10 entry daha
  • orjinaline uygundur. şimdi gelip buraya saydıracaklar. kızkulesinin kule kısmı betonarme olarak 1940 restorasyonunda hatalı şekilde yeniden yapılmıştır. orjinali ahşaptır.

    bak betonarme diyorum. bizans yapısında diyorum.

    siz yine de saydırın tabii.

    edit: başarılı bir restorasyondur. kule orjinal malzeme ile aslına uygun restore edilmiş, zemin kat yapısındaki muhdes ekler ise uzaklaştırılmıştır. muhalif olmak bilip bilmeden atıp tutmak değildir. ben de muhalifim ancak eleştirilerimi mantıklı zemine oturuyor mu diye tartıyorum.

    edit 2: birden fazla kişi bizans'ta ve roma'da beton vardı diye mesaj attığı için onlara yazdığımı buraya da yazıyorum. beton ile betonarmeyi karıştırıyorsunuz. ilk betonarme yapı 1850'lerde bir fransız tarafından üretilmiştir, patenti de kendisinindedir. yazanların bahsettiği antik roma yapılarında kullanılan roma harcı ya da roma betonu, opus caementicium diye bilinir. tuğla ve taş kırıkları, volkanik pozzolana ile karıştırılır. bizde yaygın olarak biraz değişiği horasan harcı kullanılır. kızkulesi'nde kule kısmında böyle bir şey yok. betonarme ise adı üstünde beton ve armeden, yani bildiğiniz çelik bar (ülkemizde inşaat demiri olarak bilinir) destekli beton tekniğidir. 1940 yılındaki restorasyonda bu teknik ile kule orjinal kayıtlara aykırı şekilde restore edilmiştir. dönemin kötü malzemeleri sebebiyle malzeme içindeki tuz ve etrafındaki denizin etkisiyle yapı ciddi zarar görmüştür.

    kız kulesi tarih boyunca bir çok farklı görünümde olmuştur. bu restorasyona temel teşkil eden görünüm, elimizde en sağlıklı kayıtları bulunan 18. yüzyıl kayıtlarıdır. bu kayıtlara göre, kule balkon kısmına kadar yığma (harç ile yığma taş), balkondan itibaren ise ahşap taşıyıcılıdır. kule yanındaki kısım ise bu kayıtlarda yine yığma fakat çatısız olarak gözükmektedir. restorasyon tamamlanınca benim bildiğim kadarıyla o kısımda çatı da olmayacak, şaşırmayın yani.

    başlığı açan arkadaşın "bizim hayatımız boyunca böyleydi" açıklamasının restorasyonda hiçbir geçerliliği yoktur. bu yapı 2000 yıl üstü tarihi olan bir yapı, senin minik hayatının restorasyon projesinde bir ehemmiyeti yok, kendinizi bu kadar önemsemeyin. senin aklındakinin en doğrusu olduğunu kim söyledi? bu kafayla galata kulesi külahsız kalırdı, ayasofya'da serafim melekleri ve kariye mozaikleri hala sıva altındaydı. üstelik 15 yaşında değilsen senin hayatın boyunca da böyle değildi. 90'lardaki yine hatalı restore edilmiş halinde kule etrafında siyah metal kuşaklar yoktu ve bembeyaz boyalı beton bir kuleydi. sonrasında bu son restorasyon öncesi halinde ise skandal bir restorasyon geçirip hiçbir tarihi kayda dayanmayan bir kule kaplaması, saçma bir aydınlatma ile depremde zarar görmesin diye tüm tasarımına darbe vuran siyah metal kuşaklar eklendi ve restorana dönüştürüldü. şimdiki hali, bu sebeple daha bilimsel, daha doğru, daha iyi bir restorasyon gibi duruyor şimdilik. ziyarete açılınca daha da iyi fikir sahibi oluruz. işi bilenler olarak kimseye kefil olmuyoruz, şu ana kadar sıkıntılı bir durum gözükmüyor diyoruz.

    malzeme konusuna gelince. malzemelerin yeni gözükmesi de sıkıntı değil, normali bu zaten. aspendos restorasyonunda da mermerler üzerinden herkes galeyana gelmişti ama o da doğruydu. zamanla gerçek rengini alacaktır. "orjinal malzeme" dendiğinde sanırım kafalar karışıyor. "orjinal malzeme", her zaman 2000 yıl önceki malzemeyi kullanmak değildir. 2000 yıl önceki malzemeye erişim yoksa (ki ahşap malzemede 2000 yıl önceki malzemeye erişmek ve birebir kullanmak imkansızdır) malzeme taş ise mümkünse aynı ocaktan, ocak bilinmiyorsa aynı malzemeden eleman kullanmaktır. harç tarifi biliniyorsa ona uygun, değilse laboratuar analizlerine uygun harç kullanmaktır. örneğin laboratuar analizi ile orjinal ahşap taşıyıcılar ceviz ağacı ise, ceviz ağacı kullanarak kuleyi desteklemek, restore etmek ya da rekonstrükte etmektir. orjinal malzemeye erişim yoksa ya da performansı yetersiz ise çağdaş malzemeler ile yeniden yapılabilir.

