'un copernican revolution'da aktardığı bir anekdota göre martin luther'in 1539'daki (copernicus'un de revolutionibus orbium coelestium adlı çalışmasının yayınlanmasından 4 yıl evvel) sofra sohbetleri'nden ("table talks") birinde şunları söylediği rivayet edilir:

    "...insanlar, göklerin ya da göğün, güneş ile ay'ın değil, dünya'nın döndüğünü göstermeye uğraşan bir astrologa (copernicus'a) kulak verdiler... bu çılgın tüm astronomi bilimini tersyüz etmek istemektedir; ancak, kutsal kitap (yeşu 10:13) bize, yeşu'nun dünya'ya değil, güneş'e durmayı buyurduğunu söyler." (kaynak: andrew d. white, a history of the warfare of science with theology in christendom, new york: appleton, 1896, i, p.126.)

    yine aynı yerde geçtiğine göre çok geçmeden protestanların copernicus'a karşı yükselen yakınmalarına luther'in başta gelen vekili olan melanchthon da katılmıştır. copernicus'un ölümünden (aynı zamanda eserinin yayınlandığı tarihten) altı yıl sonra şunları yazıyordu:

    "gözler göklerin yirmi dört saatte bir döndüğüne tanıklık eder. ancak kimileri, ya yenilik sevdasıyla ya da zeka gösterisi yapmak adına dünya'nın döndüğü sonucuna varmışlardır; sekizinci kürenin de güneş'in de dönmediğini savunurlar ... imdi, bu tür görüşleri kamuoyu önünde savunmak dürüstlükten ve terbiyeden yoksun olmaktır ve bu tehlikeli bir örnektir. iyi bir zihnin yapacağı şey, hakikati tanrı'nın vahiy yoluyla bildirdiği biçimiyle kabul etmek ve ona rıza göstermektir." (kaynak: ibid. p.126-127, melanchthon, initia doctrinae physicae'dan)

    kuhn'un bildirdiği, copernicus'un önerdiği sisteme eleştiri getirenlere dair bir diğer örnek ise on altıncı yy.'ın en ünlü olduğu kadar en ilerici ve yaratıcı politik düşünürlerinden biri olarak tanınan jean bodin'dendir; bodin şöyle diyor:

    "aklı başında olan ya da bir nebze de olsa fizik bilen hiç kimse, kendi ağırlığı ve kütlesi nedeniyle ağır ve hantal olan dünya'nın kendi merkezi ile güneş'inki çevresinde bir aşağı bir yukarı sallanacağını düşünemez; yoksa, kentler, kaleler, dağlar dünya'nın en küçük sallanışıyla yıkılır giderdi. saray mensubu aulicus adlı biri, bir astrolog prusya dükü albert'in huzurunda copernicus'un görüşünü savunurken falerno şarabını kadehlere dolduran uşağa dönerek 'dikkat et, sürahideki şarap etrafa dökülüp saçılmasın' demişti. dünya deviniyor olsaydı, dosdoğru yukarı doğru fırlatılan bir ok da bir kulenin tepesinden yere bırakılan bir taş da dikine düşmeyecek, ileriye ya da geriye düşecekti... son olarak, aristoteles'in yazdığı gibi, kendi doğalarına uygun yerleri bulan nesneler orada kalırlar. dünya'nın doğasına uygun bir yer ayrıldığına göre, dünya kendisinin dışındaki bir devinim tarafından döndürülemez." (kaynak: dorothy stimson, the gradual acceptance ıf the copernican theory of the universe, new york 1917, p.46-47; ilgli eserde bodin'in universae naturae theatrum adlı eserinden [frankfort, 1597] çevrilmiştir. thomas s. kuhn, kopernik devrimi, çev. halil turan, dursun bayrak, sinan k. çelik, imge kitabevi 2007.)
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap