50133 entry daha
  • saraylar saltanatlar çöker
    kan susar birgün zulüm biter.
    menekşeler de açılır üstümüzde,
    leylaklar da güler.
    bugünlerden geriye,
    bir yarına gidenler kalır,
    bir de yarınlar için direnenler...

    şiirler doğacak kıvamda yine
    duygular yeniden yağacak kıvamda.
    ve yürek,
    imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
    ey herşey bitti diyenler
    korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
    ne kırlarda direnen çiçekler
    ne kentlerde devleşen öfkeler
    henüz elveda demediler.
    bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek
    yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!
  • sevdiğim insanlara
    kızabilirdim,
    eğer sevmek bana
    mahzun durmayı
    öğretmeseydi.

    orhan veli
  • ne hasta bekler sabahı,
    ne taze ölüyü mezar.
    ne de şeytan, bir günahı,
    seni beklediğim kadar.

    geçti istemem gelmeni,
    yokluğunda buldum seni;
    bırak vehmimde gölgeni
    gelme, artık neye yarar?
    (bkz: necip fazıl kısakürek)
  • " ey artık ölmüş olan at! -dediler-
    en güzeli oydu işte, yüzünün
    savaşla ilişkisi.
    boydanboya bir karşıkoyma, denge
    ve istekli bir azalma. onu bilirdik.
    o ağaç senin kanınla beslenirdi,
    hepimizi besleyen.
    bir ülkeyi yeniden yaratırdı şaşkınlığımız
    senin karşında,
    alışverişin, alfabenin,
    iplik döküntülerinin ve
    her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği..."
    turgut uyar/ terziler geldi
  • defalarca aynı yeri bıçakladın,ne tuhaf hala kalbim yerinde
    aynı yerden acıyabiliyor
    değersizlik uyuşmayan bir yara
    yoksunluk,yoksulluk
    denize bakmak gibi sözlerin, kış gününde
    güzel ama, sahip olunamaz
    içine girince saran bir girdap gibi
    aklımda manzaralar
    sahip olduğum bir fotoğraf
    oyalanıp dururum,bir gün içinde olma dileğiyle
    bir gün günsüzlük kavramını yaşarım diye
    ihtimaller yetmez oldu seninleyken sensizliğe
    sen yokken düşlemek daha iyidir belki, beni sevdiğini
    sen varken sahip olduğum tek şey elimde bir fotoğraf
  • "daha bir müddet eminim ki hayatın yükünü;
    dizlerim titreyerek çekmeye mahkumum ben.
    çöz de artık yükümün kördüğüm olmuş bağını,
    bana çok görme, ilâhi, bir avuç toprağını..."*
  • öyle bir yazdı ki
    sanki gökyüzünde oturuyorduk
    seni öpmek gökyüzünü öpmek gibi
    mavi bir şeydi
    gençlik öyle bir yazdır ki
    ne yurt ne ev ne oda
    yalnızca gökyüzü
    yeter insana
    biz seninle gökyüzünde
    çok oturduk
    gençliğimiz
    çok mavi geçti… çok!”
  • gittikçe yalnızlaşıyorum bir sen varsın
    karşılığı olmayan sorular düşüyor aklıma
    ve kuşların intihar tasarısından söz ediliyor kentte
    soğuyan ellerinde kalıyorum bir kırlangıç gibi
    ellerin bir mecnun yurdu, upuzun bir sessizlik
    birlikte okuduğumuz kitaplar kadar sımsıcak

    biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin
    her satırını çizip notlar düştük kıyılarına
    dünya upuzun bir çöl sanki, bir buzul kütlesi
    karşılık bulamıyorsun aklıma düşen sorulara
    ve düşüp duruyor kırlangıçlar, üşüyorum
    bir yolcu hüznüyle geçip gidiyor ömrümüz

    sesine bir esmerlik düşüyor parçalanıyor yüzün
    kayıp gidiyor parmaklarımın arasından
    bir aşkı anlatmak için seçtiğim sözcükler
    hep yanlış numaralar düşüyor telefonlarda
    kaçırıyor korku bakışlarını eski tanıdıklar
    bir sen varsın kurtulursam bu aşkla kurtulurum

    gülüşü süt mavisi insanlar vardı/ nerede şimdi
    çoğunun adını unuttum çoğunun kimliğinde kazınmış adresler
    nevin canına kıydı geçen gün, şiir gibi bir kızdı bilirsin
    öner enfaktüs geçirmiş içerde, kesik kesik öksürürdü eskiden
    ayşe ise acemi bir sokak yosması artık
    üşüyorum, ama sen anılarla sarma beni ve anlat yanlızlığımızı

    (bkz: ahmet telli) (bkz: kuş ölümleri)
  • sarhoşum

    gece yıldızlarla süslenirken,
    ruhumda kaybolan bir melodi çalar.
    içimde bir şehvet, bir sarhoşluk,
    düşlerde kaybolan bir hikaye başlar.

    kadehlerin dansı, içimin alevi,
    dudaklardan dökülen sözcüklerle dans eder.
    bir hüzün, bir coşku, bir özlem,
    sarhoş gibi dolaşır ruhumun derinliklerinde.

    gözlerdeki parıltı, umut ışığı,
    kalplerdeki özlem, dudaklarda bir nefes.
    hayatın kadehine tutuluruz,
    sarhoş oluruz yaşama sevinciyle.

    sessizlik derinleşir, zaman durur,
    bir anı, bir hissiyatı yakalarım.
    kelimeler aşka sarhoş olur,
    dizelerde bir coşku, bir aşk hikayesi yazılır.

    sarhoşluğun hazzıyla kaybolurum,
    duyguların sınırlarında özgürce dolaşırım.
    bir şiir gibi akar, kelimelerin çağlayanı,
    sarhoşlukla sarhoşlukla içimde bir aşk alevlenir.
    -u
  • uçurumun kenarındayım hızır
    ulu dilber kalesinin burcunda
    muhteşem belaya nazır
    topuklarım boşluğun avcunda
    derin yar adımı çağırır
    kaldım parmaklarımın ucunda
    bir gamzelik rüzgâr yetecek
    ha itti beni, ha itecek

    (bkz: gülce şiiri)
5044 entry daha
hesabın var mı? giriş yap