• gbt, ''genel bilgi toplama'' kolluk kuvvetlerinin haklarında yakalama, tutuklama, yurtdışına çıkış yasağı düzenlenen kişiler hakkında bilgi toplanması amacıyla kurulan sistem.

    çok ilginç olarak gbt sisteminin yasal dayanağı olan bilgi toplama yönergesi, “hizmete özel” olması nedeniyle resmî gazete'de yayımlanmamıştır.

    gbt her ne kadar işlenmiş bir suç ve sanık hakkında bligilerin kayıt altına alınmasını ifade etse de uygulamada kişilerin kaydının olup olmadığının tespiti ve ilgili mercilere iletilmesi şeklinde kullanılmaktadır.

    yani hepimizin rastladığı üzere yolda yürürken durduk yere kolluk tarafından durdurulup tc kimlik numaramızın alınması suretiyle yakalanma, tutuklama kaydımızın bulunup bulunmadığının ile -belki de- birçok şahsi bilginin sorgulanması uygulamasına bürünmüştür.

    " durduk yere " dedik çünkü polis vazife ve selahiyeti kanununa göre polis, a n c a k tecrübesine dayanarak, izlediği davranışlarından o kişinin bir suç işleyeceği veya işlediği hususunda kanaat elde eder veya kişinin silahlı olduğu halen tehlike yarattığı kanaatine varırsa kişiyi durdurulabilir. benzer bir konu için :polis çevirmesi

    bu yetki dahi kanuna göre sınırsız olmamasına rağmen uygulamada polis -adeta- gözüne kestirdiği kişileri durdurup kimliğini sorup 'gbt uygulaması' yapabilmektedir.

    dolayısıyla "belirli bir şüpheli/sanık hakkında olmaksızın ve hakkında arama kaydı bulunan herhangi bir kişinin uygulama yapılan kişilerin içerisinde bulunabileceği şeklinde bir saikle, insanların kalabalık olarak bulunduğu yerlerde gelip geçen herkes hakkında uygulanan durdurma ve kimlik sorma işlemleri kanuna ve hukuka aykırıdır".

    görülüyor ki amacı sanıklar ve suçlar ile ilgili verilerin toplanması olan sistem uygulamada maksadını çokça aşan bir şekilde vatandaşların alelade bir şekilde tutularak şahsi bilgilerinin makul ve geçerli bir sebep olmaksızın araştırılmasına dönüşmüştür.

    oysa ki kişilerin durdurulması ve kimliklerinin tespiti işlemleri anayasa ve pvsk benzeri kanunlarla düzenlenmiş, güvence altına alınmıştır.

    her ne kadar kaynağını belirtilen düzenlemelerden aldığı iddia edilse de yönerge ile kişilerin hakları kısıtlanamaz, aksi durum kişi haklarının ihlali sonucunu doğurur.

    çünkü yönerge kılavuzdur, muhattabı vatandaşlar değidir. çıkarıldığı konu ile ilgili, yetkili memuru, personeli bağlar.

    ayrıca biz yönergeye ulaşamadığımız için uygulamaya maruz kalan vatandaşların durdurulma zamanları ile işlemi yapan memurunun sicilinin sisteme kaydedilip edilmediğini de bilemiyoruz.

    değindiğimiz husus bile sistemin keyfi kullanıma ne kadar açık olduğunun bir göstergesidir.

    devlet vatandaşlarına anayasa ve kanunun hüküm altına aldığı sınırlar içerisinde müdahele etme hak ve yetkisine haizdir.

    anayasasında "hukuk devleti" olduğu yazan bir ülkede vatandaşların bu tür bir uygulamaya tabi tutulması, özel hayatın gizliliği, devletin vatandaşlarına eşit ve adil davranma yükümlülüğü gibi birçok evrensel hukuk ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir.

    polis vazife ve selahiyeti kanunu,

    genel bilgi toplama yönergesi ve gbt uygulaması, necmettin aydın

    genel bilgi toplama (gbt) sisteminde kişilere ilişkin tutulan kayıtlar üzerine bir inceleme,bilal osmanoğlu

    ekleme 1 : konu ile ilgili kaynaklar.

    ekleme 2 : polis çevirmesi yazısı eklendi.
  • gbt ile terör eylemi engelleniyormuş.

    abdurrahman ve kardeşi yunus emre alagöz hakkında "terör nitelikli şahıs" kapsamında arama kararı vardı. iki kardeş suriye'de bomba eğitimi aldı, ambulanslar ile türkiye’ye ışidli taşınan dönemde arandıkları halde türkiye'ye kaçak yollardan tekrar giriş yaptılar. yunus emre'nin diğer kardeşleri yusuf ile yaptığı "veda ve helalleşme" konuşması dinlemeye takıldı. düzenleyecekleri canlı bomba eyleminden çok kısa süre önce mit’in bir elemanı, şanlıurfa emniyetini telefonla arayıp suruç’ta bomba patlatılacağı bilgisini verdi. bu durum suruç emniyet amirliği’ne bildirilmesine rağmen gerekli önlemler alınmadı. kobani’ye yardım götürmek amacıyla istanbul’dan gelen gençler suruç’ta basın açıklaması yaparken abdurrahman alagöz canlı bomba olarak kendini patlattı ve 33 kişi hayatını kaybetti.

