1 entry daha
  • bülent ecevit’in, yaklaşık 40 yıl önce, 1968 yılı bütçe kanunu görüşmeleri sırasında, chp adına , bütçenin geneli üzerinde yaptığı konuşma metnine bazı değişiklik ve ilaveler yapılarak , aynı yıl tekin yayınevi tarafından kitap halinde basılan versiyonudur.
    kitaba, 1973’deki ikinci baskısına yazdığı önsözünde ecevit; “bu kitap, chp’nin 1968 bütçesi üzerindeki genel görüşlerini ortaya koyduğu gibi; başlıca memleket sorunlarını, partinin ortanın solundaki tutumu açısından çözümleyen; bu sorunlar için düşündüğümüz çözüm yollarının ana çizgilerini belirten bir belge niteliğini de taşımaktadır.” demiştir.
    ecevit’in, “ortanın solu” adlı kitabı, nasıl yeni çizgisi için chp açısından bir parti programı ise; bu kitabı da, bu programın uygulama esaslarını gösteren ayrıntılı beyannamesi niteliğindedir.
    kitap, siyasete ilgi duyanlar, siyasete yeni başlayanlar, siyaset bilimi araştırmacıları, tarihciler, kaldıysa köy romanı yazma heveslileri, dizi film senaristleri, aktif siyasetçiler, siyasetçilerin danışmanlarından sözlük yazarlarına kadar pek çok kesime zengin malzeme sağlayabilecek kaynak niteliğindedir.
    inanmayacaksınız ama işte bir küçük bis:
    ara başlık: toprak reformu komünizmi önler
    metin: “bugünkü düzenin komünizme nasıl yol açabileceğini bir örnekle göstermek isterim.
    20-30 bin dönüm toprak, 20-30 köy sahibi bir ağanın köylerinden birine bir komünizmle mücadele derneği üyesi gitse, ve o ağanın yarı kölesi durumundaki ırgatlara dese ki:
    -sakın ola komünizme kapılmayasınız... çünkü komünizm gelirse, bütün toprakları devlet alır, kimse kendi toprağının sahibi olamaz. hepiniz, devletin istihsal aracı olarak, yarı köle durumunda çalışırsınız.
    komünizmle mücadele derneği üyesi böyle dese, köylülerin içinden ona şöyle cevap vermek geçmez mi:
    -devlet bizim neyimizi alsın?... ekip biçtiğimiz toprak zaten bizim değil... köyümüz, hatta köydeki evimiz bile bizim değil... şimdi biz, devletin değil, bir adamın istihsal aracı durumundayız, ona köle gibi hizmet etmek zorundayız... devlet alırsa onun topraklarını alır. biz de, kula kul olacağımıza, hiç değilse devlete kul oluruz. devlet de bize belki daha iyi bakar... demezler mi?... veya böyle demeyi düşünmezler mi?..
    fakat o bölgede toprak reformu yapılsa.. bütün köy halkı kendi topraklarının tapulu sahibi olsa... ondan sonra o köye bir komünist ajanı gitse ve:
    -ne diye hepiniz böyle bölük pörçük topraklarda çalışıp yoruluyorsunuz? bütün topraklarınız devlet elinde toplansa da devlet size baksa, daha iyi olmaz mı? diye konuşaxcak olsa, eminim ki bütün köylüler o propagandacıya haddini bildiriler.
    *
    kitap bu tadda devam edip gidiyor 272 sayfa...
    herkese malzeme var.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap