7 entry daha
  • bir black mirror bölümü.
    yıllar önce bir makale okumuştum (bulamadım şimdi), bilgisayar oyunlarında gerçekliğe yaklaşıldıkça ufak hataların oyuncuları gerçeklik hissinden daha çok kopardığını öne sürüyordu. örneğin, çok başarılı bir 3 boyutlu oyunda, kütüğün üzerinden zıplamanız gerekirken, kütüğün içinden geçerseniz, bu o oyunun gerçeklik hissini 2 boyutlu bir oyunda yaşayacağınızdan çok bozuyordu.
    bu elbette, son yıllarda oynadığımız oyunların bir türlü eski oyunların hissini verememesini açıklar.
    ama ben bunu, çok daha düz şekilde, o hep peşinde olduğumuz yapay zekanın asla mümkün olamayacağı şeklinde okumuştum.
    yapay zekaya ne kadar yaklaşırsak yaklaşalım, onu "gerçek" olmaktan ayıran bu ufak, ama ufaldığı oranda derinleşen boşluk varolacak. mükemmel yapay zekamız örneğin bir ergen esprisini anlayamayacak ve komik olsa da, bir ergen esprisini anlamadığı için onu tiksinç bulacağız.
    black mirror'un bu bölümü, bu boşluğu iyi anlatmayı başarmış bence. bilimkurgunun ana konularından birini sağlam bir şekilde hikaye ediyor, yine de tuhaf bir "küçük boşluk" hissiyle dizinin önceki bölümleri kadar iyi değil (gerçi bu onlar 9,5/10 alıyorsa, bu 8,5/10 alıyor falan demek ama, yine de öyle).
70 entry daha
hesabın var mı? giriş yap