    yunus emre alagöz, birlikte arandığı kardeşi canlı bomba olarak katliam yapmışken, hala aranırken ve polis takibindeyken yine katliam hazırlığındaydı. bu sefer hedefleri 10 ekim 2015'te ankara'da yapılacak emek, barış ve demokrasi mitingiydi.

    bu arada, ne tesadüf ki ankara garı katliamından 10 gün önce, istihbarat raporlarında ışid’in uzman bombacısı diye bilinen ve ışid türkiye sorumlusu ilhami balı ile sürekli temas halinde olan tuncay kaya serbest bırakıldı (patlamadan saatler sonra ise katliamın şüphelisi olarak hakkında arama emri çıkarıldı).

    gar katliamı canlı bombalarını gaziantep'ten ankara'ya getiren ve camları renkli filmle kaplı olduğu için içi görünmeyen araç, mahkeme tutanaklarına göre, ankara girişinde tüm araçlar tek tek kontrol edildiği halde durdurulmadan polis kontrolünden geçti.

    canlı bombaları ankara'ya taşıyan araca eskortluk yapan ve suruç katliamı şüphelilerinden yakup şahin, yine mahkemedeki kendi ifadesinden öğrendiğimize göre, adana'dan ankara'ya gelirlerken polis kontrolünde uyuşturucu ile yakalandı ama "içiciyim" dediği için gitmesine izin verildi.

    yüksel'de karanfil'de iki kişi açıklama yapsa beş otobüs çevik kuvvet gönderen emniyet, hakkında ciddi ihbar ve istihbarat olan ve valilik izniyle düzenlenen (14 eylül 2015’te yapılan il güvenlik koordinasyonu toplantısında emniyet, mit ve jandarma mitingin yapılmasında bir sakınca görmedi, ki bunu belirtmemin gerekmesi bile ohal garabetinin rezaletidir) mitinge yeterli güvenlik gücü sağlamadı. tüm mitinglerden farklı olarak güvenlik güçleri toplanma ve yürüyüş alanına uzakta bekledi ve sayıları da düşük tutuldu. üstelik sivil polis görevlendirilmedi.

    sonunda; yunus emre alagöz ankara’ya birlikte geldiği yabancı uyruklu bir terörist ile birlikte ankara garı önünde barış mitingi'ne gelen kalabalığın içerisinde kendilerini patlattı. 2’si çocuk 100 kişi hayatını kaybetti, 397 kişi yaralandı. bu saldırı cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısıydı.

    10 ekim 2015'te bütün ihbarlara rağmen alınmayan güvenlik önlemi, ertesi yıl ölenleri karanfil bırakarak anmak isteyenleri ters kelepçeyle göz altına almak için kullanıldı. normal bir ülkede bu kadar suistimal, sorumsuzluk ve göz yumma sonrası içişleri bakanından emniyet amirine, istihbaratçısından polis memuruna herkes istifa eder ama burası o kadar onurlu insanların ülkesi değil, gbt ile terörün önleneceğini sananların ülkesi.

    burası devleti bölme suçuyla yargılanırken ülkeden kaçan bir hainin “hoca efendi“ diye baş tacı olup devletin her kademesini ele geçirdiği bir garip coğrafya. burası vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü üzerine yemin etmiş vekillerinin terörist cenazesine gittiği bir toprak parçası. ülkenin kurucu partisinin üst yöneticilerinin genç cumhuriyete darbe yapmaya kalkmış ve bugün yaşasa ışidli olacak şeriatçı feodal teröristleri andığı saçma bir yer. burası bir otelde 33 canı yakan canileri savunup davayı zaman aşımına uğratan istisnasız herkesin yüksek mevki makam sahibi olduğu, "milliyetçi önder" olmak için silahlı çete kurup lüks makam aracı konvoyuyla dolaşmak gereken bir bataklık.

    siz hiç sinek yakalayarak bataklık kuruttunuz mu?

    velhasıl sinirlenince konuyu çok dağıtıyorum ama, umarım ben de bir gün, karakolların bağdat’taki beyrut’taki gibi dev beton bloklarla çevresinin sarıldığı bir ülkede, üzerimde takım elbise bir elimde kırtasiye poşetleri diğerinde yedi yaşındaki oğlumla yürüyüp eşimle konuşurken "şişt, kimlik ver" diye kimliğimi isteyen benden 15 yaş küçük polisin gbt ile terör eylemi önleyebileceğini düşünecek kadar naif ve hayattan umutlu olurum.
  • kuklakta kulaklık, kafada bere, hafif sakal ile yürüyüşe çıkılırsa sabah vakti bile uygulanabilir güzide polisimiz tarafından. müzik dinlediğiniz için sirenle durdurulursunuz. el kol haraketleri ile çağrılırsınız ekip arabasının yanına. neden bakmıyorsun bize diye merhaba denilir. oysa ki her türk vatandaşının asli görevi bir polis tarafından durdurulabileceğini bilerek, kısık sesle müzik dinleyerek ve etrafı kolaçan ederek yürümektir. yağmurun hüznünü yaşarken, kendinle başbaşa kalmaya çalışırken -çomar gel oğlum diye çağrıldığında koşarak asayişini sağlaması için vergi verdiği görevliler tarafından güpegündüz donuna kadar aranması, sigara içip içmediğinin bile sorgulanmasına ses çıkartmaması bir vatandaşın en temel görevidir bu ülkede.

