2 entry daha
  • durma noktası bir bakıma, 4 gündür yaşadığım bir türlü kurtulamadığım şey. tek faktörden olmuyor, birkaç "yoğun düşünce gerektiren" faktörün birleşimi, yani sadece ders, sadece iş, sadece ilişki, ya da sadece dünyanın halini düşünüp durmaktan değil.
    istesem de odaklanamıyorum, hiçbirşeye. benim düşünmemi gerektirmeyen, hazır düşünülmüş şekilde önüme sunulan şeyleri görecek, göz atacak, inceleyecek kadar bile yoğunlaşamıyorum, sadece konuşurken değil düşünürken de daldan dala atlıyorum.
    fena birşey bu, yazı yazarken bile bir sürü yanlışlık yapmaya, 3 dakikalık bir videoyu durdura durdura yarım saatte izlemeye kadar varıyor sonuçları.
    bir yandan sizi minimum düşünme gerektiren eylemlerle gündelik hayatınızı geçirmeye(geçiştirmeye desek daha doğru olur) zorlayan yorgun zihin diğer yandan üstünde bu kadar düşünüp, kendini paralayıp yorulduğu konuları son sürat düşünmeye devam ediyor, rüyalarınızda bile.
    sanırım bu yorucu konuları(en azından birini) nihayete erdirmeden rutine dönemiyor, düşünmeniz, programlamanız, hali yoluna koyup tıkır tıkır işlemesini sağlamanız gereken -ve çok önemli- diğer konulara dönüş yapamıyorsunuz. eşiği aşmaya yönelik her çabanız koşa koşa bozuk plağın aynı notasına dönüyor.
    hadi boş bir zamanınıza denk gelse neyse, tüm gün minimum düşünce ve çabayla idare edebilirsiniz bir süre. ama önünüzde en geç yarına kadar bitirmeniz gereken, ve hakkında, proje arkadaşlarınız birbirinden fantastik fikirlerle gelirken sizin "allahın dağı"ndan başka birşey düşünmediğiniz, birkaç 10 yıla kalmadan da göçle tenhalaşacak bir yerleşim hakkında kallavi bir stratejik plan yapma zorunluluğu varsa hakikaten berbat hissettiriyor kendine kendini. öyle içinden çıkılmaz bir durum ki, mazeretlerinizi dile getirecek kadar bile çabalamak istemiyor zihin, orada olmak da istemiyor aslında.
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap