• başta size muazzam bi ilgiyle yaklaşan ve zamanla sizi de yükselten karşı tarafın her şey gayet yolunda giderken birden arazi olması durumu.

    herhangi bir açıklama yapmaya bile tenezzül etmeyen bu kişileri katiyen sorgulamayınız.

    bi kaç kez aradınız açmadı ya da mesaj attınız dönmedi mi; son kez 'ben de konuyu kapattım, artık yoluma bakıyorum' diye mesaj atınız ve gerçek anlamda yolunuza bakınız.

    sizi sosyal medya platformları ve cep telefonu numaranız dahil olmak üzere her yerden engellemiş ve size son bir söz söyleme hakkı bile vermemiş olabilir.

    sakin olunuz, 'yazık işte, allah bilir ne derdi var' diye düşünmeyi seçip, yaşananı kişisel algılamayınız.

    hele hele 'ben neyi yanlış yaptım da bu benim başıma geldi' diye düşünerek özgüveninizi zedeleme hatasına düşmeyiniz.
    farklı bi şekilde davransaydınız da sonuç değişmeyecekti çünkü.

    bi de bunların hayalet olmaktan sıkılıp geri dönmeye çalışan modelleri de var ki düşman başına.
    sakın ha kanmayınız, bir daha gidecek çünkü.

    hayatınızdan gitmek isteyen kişi bırakın gitsin.
    giden hiç kimse sizin değerinizden bi şey eksiltmez.
    siz hala çok değerlisiniz ve ne kadar değerli olduğunuzu fark edebilecek kişileri hak ediyorsunuz.
  • anladığım kadarı ile kadınlar kendilerine ufacık ilgi gösteren biri tarafından başlarına gelirse travmatik, sinir krizlerine yol açan, depresyonun dibine iten bir olay olarak görüyor , yapan erkek orospu çocuğu oluyor.

    kadınlar erkeğe yaptıklarında:
    ” ya salakla bi iki mesajlaştık , bir bira içtik , yattık diye peşimden ayrılmıyor, istemiyorum ya” diyor , sırada bekleyen onlarca flörtü ile hayata devam ediyor , erkek ise bu sefer amsalak biri oluyor.

    burada yazılanlardan bu çıkıyor.
  • bunu kim olursa olsun ve hangi sebeple olursa olsun hayatta kimseye yapmayın. yukarda yapılmasını tasvip eden, hem kendini hem de yaptığını bir şey zanneden varlıkları hiç dinlemeyin.

    herhangi bir insanın hayatında bir şekilde yer ediniyorsanız, yer edindiğiniz ölçüde veda ederek ayrılın. arkadaşsanız arkadaş gibi, dostsanız dost gibi, sevgiliyseniz sevgili gibi ayrılın. yok olmayın.

    insan zihni bunu kaldırmakta çok zorlanır.

    herhangi bir şeye başlarken dahi selam vererek başlıyoruz, bitirirken iyi akşamlar diliyoruz.

    ya siz hiç mi cumartesi annelerini görmediniz? onlar çocuklarının geri dönmesi için mi sizce eylem yapıyorlar? çocuklarının başına nasıl bir şey geldiğini bilmek, en azından bir mezar yerleri olsun diye mi yıllardır eylem yapıyorlar?

    ne sanıyorsunuz kendinizi?

    çok mu soğudun, yapamıyor musun, aldatıldın mi, sevmiyor musun? sebep ne olursa olsun sana zamanını vermiş bir insana evlada demeden gitmeyin. nedenini açıklamadan gitmeyin.

    durumu açıklayın ve kararlıysanız düzelmiyorsa sonrasında gidin. ama konuşun. insan olduğunuzu gösterin.

    zamanımı, emeğimi, kalbimi verdiğim insan hiçbir şey demeden yok oldu. direkt olarak yok oldu. mesaj yazdığımda boşluğa gidiyor. uzay boşluğuna mesaj bırakıyor gibi hissediyorum.

    ve ne yaptığımı dahi bilmiyorum. son konuşmamızı milyon kez kafamda dinledim. nerde yanlış yaptım diyorum. burada mi yanlış yaptım, hayır burada yanlış yaptım diyorum. ve gerçeği hiçbir zaman bilemeyeceğim.

