63 entry daha
  • almanya 50 yildir göcmen agirliyor. fakat gocmen politikasina karsi sesler bu suriyeli multecilerin gelisiyle yukseldi. onun oncesinde bulgarlar ve romanya'lilarin serbest dolasim ve calisma haklari ile sarsildi insanlar. fakat bu ab ile ilgili birseydi. bu ulkeler ab'ye girdi, vatandaslari ab vatandaslarinin tum haklarina sahip oldu ve en umitsiz, en potansiyel problem kesimi kapagi ingiltere, almanya gibi ulkelere atti.

    serbest calisma hakkini alir almaz obek obek geldiler bu insanlar.

    okuma yazma bilmeyen bulgarlar vardi.
    ha oyle bir ulkeyi neden ab'ye aldilar, bu cidden tartisilir.

    suru halinde dolasan, üstleri baslari dokulen, sokaklarda yatip dilencilik yapan insanlardan bahsediyorum size. bir banka hesabi acamayan, banka hesabi olmadan ev kiralayamayan, evsiz barksiz artik ne dusunerek almanya'ya geldiyse, sansliysa sagda solda kacak is bulabilen insanlar. bunlarin sosyal yuku cok fazla olmadi. adamin okumasi yok, sisteme kayit yaptiramiyor, dolayisiyla bazilari zaten cekti gitti.

    suriyeliler ise bardagi tasiran damla oldu. bizim icin aci verici birsey fakat sunu cok duyduk 'suriyelileri, bulgarlari gordukten sonra turklerin kiymetini anladik'. kötünün iyisiydi yani türkler.

    suriyeli multecilere karsi ilk basta cok misafirperver davranildi, sadece devlet bazinda degil, sivil toplum bazinda da. herkes elinden geldigince yardim topladi, yardim etti. fakat o yardim kuruluslarinda calisan insanlar, turk, alman farketmez, almanya tarafindan gorevlendirilmis insanlar isyan ettiler. suriyelilerin yemekleri begenmeyip aclik grevi yapmasina, daha merkeze yeni gelmis bir kadinin bavulunu gorevlinin eline birakip kralice elizabethmis gibi kicini sallaya sallaya yuruyup, 'tasi' isareti yapmasina, insanlarin eski giymedikleri kiyafetleri vermelerine bozulmalarina.

    almanlar ozellikle cocuk kiyafeti ise, eski kiyefet alir da verir de, bu onlara dokunmaz. her an buyuyen bir cocugun ustune her ay yeni kiyafet almak anlamsizdir, hazirda veren veya uygun ikinci el fiyatina satan birileri varsa onu tercih ederler.

    dunyanin ekonomik anlamda en guclu ulkelerinden birinin insanlari bu tavri, bu kibri anlamadi, hakli olarak. suriyeliler kendi tavirlari ile sorgulanmaya, sesler yukselmeye basladi. irkcilar icin muhtesem bir pasti bu, gole cevirdiler.

    multecilerin finansmani sorgulanir oldu. merkel 3 ayda sorunu farkedip, turkiye'yle masaya oturmasaydi multeci kararinin faturasi cok daha agir olabilirdi. yine de afd'ye aktarilan cdu oylari hic de kucumsenemez.

    irkcilara sövüp saymak kolay. fakat, 'hangi almanya?' diye dusunurken, gozumun onune su goruntu de geliyor. oglumun okulunda, sabah, siniflarin onunde kapilarin acilmasini bekliyoruz. minik minik ilkokullu cocuklar. ortadogulu oldugu belli bir baba, arkasinda utangac kafasini yerden kaldirmaya korkan bir kiz cocuguyla siniflarin onune geliyor. kiz cocuk uzaklasiyor bir iki dakika sonra. adam, bir grup erkek cocuga yaklasiyor ve sunlari soyluyor, 'kizimla oynayamazsiniz, kizimla konusamazsiniz, kizima birsey soyleyemezsiniz'. tek tek, muattap (?) gordugu butun cocuklara soyluyor bunu. cocuklar, cocuklara ozgu bir kocaman bakip, yutkunma ve ellerini karinlarinin onunde birlestirmeyle, en masum, en anlamayan halleri ile bakiyorlar, kafalarini salliyor, 'ok' diyorlar, bakmaya devam ederek. bakislarindan sunu okuyorum 'bu adam bize ne yapacak?'.

    konuyu bilmiyorum, belki dovduler kiz cocugunu, bilmedigim icin onyargili da davranmak istemiyorum. fakat 'du darfst mit ihr nicht sprechen, nicht spielen, nichts sagen' dedigine gore (kizimla konusamazsin, oynayamazsin, hicbirsey soyleyemezsin) konunun kavga dovus olmadigini seziyorum. kafamda olusan goruntu, cocugunu da devlet zorunlu tuttugu icin okula gonderen, (gondermese alirlar cocugu) elinden gelse siniflari kiz erkek diye ayiracak bir babanin, kizinin teneffuslerde erkek cocuklarla konusmamasi icin aldigi onlem olarak, el kadar erkek cocuklara parmagini dogrultup, kaslarini catarak yasaklar koymasi.

    o cocuklardan birisi oglum olsaydi, almanlarin irkci damgasi yememek icin cesaret edemeyecegi seyi biz yapar, adama 's.ttir ulkene git' derdik.

    afd'ye oy verenler de bunu diyor esasen, hepsinin irkci olmadigini dusunmek istiyorum.

    evinin bahcesine mescit kurmus adam duydum ben burda. bu kadar ozluyorsan mescidini, camiini avrupa'da isin ne? noel pazarlarina, noel pazarlarinda sicak sarap satildigi ve domuz eti bulundugu icin gidemeyen musluman(?)larin sikayetlerini duydum. gitme kardesim, gitme. adi ustunde noel pazari, seni bozuyorsa gitme. ama sen gidemiyorsun diye, dunyaya entegre, saygili insanlarin da almanya'da basina bela olma. kendini nerde daha musluman hissediyorsan oraya git.

    afd'yi ovuyor degilim, tam tersi. afd'yi fazlasiyla tehlikeli buluyorum. almanya'nin tehlikenin farkinda misiniz? uyanisina gec kalmasindan korkuyorum. irkci dangalaklarin sayisi hic de az degil. fakat kizdigim o irkci dangalaklara boyle guzel malzemeleri altin tepsiyle sunan, hicbir yere entegre olamayacak, gittigi yeri de kendine benzetmek isteyecek kibirli, musluman oldugu icin herkese her baskiyi kendinde hak goren virus surusu. en buyuk zararlari gocmenlere, en buyuk zararlari kendi halinde yasayan muslumanlara. en buyuk faydalari da silah tuccarlari ve nazi doneminden kalmis irkcilara.

    sorunun kokenine indigimizde bir avuc irkcinin 100 sene daha propaganda yapsa erisemeyecegi sonuca, uc bes akla zarar ornek teskil ederek sak diye ulastiran akilsiz, bagnaz ve cahil gocmenleri goruyoruz.
    ozetle, afd sebep degil sonuc.
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap