• fatih sultan mehmet'in 1461'de trabzon'u fethiyle başlayan ve stavriot olarak bilinen bu gizli hıristiyanlık, osmanlı coğrafyasında sadece karadeniz'le sınırlı kalmamış. mesala arnavutluk'un kuzeyinde de benzer uygulamalar söz konusu olmuş:

    "islama geçen eski katolikler, cizyeden kaçmak için islama geçtiklerini iddia ederlerdi. özellikle de yerel rahibin, dinî ibadetlerde yer almalarına izin verdiği, merkezden uzak bölgelerde bu insanlar eski geleneklerine sadık kaldılar. erkekler, gizlice komünyon kabul ettiler ve isa'nın adının evlerinden tamamen yok olmasını istemediklerini belirterek hıristiyan kızlarla evlendiler. bu gizli hıristiyanlar rahiplerinin de desteğiyle 1744 yılında, bu insanların açıkça katolik inançlarına dönmelerinde ısrar eden papa 14. benediktus'un baskısına boyun eğmediler. ispat, berat, üsküp ve karadağ bölgelerinde, eskiden ortodoks olanlar arasında da benzer uygulamalara rastlanıyordu."
    antonia zheyazkova, "bir tarihyazımı sorunsalı olarak balkanlar'da islamlaşma: güneydoğu avrupa perspektifi", içinde osmanlı ve balkanlar - bir tarihyazımı tartışması, iletişim yayınları, 2011, istanbul, s. 283.

    ayrıca bkz. frederick william hasluck, sultanlar zamanında anadolu'da hıristiyanlık ve islam, 1. ve 2. cilt, ayrıntı yayınları, 2012.
  • bu konu hakkında osmanlı döneminde karadeniz bölgesinindekileri konu alan yorgo andreadis'in "gizli hristiyanlar" kitabını tavsiye ederim. kısa bir kitap ama çok çarpıcı hayat hikayeleri ve nesilden nesile aktarılan bilgilerle harmanlanmış.

    kitabın yazarının babannesi eski adı kromni olan bölgeden (gümüşhane trabzon sınırı) lozan mübadelesi ile yunanistan'a gelmiş.

    bir rum gözünden bence olabildiğince tarafsız aktarım yapılmış. kitabın sonunda özeleştiri de yapıyor. gizli hristiyanlar'ın müslümanlığı kabul etmesinin korkunun yansıra imtiyazlardan yararlanmak amacını taşıdığını söylüyor( bu insanlar madenlerde çalışıyor ve maden yöneticileri sadece müslümanlar arasından seçiliyor).
    yazar kitapta şunu soruyor: inananlar mı yoksa iki yüzlü mü: roma zulmü sırasında yeraltında yaşayanlar gibi sadık hristiyanlar mıydı yoksa fırsat avcıları mıydılar?her ikisi de diyor yazar cevap olarak.

    nitekim bölgede açık şekilde dinini yaşayan aleni hristiyanlar mevcut. bu iki kesim birbirini tanıyor ama kesinlikle ifşa etmiyor. inanılmaz bir durum. her evin altında ibadet alanları mevcut. her birinin bir müslüman bir de hristiyan adı mevcut. çocuklar büyüyene akılları erene kadar bu durum onlara açıklanmıyor vs.

    1650'de sözde müslüman olan gizli hristiyanlar 200 yıl sonra kimliklerini açıklamaya başlıyorlar. çünkü madenler kapatıldı ve işsiz kaldılar. ve daha kötüsü askere gitmek zorunda kaldılar. maden işçileri askerden muaftı çünkü. (dönemin ingiliz konsolosunun merkeze yazdığı mektuplarda bu kişilerin fırsatçı olduğunu, askerlikten kaçmak istediklerini inandırıcı bulmadığını bildiriyor)

    gizli hristiyanlar arasında osmanlı mollaları da vardı. adam gizli hristiyan ama camide müslümanlara vaaz verip namaz kıldırıyor :))
    neyse kitapta şöyle komik bir olay anlatıyor yazar.

    ne zaman ki gizli hristiyanlar kimliklerini ifşa etmeye başladı, osmanlı o bölgelerde idari komiteler kurdu, bu insanları kaydetmek için. komite kaymakam, askeri kumandan ve molladan oluşuyordu.

