geceye bir şiir bırak
-
ilk yarı bitti
hayat bir
ben sıfır
ağladım
sızladım
yakındım
düştüm
canım yandı
kırıldım
ama eğilmedim
vazgeçmedim
ve tekrar ayağa kalktım
ders aldım
ders verdim
ders oldum
birdim
tektim
yok oldum
yokluktan
yeni bir ben olarak
geri doğdum
hayatla yoğruldum
yandım, kavruldum
kıvam buldum
arındım
ayıklandım
gerçeğe yaklaştım
gündüz oldum, gece oldum
soru oldum, cevap oldum
sevap oldum, günah oldum
ama her zaman
sadece
insan oldum
şaşmadım, şaşırmadım, şaşırtmadım
açık, net ve mert oldum
ağlayana destek oldum
hata yaptım, gocunmadım
bedel ödemekten sakınmadım
ilk oldum, son oldum, sonsuz oldum
charango/z.b. -
yatak gıcırtısı saat sesiyle armoni olmuş.
kirli otel çarşafını sarık yapmış başkan,
karısının ütülediğiyle metresine giden gavat,
bir fahişenin göz kalemiyle imzalamış damat,
terfi yazısını bir tanışının...
köprü altında solmuş bira şişeleri şahit.
kirli ve çatlak camdan bakan yaşlı adam
bilir bunu
denizi yaran ile çocuğu boğan cedelleşirken
elleşir kadınlarla sarayda inkar eden hanedan
ben yaşarken hep yağmur yağar soğuk soğuk ıslatır
çünkü herşeyi düzeltmeye çalışırken ıslandım.
demir ile duvar ın arsında kalanlar neden korkar
çünkü dirilerin ölüleri kıskandığı mevsim geldi.
bir gecenin sabahı olmayacaktı.
bu gün nerde kaldı?
o gün, kavgada herkezi geren kadın çığlığı gibi gelecek
insan kanıyla para basan sistemi sur ıslığı gibi delecek
soğuk ve sağır hapsine duvarları bile duyacak
iyilikleri kabul etmeyen kötülükleri de reddeden olacak
çünkü en büyük muskamdı cesaret ve helal süt
çekirge cesedini taşıyan karıncalar gibi
paslı bir bıçak keser buruşuk kolunu ihtiyarın
ıslak bir halıya çorapla basar kış günü
naylon ayakkabı giyen çocuklar
bilir bunu
geviş getiren çingen atları şahit.. -
benim kalbim dumanlı odalarda büyüdü madam.
yalan yok! yalan asla olmayacak
çünkü aşkı üstünüze serpiştirip kaçan o yağmur
bir gün sizi de ıslatacak
bir gün sizde hüzünle bakacaksınız kalbinizin içine
orada bir şarklıyı göreceksiniz
biz şarklılar, yani aşıklar
ve asla konuşamayacakları kızlara aşklananlar
hep yenildik!
farklı malubiyetlerden kuruldu bizim tarihimiz
diyorum ki… vaktiniz varsa bu akşam
bizim yüzümüz kızarır
biz uzaktan sevmelerde birinciyiz
genç kızlara başlarımızı çevirip bir bakamayız
bir bakarsak usulca elimizden kayar
ve parçalanır kristal gençliğimiz
biz kristal gençleriz madam
kolayca tuz buz oluruz
-eve gitsem daha iyi
iyide benim o darmadağın halimi bırakıp nereye,
her gece saatlerce alıştırma yapıp da
bir tek sevda sözcüğü fısıldayamamanın sıkıntısı
aşksızlıktan solan bu cismi terk edip nereye gidiyorsun ?
merdivenlerden peşinizden koşup da
isminizi haykırmayı size bakarken derinde
bir acıyla kıvrandığımı fark etmeden nereye he… -
ölmüş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla
günlerin dökümünü yap benim senden, senin benden habersiz alıp verdiklerini kim bilebilir ikimizden başka?
sözcüklerin ve sessizliklerin yeri iyi ayarlanmış
bir ilişkiyi, duyguların birliğini, bir aşkı beraberlik haline getiren
kendiliğindenliği
yani günlerimiz aydınlıkken kaçırdığımız her şeyi
bir düşün emek ve aşkla güzelleştirilmiş bir dünya
şimdi ağır ağır batıyor ve yokluğa karışıyor orada ölmüş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla
bunlar da bir işe yaramadıysa
demek yangında kurtarılacak hiçbir şey kalmamış aramızda
murathan mungan -
"benimle kalmak istediğine
ama bunu yapamadığına inanıyorum,
seni asla suçlamayacağım" -
evet, aşk
anlaşılmaz ve güç,
yıllarca renk vermezken
"unutma" diyeceğiz birbirimize,
ta ki birimiz ölene kadar-
işte böyle son bulur güller,
yaprak yaprak… -
“nefesini yüzümde tutuyorum,
gülüşünü aklımda.
morarmış yüzlerini
ısıttım kaç gece, ısıtıyorum;
içimdesin, büyütüyorum seni.
seni yepyeni bir dünya yapıyorum kendime,
tam kralca yaşanacak.
...”
abdurrahman cahit zarifoğlu -
dünyanın en uzun hüznü yağıyor,
yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne.
kar yağıyor ve sen gidiyorsun,
ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun,
belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimizi
o insan ve tabiat çağını.dön bana ve dinle!
kuşlar uçuşuyor içimde.loş bir keman solosu gibi
kuşların uçuştuğunu içimde,
dön bana ve dinle.karanlık denizlerin dibinde,
birtakım incilerin olduğunu
birtakım incilere ve hatıralara
neden bağlı olduğumuzu unutma.duy beni ve dinle!
denizler boğuşuyor içimde.unutma diyorum ama sen anla,
anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara...
erdem bayazıt -
"kıyımızdan bizi seyretmeyi göze alanın
başını bulandırdık uçurummuşuz gibi.."
ismet özel -
melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz.
sana yalnız bir ince tâze kadın
sana yalnızca eski bir budala
diyen bugünkü beşer,
bu sefîl iştihâ, bu kirli nazar,
bulamaz sende, bende bir ma'nâ
—ahmet haşim büyük adam. -
kahvaltını hazırlarken başkalarını da düşün
güvercinlerin yemini dahi unutma
kendi savaşının içindeyken bile
başkalarını düşün
selamet isteyenleri unutma
su faturanı öderken rahatça,
başkalarını da düşün
buluttan su emenleri unutma.
evine döndüğünde birden
evinde başkalarını düşün mesela
çadırda yaşayan insanları unutma.
uzanıp gecenin üstüne yıldızları sayarken
başkalarını da düşün
yatacak yeri olmayanları unutma.
sloganlar savururken özgürlüğün için,
başkalarını da düşün.
söz hakkı olmayanları unutma
ve sen başkalarını düşünürken uzaktan uzağa
dön kendine, kendini düşün.
ve de ki;
karanlıkta bir mum olabilseydim keşke.
• mahmud derviş | başkalarını da düşün
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap