• tabi şimdi herkes çok mutlu âileler içinde yetişmiyor. toplumun büyük kutsiyetler aftettiği âile kurumu her zaman koruyucu, kollayıcı, destekleyici olmayabiliyor maalesef. bireyin hayatı boyu onarması ciddi zaman alan hatta hiç onarılamayan yaraların ana nedeni olabiliyor bazı âileler.

    işte bu tip ailelere "toxic parents" "toksik/zehirli ebevenyler" tanımı yapılmış.

    spermi ve yumurtası olan herkesin sıfır bir zekâya sahip olsa bile kolaylıkla çocuk yapabiliyor olması, buna bir ehliyetin gerekmemesi, kendisine seçim hakkı bırakılmamış bir çocuğu böyle problemli insanların içine getiriveriyor işte. biraz şansı olan bu ailerlerin etkilerinden yırtarken şansı olmayanlar da özgüven eksikliği başta olmak üzere yaşamı boyunca önemli psikolojik sorunlarıyla geçiriyor. yeme bozukluklarının, depresyonların, yaşamdaki başarısızlıkların, ilişki yürütememenin, sosyal yaşam uyumsuzluklarının ve daha birçok "mama/meme" nin ardında bazen bilerek bazen de bilmeyerek evlâdına zarar veren ebeynlerin mârifeti yatıyor.

    çocukluğumdan beri kendi gerek ebeveynlerimden gerek etrafımdaki yetişkinlerden duyduğum bir söz vardır: "hiçbir anne baba çocuğunun kötülüğünü istemez". yaşadığım/gözlemlediğim onca çelişkiye rağmen inanmaya çalışırdım bu söze. dönüp dolaşıp gelinecek tek yerin âile olmasının doğal çâresizliğinden dolayı böyle düşünmek zorunda hissediyordum belki de.

    bir gün bu sözün bir palavra olduğunu, böyle bir kesin yargının her çocuk için geçerli olamayacağını, çok kötü âileler de olduğunu tıpkı 11 yaşında amcası tarafından tecavüze uğradığında annesince mahkemede amcasına sâhip çıkılan ayşe tükrükçü gibi anladım.

    seçme şansı olmayan her çocuğun anne babasının herkes kadar kötü olması gayet de mümkündü. ana baba olmak pirüpak yapmıyordu insanın özünü.

    zehirli evebeynlerle büyümüş çocukların sosyal yaşamda karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, kendi ebeveynleri gibi ebeveynlerce yetiştirilmemiş, aksine çok normal ve sağlıklı ortamda yetişmiş başkaca bireyler tarafından asla anlaşılamama, onlara kendini anlatamama ve kolaylıkla yargılanma durumudur. eş ve iş seçimlerinde çoğunlukla kaybettirici etkisi olmaktadır bu durumun. bir annenin, babanın ne derece/nasıl kötü olabileceğini yaşamayan insanlara anlatmak imkânsızdır. anladığını söyleyen de hiçbir zaman tam anlamıyla anlamaz. bu kişilerin zihninde kendi evebeynlerinden derlediği "anne-baba nasıl kötü olabilir ki" peşin hükmü vardır.

    bunun üzerine iki tane youtube videosu izledim bugün ve paylaşmak istedim. biliyorum ki böyle evebeynlerin yarasını almış yüzbinlerce, belki de milyonlarca kişi var. belki bir faydası olur da birilerinin yaralarına merhem olur.

    beyhan budak-zehirli anne babalardan kendini nasıl korursun
    toksik ebeveyn kimdir
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap