39 entry daha
  • izleyeli bir miktar zaman geçti ordan burdan bakıp da karakter ismi falan vermeye kasamıyorum şu an, ama aklımda bir sahne var: pek spoiler olduğunu sanmıyorum ama mevzuyu bir cümle ileri atıp götü sağlama almak isterim.

    filmin bir yerlerinde bir takım insanlar bir takım kişileri infaz ettirme kararı alıyor. adamın biri öldürülecek. öldürülecek adamı görüyoruz sahnenin başında, bir otoparkta karların üstünde, arabaların içinden yanında kendi adamıyla, acele adımlarla ve hararetle konuşarak yürüyor. adamıyla yürüdüğü beş adımlık yolda ısrarla birisiyle konuşmak istediğini, o kişinin onu mutlaka aramasını istediğini söylüyor. ikili yürümeye devam ederken adamı sağa doğru dönüp bizim görüş açımızdan ayrılırken son kez arkasından konunun çok önemli olduğunu, o kişiyle mutlaka salı mıydı perşembe miydi o güne kadar görüşmek zorunda olduğunu yineliyor; ve adamından ayrıldıktan sonra iki saniye geçmeden kafasından tek kurşunla vurularak öldürülüyor.

    bu hikaye açısından pek üst düzey değerde olmayan adamın ölümü izleyiciye herhangi bir şekilde gösterilebilirdi. iki kişi ibrahim tatlıses usulü "höt lan, höt" diyerek durdurup da vurabilirdi mesela.. ama hayır. o adam, hayatın o akıcılığının ve sürükleyiciliğinin tam içindeyken, büyük ihtimalle incir çekirdeğini doldurmayacak bir mevzu hakkında birisiyle görüşmek için ısrarlı şekilde konuşurken ve yürümesine ara bile veremeden tek kurşunla ölmeliydi. bir an var, bir an yok.

    böyle olmasaydı bu bir martin scorsese filmi değil herhangi bir film oldurdu.. hey yavrum.
151 entry daha
hesabın var mı? giriş yap