1068 entry daha
  • yeğenimin çok istediği "sünger bob akıllı kalem seti" için kupon biriktirdiğimizden ötürü birkaç haftadır haberturk de alıyoruz her zaman aldığımız gazetenin yanı sıra. dün sabah da kapıcımız mehmet abi içinde gazetelerimizin ve ekmeğimizin bulunduğu poşeti asmıştı kapı tokmağına. evin ilk kalkan insanı olarak ekmekleri mutfağa koydum, gazeteleri de salona götürdüm.

    mehmet abi hangi gazeteyi hangi daireye bıraktığını unutmamak/karıştırmamak için gazeteleri logoları öne gelecek şekilde koyar hep; adamın adeti işte... dün sabah ise haberturk'ü içine doğru katlayıp koymuş. garibime gitti ama merak edip de açmadım, açmak aklıma dahi gelmedi. okuru olduğumuz gazeteye baktım, haberturk'ü ise -içinde ne olduğundan habersizce- bıraktım masaya öylece.

    benden sonra ev ahalisi yavaş yavaş kalkmaya başladı, tabii 8 yaşındaki yeğenim de kalktı onlarla birlikte. televizyonda reklamlarını gördüğünden beri "sünger bob akıllı kalem seti"ni düşlüyordu ve bize kupon kesmeyi unutmamamızı tembihliyordu hep. o sabah da dilinde sünger bob vardı. hemen heyecanla gazeteye koştu; ancak haberturk'ü eline alması ve malum fotoğrafı görmesiyle, gazeteyi elinden atması bir oldu. bir anda titremeye başladı ve o an en yakınında olan annesine sarıldı. hiçbirimiz ne olduğunu anlayamadık, ta ki gazetenin sürmanşetindeki fotoğrafı görene dek.

    sonrası hem yeğenim hem de bizim için üzüntülü bir süreç. uzun süre ağladı, kahvaltıda ağzına lokma sokmadı, okula gitmek istemedi, karanlıktan bile korkmayan çocuk tuvalete bile yalnız gidemez oldu... o fotoğraf hepimizin içini yaraladı ama yeğenimin zihnine kazındı resmen ve muhtemelen uzun yıllarca bunun izlerini taşıyacak.

    bugün bu olaya yapılan yorumları gördüm. bazıları "bunu yayınlarkenki amaçları kadına şiddet konusunda farkındalık yaratmaktı" demiş. niyetlerinin bu olduğuna inanmamakla birlikte, ola ki bu görüş doğruysa, amacın başarıya ulaşmadığını da söylemek isterim. gerçekten başarılı olsa şu anda kadının kocasının yaptığı vahşiliği ve bu tür olayların nasıl önüne geçebileceğimizi konuşuyor olurduk, gazetenin yaptığı vahşiliği ve yarattığı travmayı değil.

    bir daha o gazetenin yakınından dahi geçmek istemiyorum. ben böyle hissediyorken, merhum şefika etik'in çocukları ne hissediyordur tahmin bile edemiyorum.
2648 entry daha
hesabın var mı? giriş yap