• çiğnenmiş sakıza hayat verme çabasına benzer.. atarsın ağzına tazecik, diricik sakızı çiğner durursun. bir zaman sonra sakız diriliğini yitirince soğuk su içip eski kıvamına getirirsin yeniden. ama o sakız dişlerinin altına ezilip büzülmüş, deforme olmuştur ve bu kez ilkinden daha kısa bir süre sonra soğuk su şoku gerekir.. yine içersin ve yine sakız kendinden geçer... ve bir noktadan sonra o sakızdan randıman alamazsın hiç.. gençleşmek için yaptırılan estetik operasyonlar da böyledir, cilt yılların ve yaşanmışlıkların götürüsüyle deforme olduktan sonra gerdir, kes, biç ne fayda..

    not: ajda pekkan'ı seviyorum.. her haliyle!
  • şu an yanıbaşımda gözlerinin üzerinde iki adet buz torbasıyla yatmakta olan arkadaşımın rinoplasti nedeniyle iki gündür çektiği işkenceye gözlerimle şahit olmamdan olsa gerek, ileride kırışıklıkta pınar kür le, gıdıkta akrep nalan la yarışacak olsam bile asla denemeyeceğim hadisedir.
  • [şimdi ortada nip/tuck gibi bi dehşetengiz bi örneği varken, bu ameliyatları eleştirmenin pek de bi manası kalmıyor, farkındayım; ve fakat, günlerdir içimde dönüp dolaştığı için yazmadan edemedim..]

    neysse,, yüzzyıllaar öncesinden beri filan; kadınlar bi şekilde "güzel.." görünmek için türlü-çeşitli yollar denemişler ve estetik ameliyat da, bunun günümüz versiyonu..
    misal, aklıma ilk eski mısır'da kadınların kafalarının üzerine kokulu yağ şeyleri (tamm adını bilmiyorum..) asmaları, kontes bathory'nin kan donduracak gençleşme çabaları geliyor: bu sonuncusu, çoğu black metal grubuna ilham vermişse de, o çağlar düşünüldüğünde pek de iç açıcı olmasa gerek-
    özellikle de kurban sizseniz..
    sonrasında daha normatif yöntemler filan: makyaj malzemeleridir, gençleşmek için uygulanan tariflerdir filan: (daha da..) sonrasında bitkisel çözümlerin yerini kimyasal bi dünyaya bırakması filan-
    korselere hiiç girmiyorum :))

    ve bu tür güzelleşme çabalarının günümüzdeki karşılığı da bu ameliyatlar olmakta: bu ameliyatlara karşı herhangi bi önyargım, şuyum buyum yok: göz altı torbalarım kilometrelerce öteden belli olduğunda, ya da daha büyük göğüs istediğimde (küçükler, eet..) ben de bıçak altına yatabilirim: yani hiiç öyle "mimik kırışıklarımla mutluyum ben: herr birinde bi anı saklı onların.." romantikliğine bulanmayacağım..

    ancak işşin başka bi boyutu var ki, beni düşündüren asıl şey bu: bakıyoruz abicim/ablacım, bu tür ameliyatların uygulanmaya başlandığı tarihten (bilimsel bi hava yaratmak istedim bi an, ama tarihi bilmiyorum..) itibaren, belli eğilimler göze çarpmaya başlıyor-
    hollywood filmleri bu tür "dönemsel.." kadın estetiği hakkında olağanüstü ayrıntılı örnekler sunmakta tabii, takdir ediyoruz..
    belli dönemlerde "in.." olan şeyler, sonrasında fecii şekilde gülünç geliyor-
    gerçi moda dediğimiz şeyin varoluşu bu, ve fakat: ortada o günün modasına göre bu tür ameliyat yaptıran kadınlar açısından ciddi bi sorun var: bu ameliyatların bağımlılık yaptığını duymuşsunuzdur: bunun açıklaması herr ne kadar "ameliyat olduktan sonra insanlar vücutlarının farkına varıyor ve beğenmedikleri yönlerinden eskisine oranla daha çook rahatsız oluyorlar.." gibi bişii olsa da, bu estetik ameliyat trendlerinin de fecii payı var: günümüzden şöyle bi örnek veriym: angelina jolie dudağına sahip olmak için, dudaklarını şişiren kadınların 10 yıl sonra (da..) aynı dudak modelinden memnun olacağını kim garanti edebilir?? ya da, angelina gibi başka bi "dudak ikonu.."nun piyasa tarafından gazlanmayacağını-
    kulağa ütopya gibi mi geliyor bunlar peki??