    katil dahi suçunun ne olduğunu biliyor, ne yaptığının farkında değilse mahkemede yüzüne her şeyi vuruyorlar.

    gece seni seviyorum derken sabaha neden yok olur bir insan?

    hangi şey zihnimdeki bu tahribi giderecek?

    süslü çekip gitme sözleriniz mi?

    herkes hak ettiği hayati yaşar.

    insan gibi tanışmak, sevişmek ve ayrılmak dileğiyle.
  • tam olarak ghosting değil biliyorum ama ömrüm hayatımda ilk kez maruz kaldığım bir iki tavır var, burda anlatılana çok benziyor bence.

    babamla annemin evini sattık, yerine 2 ev alacağız. biri yarım krediyle.

    ilk olarak emlakcılarla sorun yaşadım. konuşuyoruz, kaporayı hemen yatırın diyor. örnek daireyi gördüm, dairenin kendini gördükten sonra yatırabilirim diyorum. aa haklısınız, şimdi dönemezsiniz herhalde; siz sabahtan gelin iyisi diye ısrar ediyor. sonraki gün akşama kadar pek çok kez arıyorum, telefon açılmıyor. yanlışlıkla açarsa tamam endaze hanım biz size 1 saate döneceğiz diyor. 6 saat geçiyor ses yok, arıyorum açmıyor. 1 saat sonra tekrar arıyorum, sizin bilmem neyi halledecektik di mi diyor. insan çok meşgul olabilir anlıyorum ancak saygı gereği arandığında açar bilgi verirsin. yani eskiden öyleydi, bir şeyler mi değişti bilmiyorum.

    banka sorumlumuza zaten ulaşmak imkansız. cep telefonu numarasını bize verip burdan ulaşabilirsiniz neden dedi fikrim yok. parayı yatırdık ulaştı mı, başvurumuzu yenileyecektiniz bir evrak gerekiyor mu, diğer taraftan bir evrak istemiştiniz elinize ulaştı mı gibi soruların cevaplarını alamıyoruz. ara ara asla açılmıyor telefon. gidince de aa sizin krediniz onaylanmış ancak bilmem ne evrağı için bugün son gündü, artık da yetişmez; pazartesi tekrar başvururuz diyor. o zaman pazartesi sizi arayıp kesin kararımızı konuşalım diyorum, tamam. tahmin edeceğiniz üzere pazartesi de ulaşamıyorsunuz.

    bunların sonunda yüzyüze gelince konuşuyorum elbette. yani laftan anlamayan bir insan değilim, bu tavrın sebebi nedir diye. mantıklı bir cevap yok, eveleme geveleme.

    ulan ben kredi alın diye arayan bankaların müşteri temsilcisini bile dinliyorum, yazık o kadar anlatıyor diye. insanları oyuncak ya da daha kötüsü çöp parçası olarak mı görüyorsunuz? size kim ne yapmış olabilir ki böyle bir saygısızlığı hak görüyorsunuz?

    sonuçta çağımızın her şeyden sıkılan insanlarının görüşmek ya da konuşmak istemediği kişilere yaptığı saygısızca harekettir.
  • insan ilişkilerindeki yapılacak en onursuz davranış şekillerinden birisi. nezaketten ve görgü kurallarından uzak, içerisinde kasıt barindiran, bencillik ile harmanlanmış saçma sapan bir yaklaşım.

    ben hayatım boyunca insanlara karşı nazik olmaya çalıştım. istemeden dahi birini üzduysem uykularım kaçıyor. bu bağlamda en küçük bir plana bile uymaya çalışıyorum. insanları bekletmekten, rahatsız etmekten nefret ederim. bunu hissedersem mümkün olduğunca oradan uzaklaşır ve davranışı hatta varlığımı sonlandırırım.

