• 70lerde glam rock furyasina kapilan delikanli gruplardan
    slade'i andiriyolar en cok, ama biraz daha sert muzik yapiyolar, eh ne de olsa vokalist brian johnson'dan baskasi diil (bkz: acdc)

    cok kisa bi sure parlayip ardindan hemencecik sonmusler devrin ingilteresinde, zaten bu muzik endustrisi dev sektor, surekli carklar donuyo, adami silindir gibi ezerler aklin durur..
  • newcastle bolgesi ahalisinin lakabı. zencilere nigger denmemesi bu arkadaşlara da bu lakapla seslenilmemesi gerek. londra gibi kaybolmanın imkansız olduğu bir şehirde yoluna kaybedecek kadar beceriksiz ve komikler . vefakat dünya tatlısı adamlar, aksanları komik, mallık da var ama güzel insanlar.
  • why aye man diye selamlaşır bu insanlar.
  • aksanlariyla dalga gecilen kisiler... soyle ki graeme souness newcastle united'a gitme nedenlerinden biri olarak 5 yasindaki oglunun geordie aksaniyla buyuyecigini soylemis. bbc'nin sitesinde de bunun iyi bir sey mi oldugunu soruyorlar. haftanin laflari arasina girmis souness amcam.
  • ingiltere'nin kuzeyindeki ağır sanayi kentlerindeki ağır işlerde çalışan, iri yapılı, sıkı içici işçilere verilen isim. ayrıca brian johnson'un acdc'den önceki grubudur. brian johnson da tipiyle, duruşuyla tam bir geordiedir zaten.
  • joan baezin sesiyle insani baska bir yere götürüp oraya birakan sarkisi. sözleri de asagida:

    as i walked out over london bridge
    one misty morning early,
    i overheard a fair pretty maid
    was lamenting for her geordie.

    ah, my geordie will be hanged in a golden chain,
    'tis not the chain of many
    he was born of king's royal breed
    and lost to a virtuous lady.

    go bridle me my milk white steed,
    go bridle me my pony,
    i will ride to london court
    to plead for the life of my geordie.

    ah, my geordie never stole nor cow nor calf,
    he never hurted any,
    stole sixteen of the king's royal deer,
    and he sold them in bohenny.

    two pretty babies have i born,
    the third lies in my body,
    i'd freely part with them every one
    if you'd spare the life of geordie.

    the judge looked over his left shoulder,
    he said fair maid i'm sorry
    he said fair maid you must be gone
    for i cannot pardon geordie.

    ah, my geordie will be hanged in a golden chain,
    'tis not the chain of many,
    stole sixteen of the king's royal deer
    and he sold them in bohenny.
  • newcastle ve sunderland düşmanı middlesbrough taraftarlarının tezahüratlarında newscastle'a sataşmak için sık sık kullandıkları bir kelimedir.
  • joan baez ve fabrizio de andre'nin mükemmel düeti.

    uomo
    mentre attraversavo london bridge
    un giorno senza sole
    vidi una donna pianger d'amore,
    piangeva per il suo geordie.

    donna
    impiccheranno geordie con una corda d'oro,
    è un privilegio raro.
    rubò sei cervi nel parco del re
    vendendoli per denaro.

    uomo
    sellate il suo cavallo dalla bianca criniera
    sellatele il suo pony
    cavalcherà fino a londra stasera
    ad implorare per geordie

    donna
    geordie non rubò mai neppure per me
    un frutto o un fiore raro.
    rubò sei cervi nel parco del re
    vendendoli per denaro.

    insieme
    salvate le sue labbra, salvate il suo sorriso,
    non ha vent'anni ancora
    cadrà l'inverno anche sopra il suo viso,

    uomo
    potrete impiccarlo allora

    né il cuore degli inglesi né lo scettro del re
    geordie potran salvare,
    anche se piangeran con te
    la legge non può cambiare.

    insieme
    così lo impiccheranno con una corda d'oro,
    è un privilegio raro.
    rubò sei cervi nel parco del re

    uomo
    vendendoli per denaro
  • geordie's lost his liggie, don't do that, hope you like it gibi bol miktarda eğlenceli parçaları bulunan kıpır kıpır grup.bir de ac/dc'ye nurtopu gibi bir brian johnson vermiştir kendileri.
  • halk ağzında new castlelı demektir. sanılanın aksine zencilere nigger dediğinizde yaptığınız etkiyi yapmaz. new castlelılar da kendi aralarında birbirlerine geordie derler ve hatta geordie olmakla gurur duyarlar. bir nevi bizdeki erzurumlulara dadaş denmesi gibi bişey. *

    aynı zamanda new castle diyalektine de geordie denir. birkaç güzide örneğini verecek olursak;

    is = me (give is the book, give me the book demek oluyo bu durumda ve genelde geordieler dışındaki herkes give us anlıyor, bu sebeple kullanımını tasvip etmiyoruz.)

    a = i (ay yerine a diyolar yani 'ben'e)

    alreet = alright (bazı kullanımlarında hello anlamı da içerebiliyor, alreet mate gibi)

    aye = yes ('o ya'ya benzediği için çıkarımda bulunmak pek zor olmuyo bunda. alakalı olarak (bkz: why aye man))

    cannit = cannot

    divvie = aptal (you divvie!! gibi)

    mam = anne (a'yı bayağı a diye okuyarak, güney ingiletereliler mum diye yazıp u'yu a u arası bi şekilde telaffuz ediyorlar.)

    summat = something
hesabın var mı? giriş yap