141 entry daha
  • psikiyatristlerin/psikologların, görebildiğim kadarıyla ortak bir söylemi/iddiası var ki bağlanma ihtiyacı yemek yemek kadar temel ihtiyaçtır ve yok edilemez.

    bugün aklımdan tam olarak şu cümle geçti, bir insanın bir şeyi isteyip, arzulayıp, hepsinden öte onun açlığını çekip de o şeyi kendinden uzaklaştırması, itmesi, ötelemesi yeryüzünün en büyük acılarından, yürünen en zorlu yollardan, geçilen en çetin sınavlardan biri olabilir.

    bebeklik, çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik evresinde aldığınız etkiler, yaşadığınız olaylar size kaçıngan ya da kaygılı bağlanma problemi olarak döndüyse, siz yalnızlığı tercih ettiğinizi zannederken aslında o olayların güdümünde hareket etmekte olduğunuzun farkında bile olmayabilirsiniz. beyniniz, bedeniniz geçmişteki o olaya/olaylara takılı kalmış ve yaşadığınız yeni deneyimi görmüyor, tüm davranışlarınızı eskilerin ekseninde döndürüyor olabilir. bulunduğu ana, yaşadığı olaya gelememiş birinin aldığı karar özgür iradeyle alınmaz.

    tercihlerinizin ne kadarı gerçekten size ait, ne kadarı değil hiç düşündünüz mü?
46 entry daha
hesabın var mı? giriş yap