    trabzon cevizlik'te böyle bir komite var, gelen gizli hristiyanları deftere kaydediyorlar. bir gün komite defterleri kapatmaya karar verdi, çünkü kaydedecek kimse kalmamıştı. henüz değil diye cevapladı molla vaizoğlu, biraz daha bekle. bir süre daha beklendi ama kimse gelmedi.
    molla konuştu: beni de kaydedin: georgios kirittopoulos, kapıköylü papaz :))
  • osmanlı döneminde, trabzon maçka ilçesi ve kuzey gümüşhane’de bulunan krom, yağlıdere, stavri, zigana, santa, torul ve çevresinde yaşayan ve osmanlı tahrir defterlerinde müslüman olarak görünen, ama gerçekte hristiyan olan halkın ve bu halkın 15 temmuz 1857 tarihinde, 44 dini liderinin gizli hristiyan olduklarını duyurmak, avrupalı ülkelere durumlarını anlatmak için istanbul’daki ingiliz büyükelçiliğine başvurmalarıyla ortaya çıkan tarihi olayın adı.

    yüreğine sor filminde gerçekleşen olaylar mekan olarak farklı olsada(filmde ki yer rize çamlıhemşin) gerçekte yaşanmış olaylardır.crypto köylerinin imamları camide namaz kıldırdıktan sonra ekseriyetle her köy evinin içindeki yada bahçesinde ki gizli şapel de ibadetini yapar.ölüleri dikkat çekmesin diye geceleri gömerlerdi.insanların hem müslüman hemde hristiyan isimleri vardı.asıl dinlerini saklamalarının sebebi gayri müslimlere uygulanan ağır vergi yükleri ve çocuklarının devşirilmesini istememelerinden dolayıdır.
  • 1999 yılında üniversiteden çok yakın bir arkadaşım iyice sarhoş olduğumuz bir gece kendince çok önemli bir itirafta bulunmuş ve "tüm sülalesinin aslında hristiyan olduğunu" söylemişti. ben "ee, bizimkiler de müslüman" ne olmuş diye tüm atayıslığımla, tüm açık görüşlülüğümle, tüm ekabirliğimle ezmiştim onu. benim ve diğer arkadaşlarımın bunu umarsamamasına şaşırmıştı. sonradan konu harlandı tabi. bunlar aslında yedi kuşaktır hristiyanlarmış meğer. memleketleri artvin'in köyündeki hemen herkes de hristiyanmış zaten. hatta civar bir çok yerleşim yerinde sürüsüyle hristiyan varmış. 50'li yıllarda dedeleri ve babaları ile istanbul'a yerleşip oraya kök salmışlar. osmanlı zamanında başlayan, dışarıdan müslüman gözüküp hristiyanlıklarını gizlice yaşama durumlarını bugün bile sürdürüyorlarmış. örneğin ramazanda her gece sahur vakti için alarm kurup, yarım saat ışıkları yakıp/söndürüp oruç tutma taklidi yaptıklarını, gene ramazanda iftarla birlikte yemeğe başladıklarını, anne babalarının kiliseye gizlice gittiklerini anlatmıştı uzun uzun. evliliklerini de sadece topluluk içinde yapıyorlardı. yani müslüman biri ile evlilik hoş görülmüyordu. baştaki "n'olcek yavv" tavrımız yerini şaşkınlığa bırakmıştı. ancak çok da üstünde durmadık. neticede aklı beş karış havada üniversite öğrencileriydik. ancak uzun yıllar sonra serinkanlı düşündüğümde durumun vahametini kavrayabildim. çok yakındık ve çoğu akrabasını tanıyordum. hepsiyle yaptığımız sohbetleri, kullandıkları müslüman jargonlarını düşündüm. 21. yy'da istanbul'da 1940lı yılların almanya'sındaki bir yahudi ailesi gibi yaşayan bu insancıkları aklıma getirip türkiye'nin sünni ve milliyetçi postalları altında ezilen unmakbul vatantaşlarının sanıldıklarından da kalabalık olduğunu bir daha idrak ettim.

    tabi o dönemin gençleri olan ilerici x kuşağında islam gibi hristiyanlık da hızla azalıyordu. o sülaleden tanıdığım 5-6 gençten yalnızca biri dini ritüellere özen gösteriyordu. diğerleri tıpkı bizler gibi atayıs, komünüs, anarşik gençlerdi. kendisiyle şimdi görüşmesek de sosyal medyadan görüyorum. o ve o dönemki gizli hristiyan arkadaşlarımın hepsinin z kuşağından çocukları olmuş. muhtemeldir bu kuşakta hristiyanlık artık iyice marjinalize olup, büyükanne ve büyükbabanın acayip ritüellerine dönüşüp artık sallanmıyordur.

    tabi yanılıyor da olabilirim. belki de bu kuşağın torunları ileride "biz garadenizliyiz goççum, yiğidin harman olduğu yerdeniz, müslümanlık da milliyetçilik de bizden sorulur" diye akranlarını haraca bağlayacaklar, sonra da memleketteki tüm inşaat işlerini ve devlet yönetimi kadrolarını tekelleri altına alacaklar, mercedes v3 füzyon model araçlarında son ses ismail türüt dinleyeceklerdir kim bilir?
  • "uzun sokak çamur oldi
    kromlilar gâvur oldu"

    "mart 1857'de trabzon kızlar (panagia theoskepastos) manastırı'nda toplanan 44 ortodoks rahibi 15 temmuz 1857 günü kromlular'ın hristiyan olduklarını duyurmak, avrupalı ülkelere durumlarını anlatmak için trabzon'da vice-konsül f. stevens aracılığıyla istanbul'daki ingiliz büyükelçiliğine başvurmuşlardır.

    stevens, kromni, argyropolis, santa ve hapsiköy'de 55 köyde yaptığı araştırmada 9 bin 533 müslüman, 17 bin 200 gizli hıristiyan ile 28 bin 960 hıristiyan yaşadığını belirlemiş olup, konuyla ilgili tüm belgeler bugün londra'daki foreign office arşivi'nde saklanmaktadır.

    uzun süredir islam bilinen kromluların dağdan inerek trabzon uzun sokak'ta bulunan ingiliz elçiliğine gelmesi ve durumlarını açıklaması hayretle karşılanmış, "uzun sokak çamur oldi/ kromlilar gâvur oldu" deyişinde olduğu gibi folklorik etkileri bugüne dek ulaşmıştır.

    gizli hıristiyanların tamamı 1923 türk-yunan mübadelesi ile yunanistan'a gönderilmiş, 1829'da kafkasya'ya kaçan 90 bin kişilik ilk grubun torunlarına ise 1991'de sscb'nin yıkılmasından sonra yunanistan tarafından vatandaşlık hakkı verilmiş ve anavatanlarına (?) geri çağrılmışlardır."

    karadeniz bölgesindeki gizli hıristiyanların adı kromlides yani kromlularmış.

    http://bianet.org/…istiyanlik-ve-yuregine-sor-filmi
  • dinde zorlama yoksa bu ne perhiz ne lahana turşusu denilen tarihi gerçek. osmanlı imparatorluğunda arnavutluk'ta, girit'te, kıbrıs'ta, lübnan'da ve doğu karadeniz'de özellikle gümüşhane civarında müslüman gibi görünen ama evinin içinde hristiyan gibi davranan büyük halk kitleleri vardı. zorlamayla da olsa islam'a geçen rumların eski dinlerine dönmeleri hallinde istanbul'un göbeğinde bile canlı canlı yakıldığı bir ortamda varlığını sürdürmeye çalışan bu insanlar hakkında türkçe tek ve en önemli kaynak gizli hristiyanlık adlı makale şurada
  • gizli hristiyanların günümüzdeki torunları acaba köklerine ne kadar bağlı? müslüman oldular mı? ya da müslümanlığı içselleştirdiler mi? siyasi politik görüşleri oy verdikleri partiler ne?
  • gürgen öz 'ün karanlık köy kitabını okurken benim de dikkatimi çeken tarihi olgu. roman olduğu için aslı astarı var mı merak ediyordum, varmış demek ki.
  • endülüsteki moriskoları akıllara getiren durumdur.

    tabii islamda, hristiyanlıkta olduğu gibi bir engizisyon kurumu ortaya çıkmadığı için bu insanların itikadlarını gizli bir şekilde de olsa uzun süre sürdürmeleri mümkün olabilmiş. ispanya'da ise engizisyon, hristiyan oldum diyen müslüman ve yahudilere göz açtırmadığı için sert yaptırımlar, isyanlar ve buna mukabil sert misillemeler ortaya çıkıyordu.

    gerçi işin sonunda doğu karadenizdeki gizli hristiyanlar da moriskoların kaderinden kaçamadı. cumhuriyetin ilanıyla beraber kimliklerini ifşa etmiş bu insanlar tıpkı moriskoların kuzey afrika'ya sürgün edilmesi gibi yunanistan'a sürüldü.
hesabın var mı? giriş yap