12 entry daha
  • hiç gelinlik hayali kuran bir insan olmadım. haliyle de aklımda hiç bir zaman bir fikir olmadı. evlenmeye karar verdiğimde aklıma takılan ve en sona bıraktığım tek şey gelinlikti. üstelik 1 saat giyilecek bir şeye bu kadar anlam yüklemek de hep mantıksız gelmiştir. hala daha da öyle...

    gel gelelim, gelinlik giymeden olmuyor tabii ki bu nedenle nikaha 1.5 ay kala sonunda güzel dostlarım ve annem ve babanem ile gelinlikçiye gittik. tabii ki beyazlar içerisinde bir garip hissediyor insan. öyle heyecan falan değil o his daha çok "bu ne kabarık bir şey yahu" diye düşünüyorsun. orasından burasından çıkan allar, pullar, danteller insanın gözünü korkutuyor. sürekli çok süslü olduğunu düşünüyorsun. kısa sürede güzel dostlarının ve gelinliği dikecek kişinin tavsiyeleriyle, sade bir gelinlik için fikirler ortaya atılmaya başlanıyor. biraz süre geçtikçe rahatlıyor insan, "olacak galiba" diyorsun. sana bakan güzel gözlere bakıp "iyki yanımdalar" diyorsun, "iyki beni anlayacak dostlarım yanımda".

    gelinlik olayını, benim gibi son dakkaya bırakmamak gerekiyormuş bunu öğrendim. gelinlik dediğin şey 1 ayda falan dikiliyormuş.

    bir çok soru soruluyor aniden. mesela duvak. kısa mı olsun, uzun mu? dantelli mi, işlimi? bilmiyorsun anlamsız gözlerle bakıyorsun. hemen bir dostun çıkıyor "kısa olsun daha güzel olur diyor", "tamam" diyorsun kısa olsun, peki ya çiçek? niye çiçek tutar ki gelinler, hiç anlamam -ne kadar çiçeği atma merasimini seviyor olsam da-. peki ya taç olsun mu? saçlar topuz mu olsun açık mı? herkesin gözüne bakıyorsun, kim ne derse olur diyorsun, öyle olsun.

    şu an nasıl bir şey çıkacağını bilmiyorum, güzel olup olmayacağını da.
    tek bildiğim hayatımı geçirmek istediğim bir sevgilim, gözlerine baktığımda huzuru bulduğum birbirinden kıymetli dostlarım, duvak takılır takılmaz ağlamaya başlayan güzel bir annem, heycanı gözlerinden çıkan, çaktırmadan gözlerini silen sevimli, pamuk bir babanem var.

    varsın gelinliğim çirkin olsun.
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap