6 entry daha
  • dün müge hanım yine almış karşısına arada bir arapça olarak ayet okuyup sonra türkçe mealini veren bir hatip bey, döktürüyorlar karşılıklı, daha doğrusu hadi diyelim ki bu tanımadığım beyefendi din alimi, dine göre konuşuyor, dini anlatıyor, müge anlı maşallah* döktürüyor.

    bir ara kendisi* buyurdu ki "...bu bizi dinsizliğe götürür. oysa ki insanlar inansa, başkalarının hakkını yemez, bir kadına tecavüz edip sokağa atmaz, başkalarına zarar vermez, bıdı bıdı bıdı bıdı..."

    şimdi, sayın müge anlı;

    bilmiyorum siz dinsiz ya da inançsız insanları ne/nasıl sanıyorsunuz ama bur'dan size bir kafir, hatta kafirin önde gideni, bayrak sallayanı olarak sesleniyorum.. dediklerinizi tam olarak duyamadım, zira sabahın köründe uyanır uyanmaz televizyonu açmak gibi bi' adetim hiç yoktur, böyle bi' gaflete aylardır ilk defa düştüm. ner'den esti, neden yaptım bunu bilmiyorum ama hiç hoş olmadı benim için, sabah sabah sinirlerim zıpladı. ama insanlar inansa* "bir kadına tecavüz edip sokağa atmaz" tarzı bir söz ettiğinizden çok eminim. olmayan allah'a şükürler olsun ki 24 küsur yıllık hayatımda dinden, dini öğretilerden, din öğretmenlerinin garip yorumlarından ileri gelen zırvalardan başkaca da pek çok şey öğrendim. bu öğrendiğim ya da öğrendiğimi sandığım şeylerin doğruluğu da elbet tartışılabilir ama inanan/inandığını söyleyen pek çok insanın aksine, kendisine karşı sorumlu olduğum görünmez bir über varlık olmadı; onun yerine bir sürü insan oldu, kendimden başka insanları da ilgilendiren her türlü eylemime muhatap olan insanlar.. ve yine ne mutlu ki, bu sorumluluğum insanlara karşı olduğu için, allah affeder gibi bir düstura sırtımı dayayıp, yapıp yapıp tövbe etmek gibi bi' şansım, öyle bi' lüksüm olmadı. yani "evlenene kadar/yaşlanana kadar istediğim b.ku yer, sonra hacca gidip tövbe eder, kendimi dine veririm." diyemedim hiçbi' zaman*. işte sırf bu nedenle de, insan hata yapabildiği için hata(lar) yaptım ve insan da affedebildiği için yer yer kendisine karşı hata yaptığım insanlar beni affetti. ama affetmeyenler de oldu misal, veya affedenlerle ilişkilerimde kalıcı hasarlar oluştu, hiçbir şey eskisi gibi olamadı. o insanlardan özür dileyip, ardından onlar için hacı olup, akabinde hayatımı onlara adamam da mümkün değil takdir edersiniz ki.. ayrıca tabii bu bahsettiğim hatalar arasında insan yakmak veya bir kadına tecavüz edip sokağa atmak gibi şeyler olmadı hiç. ama yine çok şanslıyım ki bunların iyi/doğru/etik şeyler olmadığını anlamak için yalnızca iki seçeneğin olmadığını yani "deneyip yamulma veya dinin bana bunu öğretmesi" gibi bi' gereklik* olmadığını da deneyimledim. öğrenmek için sınırsız sayıda yol/yöntem/öğreti vardır ve bu saydıklarım bunlardan yalnızca ikisidir.

    be hanımefendi;
    şimdi şurada sana inanan insanların yedikleri onlaca yüzlerce naneyi hep tek tek sayamam haliyle ama bi' tadımlık vereyim, devamını sen getirirsin.
    meslea madımak'ı ben mi yaktım*? konya'da göçen binadaki kızcağızları ben mi öldürdüm? büfelerde alkollü içki satılıyor diye ben mi fetva çıkardım, insanları dövdürttüm? bırak allasen..
20987 entry daha
hesabın var mı? giriş yap