89 entry daha
  • geriye biraktigi mektubun tamamini ekliyorum, kimse eklememis.
    görsel

    --- spoiler ---
    degerli yöneticilerim,
    öncelikle size kendimden bahsetmek istiyorum. izmir'de cok egitimli ve basarili bir ailenin küçük cocuguyum. ikisi de akademisyen olan annem ve babam, rol modelim olan meslektasim ve 20 yildir amerika'da meslegini basaryla sürdüren abim ile beraber tam anlamiyla çekirdek denebilecek bir ailenin içinde huzurlu bir ortamda yetistim. bütün egitim hayatimi basarilarla ve derecelerle tolu bir sekilde tamamen burslu bir sekilde tamamladim. mütevazi olmaya gerek yok türkiye standartlarinda her anlamda o kayak tabaka diyebilecegimiz bir kategoride bulundugumu soyleyebilirim. ayrica ekonomik olarak da belki ikinizden de rahat hicbir kaygisi ve sikintist olmayan bir gersekligim oldugunu da söylemek isterim is hayatima yap kredi'de basladim. temas ettigim her kisiyle pozitif iliskiler kurdum, güldüm, güldürdüm, paylastim. oldukça da yogun ve basarli bir dönem oldugunu söyleyebilirim. açikçasi kurumda savundugumuz sözde ilkelerin tamamina uygun bir calisma hayati baslangic divebiliriz. kariyerimde 4 seneyi geride biraktigim noktada artik ekip degisikligi ve daha büyük projede çalisma hevesiyle krediler dünyasina yöneldim. ucap ve scap gibi onemli iki projenin her safhasinda canhiras bir sekilde kip arkadaslarimla beraber yer aldim. her hedefi teker teker gerceklestirdigimiz, ciktilarin benden cok daha iyi bildiginiz basarilarla dolu bu yillar beni bildigim kadariyla kurumun tarihinin en erken yöneticilik pozisyonuna getirdi. bunlan anlatiyorum; cünkü geldigimiz noktanin ne kadar olumlu ve herkesin hayallerini süsleyecek bir nokta oldugunu vurgulamak istiyorum. ayrica bu hayatta en deger verdigim insanlardan birini; degerli esimi de bu kurumda tanidim. ekip arkadasi olarak tanistigim b. ile hayatimi birlestirmeme de burasi vesile oldu demek hic de yanlis olmaz.
    cümleleri burada bitirsek muhtemelen bir tesekkür ve memnuniyet timsali bir mail olacakti; ancak:
    buralara gelirken hep soz de savundugumuz kurum degerlerinin aslinda ne kadar içinin bosaltildigina sahit oldum.
    tedbirli olma kisvesi altinda korkakca davranildiäini gördüm.
    liyakat eksikligi tastyan onlarca yöneticinin yollarca burada çalismasina ve kurumun içini bosaltmasina sessiz kalindigini gördum.
    listelere girmemenin büyük isler yapmaktan önemli hale geldigini gördüm.
    takvim hedeflerine yetismenin hedefin kendisinden cok daha büyük görüldügünü gördüm.
    yöneticisini memnun etmeye calismanin amaç haline geldigini gördüm.
    yüzlerce yalan söylendigini gördüm.
    f.ç. gibi krymetli bir yöneticinin bankanin vizyonsuz yöneticilere gösterdigi hosgörü nedeniyle yol ayriligi noktasina getirildigini gördum.
    e.m gibi krymetli bir insanin yillarca kuruma verdigi emekler göz ard edilircesine, fikir ayriligi nedeniyle yol ayriligi noktasina getirildigini ve yol ayriliginda yalnizlastinildigini ve seçeneksizlestirildigini gördüm.
    bunlar istifa etmem için oldukça yeterli sebepler ve belki bir ay öncesine kadar alacagim karar bu olacakti. ama hepimizin malumu bir deprem felaketi yasadik. bugün de hastanede ibrahim'i ziyaret ettim. daha iyiye gidiyor, insallah bacagini kaybetmeden bu dönemi de atlatir.
    ama deprem sirasinda da yasananlara deginmekte fayda var. ozellikle bizim ekibimizin yer aldig onlarca aksiyon aldik malumunuz. deprem kitlesinin bütün risk stratejilerinden ayristirilmasini saglayan, bulundugu bölgeden subeye, ilden ilçeye her bilgisini besledigimiz bir dönemde alinan banka aksiyonlarini özetliyorum;
    bddk izin verdigi (biraz da zorladigt) icin bütün depremzedelerin kredi kart limit artislarin ×4 kuralina göre degil ×8 kuralina göre otomatik degerlendirdik ve 10 milyara yakin pazar pay yakaladik. müsterilerimize harcama anlaminda destek olmaya çalistigimizi rekabette garanti'ye kars bir hamle oldugunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
    kredi ötelemelerini basiretsizce önce otomatik ödeme sonra öteleme gibi yapmaya çalistik günlerce. ne zaman sosyal medyaya düstük ve baska bankalarin daha "müsteri dostu" uygulamalarini gördük; ancak o zaman geri adim atip tan ötelemeye gittik. isletme ve ticari kredilerde hala suyunu sikmaya calisiyoruz müsterilerin bu 1-2 akut aksiyon alindiktan sonra ne yaptik; bütün depremzedelerin risk basvurularint reddetmeye basladik. neden?
