• fuar standı çizerleri mimar olsalar da, mimarlik ile uzaktan yakından hiç ilgisi olmayan iş. toplamda en fazla üç-beş gün kurulu kalacak, sonrasında sökülüp depolanacak ya da parçalanıp çöp olacak bir şeyler tasarlamak ne kadar mimarlık yapmaktır bilmem. mimar kalıcı şeyler bırakır bence.
  • işin hardware kısmıyla iligli olarak da:

    fuar standları iki çeşittir:

    1. konvansyonel standlar: modüler standlardan farklı ("modüler stand ne" deme? o da ikincisi) olarak tasarımı ayrı maharet kurması kurması ayrı yetenek isteyen ve modüler standlardan daha pahalı stand çeşididir. çeşit çeşit olabilirler. fiyatları 250 - 300 bin €'ya kadar çıkıp 250 - 300 m2 kadar olabilir..

    2. modüler standlar: konvansyonel standlardan farklı olarak (bildiğin konvansyonel stand) kurulması ve sökmesi nispeten basit olan, lego gibi birleştirilen bir stand biçimidir. genellikle 2,48 cm yüksekliğindeki alüminyum direklerle 1 m. lik bağlantıların birleştirilmesi ve bunların arasına 1 m.lik duvar plakaların konmasıyla oluşturulur. yaratıcılık alanı daha az olmakla beraber, legodaki esneklikten kaynaklanan kombinasyonlarla güzel şeyler ortaya çıkarılabilir. fiyatları daha makuldür: m2 başına şekil şemale göre 20€ - 80€ arası bişe olur genellikle.

    fuar standları genellikle kurulmaya 7 - 3 gün öncesinden başlanır ve fuarın son gününde sökülür. stand kurulması esnasında 7 düvelden gelmiş stand kurucuları arasında süper bir dayanışma olur. çünkü eksik zaruri bir parçanız ya da feci gerekli bir edavat yoksa bu çok büyük bir zaman kaybıdır ve çalışmaların, eksik parçanın tedarikine kadar askıya alınması bile sözkonusu olabilir. aynı tehlike diğer stand kurucularında da olduğu için yardımlaşma ve arkadaşlık had safhadadır. stand kurucuları arasında bütün salonun cigara çevirdiği de görülmüştür. arkasından 2,48lik alüminyum direklerle jet li gibi uçan adamların dansı salon rutinlerindendir.

    fuar standlarında dikkat edilmesi gereken en büyük şey, kurduğunuz standın, fuar boyunca yıkılmaması gerektiğidir. standın yıkılması, catering şirketinin yemek dağıttığı insanların zehirlenip ölmesi gibi ağır bişedir. telafisi yoktur. 100 binlerce dolar masrafa girmiş stand sahibinin fuar alanında bittiği andır. rezalettir.
  • (bkz: booth)

