bob le flambeur
-
soygun filmi diye geçiyor ama tam olarak soygun filmi denemez. zira soygunun bahsi film başladıktan ancak 30-40 dakika sonra geçiyor. ondan sonrası plan-program ama gene de soygun filmlerindeki gerilimi (soyabilecekler mi, yakalanacaklar mı, bob'a ne olacak?) tam olarak içinde barındırdığı söylenemez. daha çok karakter draması ve kumar tutkusu. bob'un kumar aşkı, soygundan daha fazla önplanda. haliyle bence stanley kubrick'in the killing'i veya rififi kadar iyi bir soygun filmi olduğunu düşünmüyorum. şüphesiz dört dörtlük bir film soygun filmi olarak ele almazsak. roger duchesne'in bob rolündeki performansı ise çok iyi. filmin ondan sonra en dikkat çeken ismi femme fatale'e hayat veren isabelle corey. güzelliği ile büyülüyor corey. keza yattığı hiçbir erkeği önemsemeyen anne karakterindeki performansı da iyiydi. neticede jean-pierre melville'in en iyi filmlerinden bir tanesi bob le flambeur.
spoiler
(başarılı olamayan soygundan sonra (devrim gibi yolda kalmıştır soygun) bob ve hayatta kalan arkadaşı tutuklanırlar. araca bindirilirler. bob'un polis arkadaşı bob'a tavsiyelerde bulunur.)
dedektif: suça niyet ve teşebbüsün cezası beş yıldan başlar. ama iyi bir avukatla bu süreyi üçe indirebilirsin.
bob'un arkadaşı: daha da iyi bir avukatla suça niyetin olmadığını ispatlayarak beraat kararı da aldırabilirsin.
bob: hatta belki en iyi avukatlardan birini tutarak verilen rahatsızlık için ben dava açarım.
spoiler
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap