18 entry daha
  • günümüzdeki en derli toplu hali, bir paris akşamında sanskrit öğrencisi olan bir gencin dilinden ve o genci dinleyen jean-claude carriére'in kaleminden çıkmış olan destan. dilim hint destanı demeye varmıyor, çünkü anlatımın her bir noktasında evrensellik var. salt tatmin duygusuyla beslenen bireyselliğin insanlığı bir yere götürmeyeceğini vurguluyor çünkü. "gelin canlar bir olalım"dan daha farklı bir şey söylemiyor insanlara, "bak şimdi kozmik bir ahenk var -ki zaten çok hassas, sallantıda-, biriniz bile ırkçı, bencil, kıskanç, güç ve şehvet düşkünlüğünün esiri, vs. olsa dünyanın dengesi bozuluyor. " dediğinde bu mit. he tabii, destanın bazı yerlerindeki bu "her şey bizim elimizde!" havasına aldanmamak lazım, çünkü kader diye bir şey de var hani... ne de olsa "hayat tanrıların gördüğü bir rüya..." *
40 entry daha
hesabın var mı? giriş yap