    bu ghosting yapan biri ile karşılaştım diyelim ve atıyorum bir hafta sonra için sözleştik. benim için o saat ona ayrılmıştır bitmiştir. ama bu kişi o süreçte yazıyorsun cevap vermiyor, arıyorsun geri dönmüyor. lan içimdeki vicdanın amk. rahat bırakmiyor ki hayatıma devam edeyim. herkesi kendim gibi düşündüğüm için diyorum ki kesin başına birşey geldi. yoksa bir insan bunu yapmaz, görüşmek istemiyorsa yada plan iptalse en azından yazar bunu. ama yok kayboluyor ortadan ve benim içime bir öküz oturuyor atamıyorum. siz siz olun, düşmanınız dahi olsa en azından istemiyorum yada benim işim çıktı diyecek, karşı tarafı belirsizlikten kurtaracak kadar onurlu olun ve iki kelime yazın/konuşun.
  • maruz kalan bir kadın için korkunç, inanılmaz, katlanılmaz, dayanılmaz gelebilir ama bir erkeğin buna maruz kalması vaka-ı adiyeden sayılır.
  • yakın bir arkadaşımın kızı geçen yıl üniversiteye başladı. ilkokuldan beri tanıdığım, nasıl düzgün yetiştirildiğine tanık olduğum dünya tatlısı bir genç kızdan bahsediyorum. bu genç kızın hayatına geçen yıl ilk defa, basit hoşlanma duygusunu aşan, sevgilisi diyebileceğimiz bir çocuk girdi. ben de arkadaşım aracılığı ile bu olaya şahit olurken, içten içe kızın ilk ciddi sevgililik tecrübesinin düzgün gitmesini diledim.

    peki, bu ilk ciddi ilişkinin sonu nasıl geldi dersiniz? karşı taraf üç ay kadar sonra tek bir açıklama yapmadan, atılan mesajlara ve telefonlara geri dönmeden kızın hayatından çıktı. ve evet artık hepimiz biliyoruz ki, bu irrasyonel hareketin bir adı var: ghosting.

    genç kızın durumu kavraması, ghosting'e uğradığını anlaması kolay olsa da, neden sorusu kafasında uzunca bir süre döndü ve en önemlisi, insanlara ve ilişkilere güveni sarsıldı. ben direkt konuşmasam da, annesinden bunları duydum. gerçi duymama gerek yok, bu duruma empati yapmak çok kolay değil mi zaten?

    bakın, bir insan ilişkisi biterken, ayrılırken bir neden göstermek zorunda olmayabilir; sıkılmıştır, kafalar uymamıştır, bir başkası daha cazip gelmiştir, olabilir yani buna insanlık halleri diyelim hadi. ilişkiler bir yeşilçam melodraması kıvamında yaşanmamalı zaten, orada da sorun yok. fakat bir insan neden haber bile vermeden, hoşçakal bile demeden çeker gider, bunu birisi bana anlatsın lütfen.

    şu davranışı bir başkasına yapan insanın, kendisi başta olmak üzere hiç kimseye saygısı yoktur bana göre. ghosting nedir yahu? bir başka insana sen yoksun demek, varlığını hiçe saymak? bu güya güçlü (çekip gidebilen) ama özünde korkak (yüzleşmekten kaçınan) insan davranışı değil mi ya? ayıptır, yazıktır.

    sonra aşk öldü ya, aşık olamıyorum, ah nerede eski aşklar diye ağlıyorsunuz. aşkı, love bombing, gaslighting, ghosting, silent treatment gibi davranışlarla çoktan öldürdünüz, haberiniz olsun. siz yine hobi olarak aramaya devam edin tabii, o ayrı.

    edit: imla.
  • bu sadece sevgili iliskileriyle sinirli degil bu arada. arkadas iliskilerinde de olmaya basladi.

    uc kiz arkadastik. bir senedir her ay en az iki kere haftasonlari gorusuyoruz, sohbet muhabbet, dogum gunu hediyeleri vs. gayet tatli.

    bi gun bir anda whatsapp grubumuzdan cikiverdi iclerinden bi tanesi. ben yazdim "nasilsin ne var ne yok diye". cik. cevap yok. diger arkadas yazmis. cik. cevap yok. alla alla noldu acaba? diger arkadas da cok anactir, bir korku aldi onu. "acaba basina bi sey mi geldi?" diyo. ailelerimizden uzagiz, baska bi memlekette. "ben bi aricam yarin" dedi. aradi. acan yok. is yerinden aramis. "kendisi telefona gelmedi ama calisiyor su an, sorun yok" demisler. cok gecmedi ikimizi birden engelledi whatsapp dahil tum sosyal medyadan.