    daha (da..) kötüsü şu, bazı ameliyatlar için yaş sınırı neredeyse dibe vurmakta: "17 yaşında burnun gelişimi tamamlandığından rinoplasti uygulanabilir.." deniyor misal: bu söylemin bilimsel ayağı muhakkak vardır, ve fakat "17.." gibi bi yaş, sizce de küçük diil mi?? yoksa, burnun gelişiminin tamamlanmış olması mı önemli-
    kaldı ki, genetik/çevresel faktörlerin bu 17 yaş sınırına hiiç mi etkisi yoktur??
    sorun burada, bilimsel etik denilen ve anlamak için hiçbi çaba sarf etmediğim naneye geldiğinden kesiyorum..

    daha (da: daha da..) kötüsü şu ki, bu ameliyatların ortaya çıkardığı tek-tip popülasyon: hakikaten o kadar birbirinin aynısı burun/gerilmiş yüz görmekteyim ki, bu plastiklik karşısında öylece donup kalıyorum-
    biz de mi öyle olucaz lan 50li yaşlara geldiğimizde??

    neysse,, estetik ameliyat dozajında iidir, abartıldığında bi işşlevi -hakikaten, kalmıyor.. ya da daha "özgün.." işşler çıkarsın plastik cerrahlar: hemm belki o zaman ben de 17 yaşıma geri dönüp, bi dizi estetik operasyon geçirebilirim, ahah..

    *: güzel görünme çabası-egemen erkek kült/ür bağıntısı da, başka bi entrynin konusu olsun: yeterince uzadı zaten entry..
  • "zorla güzellik" in oluru.
  • kadınların artık bir deformasyonu düzeltmek ya da fazlalıklara form vermek için değil, genç görünmek ve yaşlanamayı inkar etmek için peşine düştükleri nane. amaç kafa kağıdında ne yazarsa yazsın genç ve (hala) doğurgan görünmek. bunun için kırışıklıklar gerdiriliyor, dudaklar dolgunlaştırılıyor, mimikleri kaybetmek pahasına botoks yaptırılıyor. hariçten gazel okumak kolay, ama şöyle bir etrafa bakınca bu dünyada hiçbir şeyin yaşlılara hizmet etmediğini görüyoruz: televizyonda yaşlılar sabah programı sunmuyor, halivud filmlerinde başrolü yaşlılar oynamıyor, moda dünyası yaşlıları giydirmek istemiyor. bu alem gençlik pınarının etrafına inşa edilmiş bir şehir ve orada ikamet etmek istiyorsanız, yaşlı bile olsanız genç görünmek zorundasız.

    not: bunları 70 yaşındaki raquel welch'in benden güzel ve genç görünen yüzüne bakarken düşündüm:(
  • kesinlikle iyi bir plastik cerrah tarafından yapılması gereken ameliyattır.

    örneğin bazı plastik cerrahlar sizin yüzünüz nasıl olursa olsun hep ezberledikleri aynı burun çeşidini yapmaktadırlar.bu da hoş bir görüntü oluşturmamaktadır.eğer kişinin biraz büyük bir yüzü varsa burnu da biraz büyük olacaktır.fındık burun asla yakışmaz.

    yine bilinmesi gereken önemli bir husus bazı düzeltmelerde cerrah ne kadar iyi olursa olsun sonuç asla orjinal gibi olmayacaktır. göz kapağı ameliyatlarındaki gibi mesela. göğüs şekil bozuklukları gibi estetik ameliyatlar göğüs kafesi düzeltme işlemi gerektirebildiğinden plastik cerrahi yerine göğüs cerrahisi tarafından daha iyi sonuçlanacaktır ve bununla ilgili yeni prosedürler bulunmaktadır.
    izmir dokuz eylül üniversitesi plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi bölümü oldukça başarılıdır.
  • "bu ciltte bakım çalışması yapılmaktadır. çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz" yasal uyarısı bulunmayan tadilat türü.

    olsa güzel olurdu, o apayrı.
  • zorunlu olmadığı müddetçe haksız rekabettir.
    gerçekte güzel olanın hile ile hakkının yenmesidir.
  • böcek görse çığlık atan, çıt kırıldım o kedi canlı kızların/kadınların estetik uğruna bıçak altına nasıl bu kadar rahat yatabildiklerini merak edip duruyorum hep.

    ben bu erkek halimle bırak estetik için ameliyatı göze almayı, sağlığım için bile olmaktan çekiniyorum arkadaş.
hesabın var mı? giriş yap