19836 entry daha
  • yalnızlık arzulanabilir bir durumdur, yalnızlığın acı verici ve mutluluk verici tarafının ayrımını şöyle açıklıyorum kendimce, teorim şu; tercih edilebilir bir yalnız kalma durumu, biraz daha açacak olursak üstesinden gelebildiğimiz, istediğimiz anda yırtabileceğimiz bir yalnızlık durumu bir insanın ruhunu mutluk ve huzurla doldurabilir.

    başka bir açıdan bakacak olursak yalnızlık bir seçim değil de bir sonuç olma durumu olarak karşımıza çıkacak olursa, bir diğer deyişle yalnız bırakılmak, yalnızlığa mahkum olma durumu. tercih etmediğimiz bir yalnızlığın çeşitli olaylar sonucunda vuku bulması insanın ruhunu delercesine bir etki bırakabilir. bu durumlarda insan yaşadığı her anı ölüme bir adım daha yaklaştığı, yaşamaktan saymadığı dakikalardan sayabilir.

    benim için yalnızlığın en hüzünlü tarafı yalnız kalmaktan ziyade yalnızlığa şahit olma durumudur. bir yeri ziyaret ettiğimde orada bulunan kişinin bir başınalığı beni fazlası ile etkileyen cinsten. söz gelimi uzakta olan sevdiğin birini ziyarete gittiğinde ayrılma vaktinin bende oluşturduğu acının etkisini uzun süre üstünden atamıyorum. insan bir ortamda bulunmadığında o ortamda hayat yokmuş gibi düşünüyor.

    toparlayacak olursam birini yalnızlıkla baş başa bırakma durumu yalnız kalma durumundan bazen çok daha ruhu örseler cinsten. bir insan bir insana yeter elbette, ancak o insanın boşluğunu doldurmak sanırım en büyük problem. bu durum kolaylıkla yukarıda bahsettiğim yırtılabilir cinsten değil. ayrılıklar ve ölümler bu yüzden yalnızlıkla hep beraberdir. bu duygular iç içe.
1429 entry daha
hesabın var mı? giriş yap