    ilginc bi hadise. ilk defa bi arkadas tarafindan ghostlanmistim. yani arkadaslikta ghostlamaya gerek kalmadan iliskiyi yavas yavas bitirebilirsin. gorusmezsin, bulusmamak icin bahane uydurursun filan kopar gider. ne ara ghostlamaya vardi is?

    gecen vakitte aklima gelince alla alla niye acaba diye hala kendi kendime sorsam da artik bu sorunun cevabinin onemli olmadigini biliyorum. "o da oyle biriydi, geldi gecti hayatimizdan" diyorum. yok yok o kadar olgun degilim yok, sey diyorum "malin tekiymis la bu kari!"
  • nobetten ciktim uyuyacagim dedi ve gayet normal bir muhabbetle uykuya ugurladim.

    saat alti oldugunda dedim bu saate kadar hic uyumazdi demek epey yorulmus.

    saat sekiz oldugunda dedim acaba uzun zamandir almadigi depresanlarini aldi da yan etkisinden mi uyudu kaldi, uyaninca bir yolunu bulup bunu sorarim.

    saat dokuz oldugunda sebeklik yapip bi seyler mi yazsam dedim, yine de kiyamayip uyandirmak istemedim.

    saat onu gecerken instagramda arkadasiyla dolastigi bir storysini gordum. once rahatladim iyi bir sikinti yokmus en azindan dedim. icimden birileri arkadas en azindan bir haber verir bir sey yazar ne bileyim arkadasimla bulusacagim, kafa dinleyecegim, beni sonra darla, darlama der dediler, beyler sakin olun insan bu kuruntuya gerek yok bir ara yazar dedim.

    gece icimdeki dallamalar lan acaba ghostinge mi maruz kaldik diye uyutmadilar. sabah bundan sonra atmayi planladigim 123124134 adet bazilari komik, bazilari duygusal, bazilari sade veya tuzlu yahut acili gunaydin mesajindan yanlis saymadiysam on dokuzuncusunu da atamadim, icimde kaldi. dedim at ne olacak ama buradaki ahalinin de mutlaka bir yerlerde deneyimledigi gorunmez bariyerlere carpa carpa yara bere icinde kaldim.

    sonrasi anlamsiz bir sessizlik.

    tum bu esnada sevindim, uzuldum, sinirlendim, rahatladim, salladim, kaldirdim attim, sonra geri tuttum, alttan aldim, uste ciktim, hayatimi gozden gecirdim, yanlisi aradim, dogruyu aradim, neyi aramam gerektigini aradim, boyle boyle kalakaldim. bir de bu kadar zihinsel hareket yordu, ana tema daha cok yorgunluk sanki.

    biraz da saskinlik. belli bir gecmis muhabbetimiz de vardi ve gece gunduz bir sekilde sohbet eden iki insandan bir anda hic tanismamis gibilige donusmenin saskinligi, goreli bir varolus problemi.

    tum bu karmasanin icinde yuzde yuz verimsiz bir gun, degersizlik hissi, bunlar bize koymaz iki gune toparlariz minvalinde telkinler, sen bunlara cok takilmazdin replikleri, nefes egzersizleri, sigaralar, enerji sektoru, faiz lobileri, soros, falanlar ve filanlar.

    ozetle siz yapmayin bunu. anlamsiz eylemsizlikler hareket eden gozlemcilerde agir yorgunluklara, saskinliklara, paniklere, uzunclere, kirik ve cikiklara gebe olabiliyor, fizik yasalari burada da gecerli.
  • bal gibi de duygusal şiddettir. ghosting'e uğrayan kişi ikili ilişkilerde aldatma, arkadaşlık ilişkilerinde ihanet gibi ağır şeyler yapmadıysa kimsenin kimseyi sadece istemediğinden ghost'lama hakkı yoktur. aç, birkaç dakika ayır konuş, bitir amk zor bir şey değil bu.

    bu tipler yüzünden herkes hayatının bir noktasında kazık yiyip eskiye dönemeyecek ölçüde duygusuzlaşıyor. yeterince duygusuzlaşan da bu boş vermişlik seviyesine gelip robotize olmamış romantiklere kazık atıyor. kısır döngü. sevgisiz, bağsız, mekanik, bireysel insanlar
hesabın var mı? giriş yap