    çünkü ödeyemezler, neden. npl riskine girelim ki; malum finansal bir kurulusuz önce kendimiz geliyoruz
    sonra tabi baktik pazar kaybr yasiyoruz o kadar da degil daha detayl bir bakalim herkesi de reddetmeyelim. belirli risk bölgelerini ayristiralim; onlarin ödetebilecegi taksit tutarini yariya düsürelim yine de alabilecek olan zengin müsterilerimiz
    bankadan kredi alabilsin
    ama son aksiyonda tabi önemli bir ticket size kaybettik. bddk tebligi 10 gün öncesinde yayinlanmasina ragmen; umurumuzda olmayan vade kisiti bir anda acil gündemimize geldi. sünkü uzun vade daha fazla kredi tutari anlamina geliyordu hepimiz için.
    toplumsal sorumlulugunu üst seviyede olarak lanse ettigimiz bankamizin yukandaki aksiyonlarin hicbirini depremde zarar görmüs tek bir yurttas mutlu olsun diye almadi. hepsi tamamen ticari ve stratejik hamlelerdi. tabi ıt organizasyonu olarak su sekilde kendinizi rahatlattiginiza eminim, kararlar biz vermiyoruz. peki kararlar etkilemek yönünde bir girisiminiz oldu mu? peki vicdaniniza sigmayan bu kararlarin alindig dönemde bir yerde hiç odaginizi kaybetmeden çalismayi nasil basardiniz:
    bu kismi biraz yakin dönem özetlemesi olarak carpici örnekler oldugu icin vurgulamak istedim.
    gelelim münferit örneklere;
    esim o zamanki yoneticisi l.b'yi ık etigine sikayet ettiginde hem performansi hem de kissel haklara yönelik usulsüzlük oldugunu ilettiginde kurum olarak sessiz kaldik. eminim hala ık sisteminde dosyast açiktir. tabi bu esim özerinde münferit bir örnek diye düsünüp duygusal davrandigimi düsünebilirsiniz. peki hiç l.b'nin ekibindeki son 5 yilda isten ya da ekipten ayrilmis 40 calisma arkadasimizi incelediniz mi? hepsi mi kendisi basarisizdi? ya da sorumlu yoneticisi yilmaz karaca özelinde bir degerlendirme yapmay: düsündünüz mü bugüne kadar?
    ucap projeni sirasinda pandeminin de first bilindigi ve insan haklarint ihlal edercesine 80 satin üzerinde onlarca kisinin çalismasini nasil degerlendirelim? bir amaç ugruna ve basaril bir grubun eseri miydi bu? ya da o arkadaslar bu hedefi basarirken gerçekten mutlu muydu? karsiliklarini aldilar mi? direktörlügün yüzde 50'si turnovera grarken bir proje için size bu deddi mi? ya da inisiyatif sahiplerinin kurum sadakatini kaybettirmeden önce yapilabilecek baska bir sey yok muydu?
    daha verilecek yüzlerce örnek olmasina ra§men uzatmayacadim. deprem gündemi hepimiz icin bir anda geride kaldi, mevcut hedeflere ve takvimlere geri dönüldü. 15 günlük sözde hassasiyet yerini azme degil hirsa, abaya degil sonuca, kaliteye degil takvime birakti. beni en cok yipratan seyi en sonra biraktim.
    ınsana ve calisma arkadasiniza one vermıyorsunuz. kimin ne yasadiaina ne sonus ürettigine bakiyorsunuz
    tek bir seyi iyi yapiyorsunuz, o da görece iyi para veriyorsunuz. yarn bir gün calisan ve çalismayan arkadaslarin primlerini de özellestirirsiniz, somut bir kaynak aktarirsiniz basantli arkadaslarimiza. ama çalisanlarinizin bu paray kullanabilecek zaman ve kaliteli psikoloji icinde olup olmadigini gram önemsemiyorsunuz. bu kurumda basarili olabilecek arkadaslarimizin cogunu kaybedeceksiniz; özellikle de ekonomik kaygisi a olan ya da baska kurumlarda bu kaygry giderme sans olan arkadaslarimizi.
    "siz" söylemini lütfen kissel algilamayin,; gözümde kurumu temsil ettiginiz için bu terminolojiyi kullantyorum. hayatimla ilgili daha tatsiz bir karar almis olmasan sanirim bu sadece istifa niteliginde olacakti, ancak sanirim bu niteligin bir pek de önemi kalmadt. size ve kuruma saygimdan dolayi bu maili genele degil, size ve bana deger verdigini bildigim 3-4 arkadasima atiyorum.
    kral siplak demenin suc addedildigi bir ülkede, ben en azindan kurumum açisindan kral siplak diyorum. bir seyler yoluna koymak için hala cok gec degil.
    saglicakla kalin.
    not: ailemi ve bu maile konu ettigim insanlan rahat birakin. aksi durumda hakkimi helal etmiyorum.
    efe demir
    bireysel krediler tahsis uygulama gelistirme müdürü
    --- spoiler ---
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap