68 entry daha
  • sözlükte her konuda olduğu gibi cahillerin araştırmadan, sorgulamadan, oradan buradan duyduğu birkaç slogan üzerinden tartışmaya çalıştığı parti. burada entry yazanların yüzde doksanının konu hakkındaki bilgisi "bunlar naziymiş yeaa" seviyesinde. kimse okumayacak ama konuyu biraz aydınlatmak için afd'nin 2017 seçim programının önemli maddelerini açacağım, en azından ne vaat ettiklerini öğrenip kim olduklarına kendiniz karar verirsiniz.

    dış siyaset:
    öncelikle afd temelde göçmen karşıtından ziyade ab karşıtı milliyetçi bir parti. seçim kampanyasında ilk gündeme getirdiği başlık; "avrupa birleşik devletlerine hayır", yani avrupa ülkelerinin ab adı altında göbekten bağlı olması yerine daha az kısıtlayıcı bir "işbirliği" çerçevesinde kendi bağımsız para birimlerine ve yasalarına sahip olması gerektiğini savunuyor. bunun haricinde:
    -islami terörü uluslarası düzeni tehdit eden en önemli unsurlardan biri olarak görüyor ve seçim programı, teröre karşı "tüm yasal imkanlar dahilinde mücadele edilmesi"ni içeriyor.
    -abd ve nato'nun önemli müttefikler olduğu vurgulanıyor, fakat avrupa devletlerinin savunma anlamında daha bağımsız olmaları gerektiği belirtiliyor. alman silahlı kuvvetlerinin dış ülke çıkarlarına hizmet için kullanılması reddediliyor.
    -rusya'ya uygulanan ekonomik yaptırımlara karşı çıkılıyor, rusya ile ilişkilerin iyileştirilmesi gerektiği savunuluyor.
    -kültürel olarak avrupa'dan uzaklaşan otoriter türkiye'nin ab müzakerelerinin durdurulması ve hatta nato üyeliğinin sonlandırılması çağrısı yapılıyor.
    -ab sınırları yeterince kontrol edilemediği için schengen anlaşmasının başarısız olduğu, almanya'nın kendi sınırlarını korumak için bir güvenlik stratejisi belirlemesi gerektiği iddia ediliyor.

    demokrasi:
    afd'nin "popülist" olarak nitelendirilmesine sebep olan vaatlerinden biri isviçre'deki doğrudan demokrasi sistemine geçiş, yani çıkarılması planlanan yasaların halk oylamasına sunulması ve ek olarak cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi. afd karşıtları, halk oylamasının göçmen ve azınlık karşıtı yasaları meşrulaştırmak için kullanılacağından endişe duyuyor. afd, kendisini statükoyu ve bürokrasiyi karşısına almış bir hareket olarak ön plana çıkarıyor. mesela vergilerin hükümet tarafından israf edilmesini suç olarak ceza kanununa sokmayı vaat ediyor. diğer önemli başlıklar ise:
    -milletvekillerinin emeklilik maaşlarını kendi ceplerinden karşılamaları.
    -başbakanlığa ve milletvekillerine sırasıyla iki ve dört dönem seçilebilme sınırı getirilmesi.

    iç güvenlik ve uyum:
    almanya'ya göç etmenin bir hak değil ayrıcalık olduğunu belirten afd'nin prensipleri kısaca şunlar:
    -suça karışan yabancıların sınırdışı edilmesinin kolaylaştırılması, vatandaşlık kazanma haklarının ellerinden alınması, ağır suçlarda vatandaşlıktan çıkarılmaları.
    -daha fazla yetkiye sahip, daha kalabalık ve daha ağır silahlı polisler. "nazi partisi" tartışmalarını alevlendiren bir konu.
    -vatandaşların ateşli silah ruhsatı almalarının kolaylaştırılması.
    -ülkeye izinsiz yoldan girişlere ve insan kaçakçılığına karşı mücadele edilmesi.
    -mültecilerin ailelerini almanya'ya getirmelerinin engellenmesi.
    -mülteci ve göçmenlerin sosyal yardım kanunlarını istismar etmesinin engellenmesi.
    -çift vatandaşlığın sınırlandırılması, vatandaşlık verilmede kriter olarak doğum yerinin değil, soyağacının değerlendirilmesi. (hmm)
    -almanya'da görev yapacak imamların alman anayasasını tanıdıklarına dair yemin etmesi, vaazlarda almanca zorunluluğu. ditib gibi dış ülkelere ait oluşumların müslümanlar üzerindeki etkisinin azaltılması amaçlanıyor.
    -halka açık alanlarda burka yasağı, resmi kurumlarda çalışanlara başörtüsü yasağı. (duh)

    ekonomi-finans:
    temel politika, almanya'nın euro'dan mark'a dönmesi yönünde. çeşitli kuzey avrupa ülkelerinde nakit paranın yavaş yavaş dijitalleşerek tedavülden kalkmaya başladığı dönemde afd, nakit para kullanımının temel bir hak olduğunu ve kaldırılamayacağını savunuyor. bunun haricinde, olası bir krizde ab ülkelerinin iflas riski taşıyan bankalarına verilecek maddi yardımların üye ülkeler tarafından ortaklaşa karşılanmasını zorunlu kılan brüksel dayatmasına itiraz ediliyor. ab'nin "masraflı" enerji politikalarına karşı çıkılıyor, yenilenebilir enerjiye ve elektrikli taşıtlara geçişi öngören yasaların geri çekilmesi isteniyor. (trump stayla)
    -ek olarak, alman teknoloji firmalarının dış ülkelere satılmasının engellenmesi vaat ediliyor. bunun özellikle çin'i hedef alan bir politika olduğu bariz.

    eğitim:
    -çocuk okutan ailelere daha fazla maddi destek.
    -üniversitelerdeki islam ilahiyatı bölümlerinin tarafsız "islam bilimleri"ne çevrilmesi.
    -islam din dersinin müfredattan kaldırılması.
    -okullarda ailenin öneminin vurgulanması, feminizm vb. ideolojilerin okullardan uzaklaştırılması, "gender studies" bölümlerinin üniversitelerden kaldırılması. parti ayrıca kürtaj konusunda pro-life bir yaklaşıma sahip. almanlardaki doğum oranlarının azlığına bakılırsa bunun sebebinin dini değil sosyolojik olması daha muhtemel.

    afd ile ilgili tartışmanın çoğunlukla yabancılar hukuku ağırlıklı olması normal, çünkü parti bu seçimlerdeki en temel üç politikasını "sınırların kontrol edilmesi, göç kurallarının yeniden düzenlenmesi ve sığınmacı statüsünde olmayan illegal göçmenlerin sınırdışı edilmesi" olarak açıklamış. mülteci sorunu tüm dünyanın gündeminde olan bir mesele ve 2013'ten beri önemini yitirmedi.

    kaynak

    edit: solcu olduğunu tahmin ettiğimiz biri, tarafsız şekilde partinin seçim kampanyasını paylaştığımız için bize "saçmalamayı kesin" demiş. siyasi tahlilden bahsedilmiş ama entryde hiç bir tahlil yok. yine de argümanlar kullanarak tartışmayı yavaş yavaş öğreniyorsunuz, güzel.

    1. madem almanya'nın kendi şirketlerini korumayla ilgili halihazırda sıkı önlemleri var, o halde çinliler son üç yılda başta kuka olmak üzere yüzden fazla alman endüstri şirketini nasıl satın aldı?

    2. afd göçmen karşıtı politika izlediği için popülist imiş. kusura bakmayın ama bir partiyi oy toplamaya çalıştığı için "popülist" diyerek eleştirmek nasıl bir mantıktır? bu mantığa göre popülist olmayan bir parti nasıl olmalıdır? mesela "kiralar ödenebilir düzeyde olmalı" veya "sağcı fitneye karşı kararlılık" gibi boş beleş sloganlar kullanan die linke gibi mi?

    3. eğer afd tek olayı göçmen ve islam karşıtlığı olan hitler yanlısı bir partiyse, o zaman nazilerin ağababası olan npd neden her seçimde babayı alıyor? "doğu almanya çok ırkçı yeaa" gibi sığ tespitler yapmadan önce bir düşünün: bu zamana kadar yabancı düşmanlığı yapmak tek afd'nin mi aklına geldi? demek ki seçmeni çeken başka faktörler var.

    burada yana yakıla afd'yi kötüleyen adamlar, hillary seçimi kaybettiğinde ağlayarak trump'un ispanyolca konuşan herkesi denize dökeceğini, mekke'yi bombalayacağını falan iddia eden tiplerle aynı sanırsam. biraz sakin ya.
149 entry daha
hesabın var mı? giriş yap