2 entry daha
  • stockholm film festivalinin acilisini yapan, cok basit bir senaryoyu sicak ve basarili sekilde aktarmis aranofsky filmi. mickey rourke'un performansi uzerine kurulu bu filmden sonra, yaşlandıkca bıçkın adam rolleri ile kariyerinde puan toplamaya başlayan abimizin bir kac odul aldigini da gormek pek sasirtici olmaz. oscarlı marisa tomei'i "farkli sekilde", todd barry'i de kendine benzeyen bir rolde gormenin disinda, axl rose'a ozel tesekkur gecmis bir film oldugunun altını cizelim.

    sonuc olarak sahsen beklentilerimi karsilayan bu filmden sonra the fighter'i iple cekiyoruz. tabi filmden sonra aklimdan cuneyt arkın da bundan feyz alsa, cagan irmak'la bir olup böyle bir film cekse, mickey abinin ringin kosesinden uctugu gibi 16 uzaylinin ustune ucsa ama alttan da drami verse, sonra ödülleri toplasa; derken dönerimi yerken acildim.
181 entry daha
hesabın var mı? giriş yap