    cebindeki antibiyotikler potansiyel uyuşturucudur her insanın.
    cebindeki flashdisc yasadışı örgüt manifestosi ihtiva eder.
    cüzdanındaki her göz 3 gram esrar saklanması için idealdir.

    toplumun huzuru gbt ile sağlanır.

    gebetesi kontrol edilen vatandaşın huzuru ne ile sağlanır ?
  • genel bilgi taramasi, toplamasi degil.
  • geçenlerde bana uygulanmış olan kontroldür. benzinim bitti, yolda kaldım. ibre bozuktu. benzin istasyonuna gittiğimde, seçimlerden dolayı benzin vermelerinin yasak olduğunu söylediler. çözümü nedir, peki, diye sordum. çözümü karakola gidip gbt kontrolüne girip, karakoldan "evet bu vatandaş benzin alabilir" yazılı kağıt almakmış. bunun sebebi nedir, dediğimde şu cevabı aldım: "kendinizi yakabilirsiniz , eylem yapabilirsiniz, bu sorumluluğu alamayız". neticede 155'i aradım ve ekip otosu geldi istasyona. 10 sn. gbt mevzusu sürdü. "hanımefendi benzin alabilir, verin benzinini" dediler ve uzaklaştılar. bir şekilde tc kimlik numaramdan kendimi yakmayacağıma kanaat getirdiler anladığım kadarıyla. bu uygulama hakikaten mi var yoksa bana mı kıllık yapıldı bilemedim, hala da bilemiyorum. şüphem var.
  • italyan aykırıdır.
  • bundan rahatsız olmayanı 5 yıl boyunca her sabah işe giderken yoldan çevirip (bana olduğu gibi) "gbt sırası"na sokacaksın bak bakalım hala "ama senin güvenliğin için" diyor mu...
  • polisin rutin işlerindendir. günlük olarak bir kotaları bulunmakta ve bu kotayı doldurana kadar herkesi gbt'ye sokmaktalar. eskiden fax yoluyla aldıkları gbt ilerleyen zamanlarda telsizden bildirilerek bilgisayardan, daha sonra avea'nın daha doğrusu ilk olarak aycell'in katkılarıyla beleş cep telefonlarından, şimdilerde ise pda'larla yapılmakta. zaten birşey yaptıkları da yok. vatandaşlık numaranızı alıyorlar, pda'nın kalemi vasıtasıyla girerler ve suratınıza bakıp yollarlar. yani işin artık birazcık afedersiniz boku çıkmış durumda. yani artık olay fişleme boyutuna girmiş durumda. mobeselerle yaptıkları izlemeyi bir de bu pda'larla yapmaktalar. yani polis sizin hangi güzergahı, saat kaçta kullandığınızı hem kameralarla hem de gbt sayesinde biliyor. buna isterseniz paronaya diyin isterseniz delilik diyin. ama birileri bizi fişliyor, izliyor ve istediği an sürüden kurbanlık alırmış gibi alıyor. ben bugüne kadar mobese veya gbt'den çılgınlar gibi suçlu takibi veya yakalaması görmedim, duymadım. eğer gerçekten böyle olsaydı suç oranlarının azalması gerekirdi. neyse elbette allah devletimize zeval vermesin. devletimiz yapıyorsa mutlaka bir bildiği vardır. hem bi suçunuz yoksa niye korkuyosunuz ki. bırakın fişlesinler.
  • bundan rahatsız olmayanlar polis devletinin ne olduğunu bilmeyen, düzgün bireyler olabilmek için otoriteye muhtaç olan liseli ergenlerdir.
  • dünyanın en saçma uygulamasıdır. zannetmiyorum ki bizden başka bir ülkede böyle bir güvenlik önlemi olsun. istanbul merkezde oturuyorum. gerek trafik gerekse yakınlığı sebebiyle taksim'e yürüyerek giderim. yol üstünde 'bir, iki' noktada polis bekler. bazen çevirirler, bazen ilişmezler.

    yalnız ben bunun güvenlik ve asayişle alakalı olduğuna inanmam arkadaş. ulan o kadar gbt'ye girdim çıktım. bir kez polislerden birinin kimlikteki fotoğraf benim mi, değil mi? diye baktığını görmedim arkadaş. soğuk damga da cabası. istersen yedi cinayetten aran, al bir başkasının kimliğini rahat rahat gez. vallahi mümkün.

    gbt'nin polis için amacı günlük kontrol limitlerini doldurup görevimizi yaptık demek. devlet içinse 'ey türk halkı gördüğünüz gibi denetimdesiniz' imasını kafalara sokmak. polis devleti şeyiyiz ya ondan olsa gerek.
hesabın var mı? giriş yap