    belki de içinde sergilenen ürünlerden daha önemlidir. bir şekilde çekici olmalıdır.
  • hiç birzaman fuar ın başlamasından 2 gün öncesinden bitirilemeyen fuar sabahına kadar çalışılıp tamamlanan ve fuar biter bitmez hemen sökülen teşhir yeri..
  • genelde tasarımı,imalatı çabucak yapabilseniz de tahsilatı biraz zor yapabildiğiniz fasilitedir.
  • birde standın toplanma evresi vardır ki amman diyim. fuar yönetiminin standın sökülmesi için verdiği süre az olduğu için paldır küldür olur bu olay..
  • zahmetli süreçlere gebedir.
    önce müşteri kafalanır. hazır bir müşteriniz yoksa zaten bir dolu stand firması olduğu için çok iyi bir diyalog kurmanız lazım ki hem ne istediğini iyi anlayın, hem de sizi sevsin, gözü rakiplerin işlerini görmesin.
    gerçi bu durum bazen ne kadar sağlanırsa sağlansın müşterinin kafası karışıktır ve öyle kalır. bi şey beğenemez, ne istediğini de bilmez. iş yatar o zaman. yüzyüze görüşmek her zaman daha iyidir, karşılıklı güven sağlama imkanı olur.
    diyelim anlaştınız, ne istediğini bilen bi müşteri bu, brief'i aldınız. siz de nasıl olursa daha iyi olur, anlattınız, ikna ettiniz.
    geldik tasarım kısmına.
    aslında hemen hemen her müşteri aynı şeyi ister, "güzel olsun, ama ucuz olsun, ama şık bi şey olsun!"
    ebenin demeniz gerekir ama müşteri daima haklıdır. masrafı düşük tutmaya çalışarak, ordan buradan kısarak mümkün mertebe sağlam ve orijinal bir şey çıkartmanız gerekir. alternatif de lazımdır ki beğenilmemesi durumunda öbürünü gösterin.
    tasarımda 3ds max gibi bir programla işiniz epey kolaylaşır. yalnız ölçüler sonradan lazım olacağı için bilerek çizmeniz lazımdır. bazen autocad de gerekebilir. genelde öyle max'le hendek atlamanız gereken zorlukta bir durum oluşmaz, bir kaç basit modifier, bol bol move, box ve copy ile işinizi görürsünüz. hazırda ufak bir model kütüphanesi olması da her zaman iyidir. max yanında ufak tefek illustrator, photoshop, paint gibi yardımlar gerekebilir. tabii patron gebeş outlook'u da size yıktıysa ikide bir gönder/al yaparsınız, "wanna be a hero in bed?" konulu mailleri siler, 5. aydan kalma ödemesini isteyen printçiyi patrona hatırlatırsınız, bunalıp sözlüğü açar entry girersiniz filan..derken çizim biter ve zurnanın zırt dediği yere sıra gelir. evet, rendersız bir 3d düşünülemez.
    unutmayın ki hayal satıyorsunuz. ve sizin saatlerce uğraştığınız, düşünüp taşındığınız, hesapladığınız bu hayale onlar bir-iki saniye bakıyorlar. bakmak bile değil, "karşılaşıyorlar".
    işte bu karşılaşmada etkili olmanın tek yolu iyi bir render almaktır.
    tasarımınız ne kadar iyi olursa olsun, render vasatsa şansınız ciddi şekilde düşer. vasat tasarımı ise iyi renderla yedirebilirsiniz.
    iyi bir tasarım ve iyi bir render ise müşterinin götünü düşürüp işi kapmanızı sağlayabilir.
    v-ray iyi netice verse de uzun süreler isteyebilir. mental ray ile daha hızlı sonuç alırsınız.
    diyelim bu da halloldu. müşteri çoğu zaman bazı değişiklikler ister ve çizim revize edilir, son halini alır. sıra fiyat çıkarmaya geldi.
    tabi iş sadece standla bitmiyor. parkesi, halısı, plazması, görseli vs.si hesaplar, karınızı da koyar, pazarlığa oturursunuz. müşteriye "kalın gelebilir" çektiğiniz fiyat, emeğiniz boşa gider. ziyanı yok, başka standa uygularsınız. ya da o sevinç anı yaşanır, anlaşılır. daha her şey yeni başlıyordur.
  • an itibariyle yapı fuarında göz gezdirdiğim ve "memlekette amma zengin var be" dedirten masa ve bilumum kurulumlar. sağlam bütçelerle hazırlanmış platformlarla ve bazısı neredeyse 3-4 katlı olan standlarla bu sene anlaşılan o ki firmalar müthiş bir gövde gösterisi yapıyor. ciks giyimli pazarlamacıların stand önlerinde fildır fıldır döndüğü, allah'ın emri gibi hemen hemen her standın başında avon kataloglarından fırlamış gibi duran mini mini etekli, metalaşıyorum.com üyesi hanımkızların dikkatleri çektiği, dünya paraya basılan broşür ve katalogların sağda solda çarçur edildiği, yenmeyen yemeklerin poşet poşet atıldığı klasik bir fuar işte.. para denen zımbırtı ne kadar anlamlı işlere harcanıyor. dünyanın ihtiyaç hiyerarşisinin bu muhteşem dengesi, paranın doğru orantıda dağılımı sayesinde içimden nasıl huzur taşıyor anlatamam.

    not: eşantiyon ürünlere bayılıyorum rüştü !
  • firmalarin bazi organizasyonlarla biraraya gelip markalarini tanitmak, satis yapmak ve musteri portfoyunu genisletmek icin organizasyondan kiralamis olduklari alanlara insa ettirdikleri gecici( 3 ya da 5 gun )yapilardir. fuar standlarinin bazi standart bolumleri ve isleyis mantiklari bulunmaktadir. bunlar kiralanan alanin kalitesine gore, urun sergileme bolumleri, firma logosu, toplanti alanlari, bar veya kafe bolumu, resepsiyon alanlari olarak birkac ana bolumde tasarlanir.fuar standi saglayiciligi, hizli donen bir para akisi ve baslangic icin buyuk sermaye gerektirmeyen bir is kolu oldugu icin ozellikle ulkemizde isi bilmeden de girisebileceginiz bir sektordur.en tecrubeli firmalar tabelacilik, ic mekan tasarimlari veya grafik-baski tabanli firmalardir. yurt disindaki ozellikle avrupa ve amerika'daki firmalarla kiyasladigimizda is gecmisi olamayan, acemi ve kopyaci anlayisla gunluk para kazanma derdine dusmus bircok firma bulunmaktadir ulkemizde. farkli ulkelerdeki buyuk firmalarda calsimis biri olarak ozellikle tasarim konusunda avrupa- turkiye kiyaslamasini , anadol-mercedes kiyaslamasina benzetmek yanlis olmaz
hesabın var mı? giriş yap