7 entry daha
  • her savaş insanın düşmana değil, aslında kendine doğrultuğu bir silahtır...çünkü renkleri hayat görüşleri ne olursa olsun karşınızda dikilen yine günahıyla sevabıyla bir insandır...tıpkı sizin gibi..ve öldürürken fark etmeden içinizdeki insanı da öldürmektesinizdir..bu film bunu oldukça "kısıtlı" bütçesiyle, hollywood'un bugün "klasik" diye gözümüze sokmak istediği birçok filmden kat be kat daha iyi anlatmıştır...hiçbir zaman o amerikan filmleri kadar fazla izlenmeyecektir..fakat izleyen bir daha unutmayacaktır..

    filmde özellikle bir sahneye vurgu yapmadan bu entrye nokta koyamam..esas oğlan çocuk ve bir asker beyaz rusya'nın geniş çayırlıklarında giderken üstlerinden bir alman savaş uçağı geçer..yere yatarlar..gökten bombayı andıran bir karartı bir kumluğun üstüne düşer.. düşen boş bir vodka şişesidir..ikiside hüzünle vodkaya bakarlar..asker mırıldanır:

    -hayat böyle bir şey..yukarıda içiyorlar...bize boş şişe bırakıyorlar...

    ikisi de güler..savaş vardır...yine de gülerler..içlerindeki saklamaya çalıştıkları "insan"a dair bir duyguyla(savaş insandan geriye ne bıraktıysa)..savaşta pek ortaya çıkmayan bir yüz ifadesiyle bir ağız dolusu gülerler..savaşın ortasında kısa bir süreliğine de olsa "insan" olmuşlardır. sonra savaş onlara vahşeti geri verecektir.
144 entry daha
hesabın var mı? giriş yap