6 entry daha
  • 1980'de draft edildiğinde "bu adam koşamıyor, zıplayamıyor" diyen gazetecilerin çoğu magic johnson'ın da ilk senesi olmasına rağmen rookie of the year için bird'e oy verdiler. aslında yapılan eleştirilerde doğruluk payı yok değil. dünyanın en atletik sporcusu olduğunu iddia etmek biraz güç fakat aynı zamanda basketbolun daha çok zeka ile alakalı bir oyun olduğunun ispatıdır larry bird. ayrıca fiziksel kapasite sadece ayakların çabukluğu, zıplama ve david robinson vari şekilli kaslardan ibaret değildir. denge, ellerin çabukluğu da bunun bir parçasıdır. larry bird'ün düşmek üzereyken verdiği bir pas, sahanın dışına uçarken trailor robert parish'e kafa üzerinden yaptığı asist, köşelerden pas almasıyla şutu topu hiç aşağı indirmeden potaya göndermesi, müdafada post-up yapan oyuncunun etrafından dolaşıp elini en doğru yere sokup defalarca topu çalması larry bird'ün üstün fiziksel meziyetleridir.

    ayrıca larry bird'ün avrupa basketboluna olan katkısı da tartışılamayacak kadar büyüktür. amerikalı zencilerle mücadele edemeyeceğini düşünen avrupalı yetenekler bird'ün ayak izlerini takip ederek nba'in o kadar ulaşılmaz olmadığının farkına varmışlar toni kukoçlar, drazen petroviçler, predrag stojakoviclere nba kapıları açılmıştır.
113 entry daha
hesabın var mı? giriş yap