8 entry daha
  • son derece kaprisli bir oyuncu olmakla birlikte döneminin en iyisidir. butch cassidy and the sundance kid filminde butch cassidy rolü robert redford'dan önce ona teklif edilmiştir. steve proje ile ilgilenmiş ama o dönemin diğer büyük starı paul newman'a kıyak geçildiğini düşünüp projeden çekilmiştir. daha sonra projeye robert redford dahil olmuş ama butch yerine sundance rolünü almıştır. steve mcqueen ilerki yıllarda paul newman'la aynı parayı almak, iki starın replik sayısının aynı olması ve paul newman'a verilen itfaiye şefi o'halloran rölünü kendi oynaması koşuluyla towering inferno filminde rol almayı kabul etmiştir. tüm istekleri yerine getirildiği halde yine sette sorunlar çıkarmış, kimin ismi üste yazılacak, kimin adı ekranda önce görünecek şeklinde tartışmalar başlatmış ve baştan aşağı yeni bir uygulama olan isimlerin iç içe geçerek ekranda aynı anda görünmesini sağlayan bir sistemin bulunmasına neden olmuştur.
    the magnificent seven filminin çekimleri sırasında da yul brynner'dan sürekli rol çalmaya çalışması yüzünden ciddi olaylar çıkmıştır. filmin bazı sahnelerinde dikkat ederseniz yul önde konuşurken steve'in sürekli arkada bazı şeylerle oynamakta, ya şapkasını atıp tutmakta ya da benzer hareketlerle dikkati kendi üzerine çekmeye çalışmakta olduğunu görebilirsiniz. bu durum yul'un "şapkamı çıkartırım, izleyenler senin filmde olduğunu bile fark etmezler" sözleriyle daha da alevlenmiş ve iş neredeyse kavgaya kadar gitmiştir.

    steve mcqueen roman polanski'nin evindeki kanlı partinin davetlilerinden biridir, ama gelen esrarengiz bir telefondan sonra partiye katılmamış ve hayatta kalmıştır. ölümüne neden olan yarış tutkusudur. çok başarılı bir yarışçı olan mcqueen, özellikle motosiklette tam bir profesyoneldir. the great escape filmindeki tüm sahnelerde dublör kullanmamakla kalmamış aynı zamanda onu kovalayan nazi rolündeki aktöre dublörlük bile yapmıştır. yarış sırasında giydiği asbest ceket akciğer kanserine yakalanmasına neden olmuştur. bu nedenle aktör 50 yaşındayken ölmüştür.

    çok cimri olduğu düşünülen aktörün film kontratlarına çok ilginç maddeler eklettiği ve her film için onlarca kot pantolon elektrikli tıraş makineleri ve benzeri ürünleri talep ettiği bilinmektedir. ölümünden sonra bu aldıklarını bir zamanlar kaldığı yetimhaneye bağışladığı ortaya çıkmıştır.

    steve mcqueen'in zamansız ölümü sinema dünyasında bir takım taşları yerinden oynatmıştır. örneğin ilk kan filmindeki rambo rolü syl yerine steve tarafından oynansa rambo ilk filmin sonunda ölecek ve devam filmleri ile başlayan fenomen başlamadan bitecekti. yine steve mcqueen ölmese cannonball run isimli komedi, bir aksiyon filmi olacak ve burt reynolds bu filmde yer almayacaktı. ölümüyle bağlantılı olmasa da, yukarıda anlattığım sebeplerden dolayı steve projeden çekilmese sundance film festivali diye birşey muhtemelen olmayacak olsa da başka bir adla anılacaktı.

    olumlu olumsuz tüm özellikleri ile steve mcqueen hep sinemanın gelmiş geçmiş en büyük yıldızlarından biri olarak anılacaktır. king of cool olarak bilinen yıldızın külleri isteği üzerine pasifik okyanusu'na serpilmiştir.
104 entry daha
hesabın var mı? giriş yap