6791 entry daha
  • hafta sonu keşfedeceğimiz şehir. saklı kalan yerler ve lezzetler için önerilere açığım^^ umarım buraya güzel bi edit yaparım.

    editeyşın: öncelikle mesajlarıyla önerilerde bulunan tüm yazar arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. açıkçası şehir hakkında çok olumlu izlenimlere sahip olarak ayrılamadım. bu yüzden de elim edit yapmaya pek gitmemişti ama soran mesajlar geldi yazmak istedim. şöyle ki; şehre ailecek ve mezuniyet kutlaması sebebiyle gitmiştik ve yeğenlerim (18-26 yaş aralığında) şort giymişti. yani konya’ya gitmediğimizi ve hatta öğrenci şehri olarak bilinen bir şehri gezeceğimizi düşünerek bi sorun teşkil etmeyeceğini öngörmüştük. ama öyle olmadı. sözlü olarak hiçbir rahatsızlık yaşanmadı fakat öğrenci şehri olarak bilinen bi yerde teyzesinden amcasına, yaşlısından gencine kadar rahatsız edici bakışlara maruz kaldılar ve tatları kaçtı. (bu arada şortlar kısa olmakla beraber asla popo hizasında biten modellerden değildi.) hatta porsuk çayının oralarda nereye dönsek kendisini gördüğümüz bi süre peşimizden yürüyüp sonra muhtemelen “5 kadına ne yapabilirim ki?” diye düşünerek etrafımızda dolanmayı kesen bi ruh hastası bile oldu ve işin en garip tarafı; bütün bunlar yeğenlerimin yanında anneleri varken oldu. yani bilmiyorum ama buraya çocuk falan yollanmaz. lisans için 1 yıl çanakkale, 5 yıl izmirde bulundum, bana da ziyarete gelindi, ben de açık giyerdim ama böyle bi rahatsızlığı bi kere yaşamışlığımız olmadı.
    bu olumsuz davranışları bi kenara bırakıp şehre baktığımızda ise; gerçekten inanılmaz ötesi reklamı yapılmış bir şehir olduğunu söyleyebilirim. yani şehrin sembolü olan, güzel fotoğraflara sahip porsuk çayı, çamur içinde kötü kokunun geldiği bi çaydı mesela. mutfağı desen zaten olmayan bir şehir ama ünlü çibörekleri var onu yeriz demiştik onun da bi numarası yoktu. yani bence birçoğumuzun herhangi bir yere girip daha iyisini yeme şansı epey yüksektir. açıkçası ben bi’ tek odunpazarı evlerini sevdim diyebilirim. çevresindeki dükkanlarla, müzelerle şirin bi alan oluşturulmuştu. (şehrin met helvası ünlü ama ben leblebi kurabiyelerini daha çok sevdim giden olursa denemesini öneririm.) sazova parkı için ise tatlı bi ortam olsa da eğer taksi ya da otobüs kullanılacaksa özellikle gitmeyi gerektirecek kadar bi numarası olmadığını söyleyebilirim. (bunu da masal şatosunun içine varana kadar gezmiş biri olarak söylüyorum.) bana bi yazar arkadaş öneride bulunmuştu, ben de size söyleyeyim; et seviyorsanız “balaban” köftelerini yiyebilirsiniz. bunların dışında genel olarak hizmet aldığımız insanlar kibar ve tatlılardı. ama bir kere daha bu şehre gidilir mi; bence hayır.
  • özledim çok özledim.
    azıcık daha sabır.
  • bok var gibi gelip duranlar yüzünden lağıma dönüşmeye başlayan yer. trafiği zaten berbat. ipini koparan burada. daha birkaç yıl önce dağ başı olan yerlere tohum serper gibi bina yapmışlar. o kadar nüfusu kaldıracak bir şehir değil. üstüne bir de arap, afgan, suri, paki doluştu resmen. dejenere üniversite öğrencileri ve bu at hırsızları, ortamın kalitesini aşırı derecede düşürüyor. önceden sinyalleri vardı ama artık yaşanmaz hale geldiğini iyice hissediyorum. bir de tur düzenliyorlar galiba. tür otobüsleri görmeye başladım son zamanlarda. istanbul'a lağım derken burayı da oraya çevirecekler birkaç sene içinde.
  • her bunaldığımda ayaklarımın beni kendiliğinden götürdüğü ülkedeki kurtarılmış bölge. tatil yeri olmamasına rağmen yine de kendimi huzurlu ve güvende hissettiğim, istediğim an eğlenceye ulaşabildiğim, kışları berbat, bu mevsimlerin çok tatlı olduğu güzel şehir.
  • dünyanın yaşanabilir üçüncü kenti olarak seçilen şehirdir. yılmaz hocaya sevgilerle

    "eskişehir büyükşehir belediyesi, birleşmiş milletler tarafından desteklenen ve bu yıl malta'da düzenlenen 'uluslararası yaşanabilir topluluklar ödülleri'nde (livcom) dünyanın en zengin şehirleri olan birleşik arap emirlikleri'nden abu dabi ve dubai, çin halk cumhuriyeti'nden xin yang gibi kentlerle yarışarak 3'üncülük ödülünün sahibi oldu."
    link

    edit: ekleme
  • yaşanabilir şehir olmadan önce sevdiğim şehir.

    son gittiğimde beni bolca üzdü kaybolmuş detaylar. şuraya bir bakayım dediğim eski evler yerinde değildi. çok güzel ama başka bir şehir şimdi. insanlar zaten yok. evler de yok.

    kaldırım taşları aynı sanki. neden bilmiyorum seviyorum bozkır havasını. anlamsız yaz sıcağı ve kırkikindi yağmuru. sıcaktan yanmış taşlardan gelen yağmur kokusu. koşarak eve kaçmak.

    yaz ve sömestr tatillerini geçirdiğim sevgili şehir. değiştin belki ama özünde aynı kalan parçaların dokunuyor.
  • 22 yıldır akp ye direnen gerçek anlamda anadolu aydinlanmasinin yaşandığı şehir.
  • bitmiş şehir. son yıllarda ipini koparan buraya geliyor, buna bi de afgan'ı suriyelisi vs ekle. çarşıda adım atacak yer yok. istanbul gibi bir yerde bile az gördüm bu kadar kalabalığı. üstüne de berbat trafiğini, her yerde öpüşmeyi özgürlük sanan ahlaksız gençleri ekle. al sana eskişehir.

    bitmiş overrated şehir.
775 entry daha
hesabın var mı? giriş yap