14 entry daha
  • hayatımın 23. yazına damga vurmuş murakami romanıdır. tatlı bir dedektiflik havası, ustaca işlenmiş bilinçaltı ögeleri, detaylıca ama sıkmadan anlatılmış tarihi arka plan... kahramanımız ve güzel kulaklı kız arkadaşının yolculukları ve çaresiz arayışları bana orhan pamuk'un yeni hayat'ını hatırlattı nedense. ikisini okurken de aynı eşsiz duygulara kapıldım.

    kitaptaki her ayrıntıyı dolu dolu hatırlayamasam da, kahramanımızın karısının onu bir caz gitaristi için terk ettiğini hatırlıyorum. kahramanımız çaresiz, umursamaz ve donuk bir tavırla, o caz piyanistiyle kendini kıyaslarken kendisinin ondan daha fazla bulaşık yıkadığını söylüyordu, çünkü o bir gitaristti ve elleri çok kıymetliydi. nedense burası kitabı okumamın üzerinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen net bir şekilde aklımda kalmış.

    tanrıyla konuşan adam, yaşlı bir kedi, broşürdeki koyunu arayan başka bir adam... böyle bir rüya gördüğünüzü söyleseniz sanırım kimse şaşırmaz.
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap