• ne zaman yorgun argın eve döndüğümde üşüyerek yorgan altına sığınsam, aklıma gelen ilk şey bilgisayardan bu filmi açmak..

    çocukluk efsanem olmasından mı bilmediğim, "sıcacık" film..
  • benim gözümde kemal sunal filmlerinin yabancı versiyonudur.şu sebeple ki; yalan yok her gördüğümde oturup izliyorum hiç sıkılmadan. bunun sebebi filmi izlerken kendimi tekrar çocukluğumdaymışım gibi hissediyor olmam olabilir, çocukluğumda genel manayla daha mutlu muydum bilemeyeceğim ama bu filmi izlerkenki huzur ve mutluluğum çok başkaydı.
  • cani bir cocugun gozunu kirpmadan isledigi sadist fanteziler silsilesi
  • yılbaşı gelene kadar bir yerlerde yayınlanmasını bekliyor olacağım çocukluğumun efsane filmi. hayır izlemezsem bir şey olur, senem kötü geçer alimallah. favorim tabi ki ilk film, ikincisi aynı havayı vermez ne yazık.
  • çocukluğum film serisi. her yılbaşı geldiğinde bu film serisi gösterilirdi. o yıllarda noel yılbaşı ayrımını bilmeden o sıcacık film atmosferine acayip özenirdim. hayat o zamanlar çok daha masum çok daha güzeldi. bu pandemi sürecinde çocukluğumun filmlerine merak saldım. izlediğim filmlerden biri de evde tek başına oldu.

    yeniden filmi izleyince şunu farkettim kevin’in hırsızlarla mücadele ettiği sahneler topu topu 10-15 dakika. o da taa filmin sonunda. ama bu filmin neden efsane olduğunu anladım eli yüzü düzgün hiç boş sahnesi olmayan 10 numara film.

    film hakkında bir kaç trivia verelim.
    —————spoiler————-
    —————————————
    - filmde buzz’ın kız arkadaşı resminde bulunan o şapşik gerçekte erkekmiş. yönetmen bir kızın bu şekilde aşağılanmamasını istemiş ve onun yerine set arkasından birinin oğluna kostüm giydirerek bu fotoğrafı çektirmiş.

    -gangster filmlerinden tanıdığımız joe pesci film çekimleri sırasında bunun bir çocuk filmi olduğunu unutup sürekli sövme ihtiyacı duymuş. yönetmen bunu çözmek ve pesci’yi rahatlatmak için fuck yerine fridge yani buzdolabı kelimesini kullanmayı önermiş.

    -filmin başlarında kevin sürekli kameranın daha üstten baktığı şekilde çekilerek çaresizliği ve küçüklüğü yansıtılmış. sonlarda ise daha aşağıdan çekilerek daha güçlü olduğu sanılması istenmiş. bu teknik sinema-tv de kullanılan hoş bir yöntem.

    -joe pesci ve daniel stern filmin bir başarı göstereceğine inanmadıkları için film boyunca üst düzey bir performans için kasmışlar. başarılı olunca da epey bir şaşırmışlar.

    -macaulay culkin kevin’in tuzaklarına ait haritayı bizzat kendi çizmiş.

    -culkin’in filmde dublörü 30 yaşında o boylarda bir adammış.

    -çekimler boyunca pesci culkin’e yüz vermemiş. ancak yine de culkin’in muhteşem performansından çok etkilenmiş.

    -filmde kevin’in tvden açtığı siyah beyaz film gerçekte yokmuş. bu film için çekilen bir videodan ibaretmiş.

    -filmin çekilen ilk sahnesi kevin’in diş fırçası alıp kaçtığı sahneymiş.

    -aslında filmde ailenin fransa’da ki sahnelerinin daha çok olması öngörülmüş ancak daha sonra bundan vazgeçilip daha çok kevin’a odaklanılmış.

    -filmin çekildiği evin adresi illinois, winnetka. lincoln bulvarı 671

    -robert de niro, joe pesci’nin oynadığı harry rolünü geri çevirmiş.

    -son olarak filmdeki oyunculardan hayatını kaybedenler;
    kevin’in babası
    kevin’in korktuğu yaşlı amca
    anneyi minibüsleriyle chicago’ya götüren grubun başındaki adam
  • bu eskimiş filmdeki ilginç bir ayrıntı eve gelen pizzanın üzerindeki kutuda little nero's yazmasıdır. little caesars'a gönderme yapılmış olsa gerek..
  • mekan olarak kullanılan evin hastası olduğum film. hep öyle büyük ve güzel bir evim olsun istemişimdir.
  • 90'ların sonunda çocuk olmuş herkesin hatırası olan film. şimdi izleyince saçma gelebilir ama o zamanlar hepimiz ağzımızdan tükürük saça saça gülüyorduk.
  • cocukken yilbaslarinda bunu izleyerek ailemle mutlu bir sekilde girerdim yeni seneye. hayatin ne kadar acimasiz ve zor oldugunu bilmedigim,saf ve guzel yillardi.

    simdi indiriyorum yine bu filmi. madem gece yâd etme gecesi, usule tam uyayim:) tek fark yaninda eslik eden ickiler de var ve ben de evde tek basinayim. cok heycanli,hemen izlemem gerek.:)
  • serinin 2. filmi her seferinde ilk kez izleniyormuşcasına zevklidir. ikincisi ilkinden güzel olan filmlere en büyük örnek olarak verebilirim. cine5'ten kaydedilmiş vhs'sini abartısız haftalık izleme ritüellerim vardı küçükken. hatta hala kullanılan o müthiş dublajı, cine5'in kendine has keskin ve yüksek tizli stereo ses kalitesini, karanlık atmosferi falan filan asla unutamam.
hesabın var mı? giriş yap