    restorasyonun belli teknikleri ve kaideleri vardır. bu başlıkta konudan uzak insanların öylesine cahilce ve işi bilenler için saç baş yolduracak yorumları var ki, inanılmaz. restitüsyon, restorasyon, rekonstrüksiyon farklı kavramlardır ve her birinin alt kolları, tercihinde farklı gerekçeleri vardır, bunlar da ilgili koruma kurullarına sunulur ve uygun görülürse uygulanır. kule söküldüğünde de bu tartışmalar yaşandı ve linç edildik. bilmiyorsanız, bilenlerin sözüne itimat edeceksiniz arkadaşlar, bu teknik bir konu ve üzerinde açık bir skandal yoksa bilgisizce yorum yapılacak bir konu değil. şayet konuyu biliyorsanız, bu alanda eğitiminiz varsa ama buyrun tartışalım. apandisit almak için doktor karnınızı kestiğinde "karnımı niye kestin?" demek gibi bir şey bu bazılarının yaptığı. kule sökümünde yazdığımı telrar yazayım, <caps lock> eğer gerekiyorsa <caps lock> bir mimari eser restorasyon amacıyla tamamen sökülebilir. sökülen her bir orjinal parça tek tek numaralandırılır, fotoğrafı çekilir, arşivlenir. analizleri yapılır. eğer tekrar kullanma imkanı varsa kullanılır ve eser bir lego gibi, orjinal malzemeler orjinal konumlarında olacak şekilde birleştirilir. bu da restoratörlerin "ameliyatı"dır. kullanılamayacak, artık performans vermeyecek kısım ve elemanlar ise "orjinaline uygun" ya da uygun görülmüşse çağdaş malzeme ile değiştirilir.

    siz bu tekniği yeni öğreniyor olabilirsiniz. aklınıza yatmıyor olabilir. fakat üzgünüm, sizin uzmanı olmadığınız bir konu aklınıza yatmıyor diye bilimsel teknik ve yöntemler değişmeyecek. bu işler italya'da da böyle yürüyor, viyana'da da. yeni bir şey ya da ülkemize has bir şey değil. venedik tüzüğü'ne de, uluslararası kural ve yönergelere de uygun.

    ülkemizde skandal restorasyonlar yok mu? var tabii. her restorasyon işinde, özellikle böylesi bilinir ve önemli eserler için bizim de yüreğimiz ağzımıza geliyor. toplumsal baskı da iyidir tabii ki. ancak yapılması gereken kör bir tutumla her şeyi bilip bilmeden eleştirmek değil, işin işi bilenlere bırakılmasını talep etmek. liyakat. liyakat. liyakat. hepsi bu.

    daha önce, kız kulesi restorasyonu konusu ilk açıldığında ana haberlere kadar çıkan "kız kulesi'ni yıktılar" asparagası için yazdıklarım da burada:
    kız kulesi'nin yıkılmış olması/@mimarbasi

    sonuç olarak bu restorasyondan ne beklemelisiniz:

    1. kız kulesinin, seyir terasını destekleyen üçgen payandalı kısmı ve yukarısı 1940'ta betonarme olarak yeniden yapılmış. o hali ile belki fatih sultan mehmet döneminden kalan 600 küsür yıllık, temellerini sayarsan 2000 küsür yıllık bir yapı üstüne tehlikeli derecede yük bindiren, niteliksiz, özgün olmayan 80 yıllık bir yük. o hiçbir restorasyon kaidesine uymayan hali tutalım da ileride beraber yıkılsınlar mı o zaman? o yüzden bu kısım en büyük ve gerekli müdahale.

    2. yapının, zemin ana kütlesinin bir kısmı da sonradan yapılmış. kız kulesi ile alakası yok. o da kaldırılacak.

    3. burç gibi olan kısmına sonradan çatı yapılmış. bu kısım da kaldırılacak.

    4. 99 depreminden sonra çatlaklar artınca o dönemki bence skandal restorasyon ile metal çerçeve ile yapı ayakta tutulmaya çalışılmış. bu da kalkacak.

    5. hem kule, hem zeminde betonarme kısımlar, hem deniz kumu hem de kötü kalite demir ile yapılmış. ve gerçek tarihi kesime yük bindiriyor. bu yüzden kalkması elzemdi, kalkacak.

    6. kule kısmı, tarihi kayıtlara uygun şekilde, analiz edilen özgün malzeme ile ahşap olarak yeniden yapılacak.

    7. benim okuduğum raporda müze/kültür-sanat işlevi ile yeniden açılacağı yazılmış. yani restoran vs. olmayacak ki bence doğru bir yaklaşım zira özel teşebbüsler bizim gibi denetlemenin eksik olduğu ülkelerde anasını ağlatıyor. çivi çakmanın izne tabi olduğu yerde klima takıyor, kablo geçirmek için duvarı deliyor, mutfağı için baca şaftı açıyor. resmi kurumların kafe/restoran gibi işletmeleri de kısmen bunu yapıyor ancak hiç değilse özel şirketler kadar agresif değiller ve rant kaygısı yok. o yüzden bunun takibini iyi yapmak ve ibb ya da bakanlık kontrolünde bir işlev talep etmek ve korumaya aykırı bir durumda vatandaş olarak hemen şikayet etmek lazım.

    diyeceklerim bu kadar. siz yine saydırın tabii.
327 entry daha
hesabın var mı? giriş yap