• cimri ibne
  • yapılan araştırmalar gösteriyor ki, insanlar homo economicus karakterini tam olarak taşımıyorlar. evet homo romanticus olmadığımız da kesin ama her davranışımızı çıkar terazisinde tartıp, ince ince geçirmek hesabı da yapmıyoruz. hatta bunu yapmamızı engelleyen şey genetik yapımıza kazınmış bir bencil gen olan adalet arzusu.

    insanoğlu gerçekten homo economicus karakteri taşıyor mu diye test etmek için bir kaç deney yapılmış. örneğin*, iki kişi arasında bir çeşit paylaşım oyunu oynanmış. bu kişilere a ve b diyelim. a kişisine 10 ytl veriyoruz ve bunu b kişisi ile kendisi arasında istediği oranda dağıtmasını istiyoruz. fakat her iki kişinin para alabilmesi için, b kişisinin bu dağıtım oranını kabul etmesi gerek. b kişisi dağıtımı kabul ederse ikisi de payına düşen parayı alıyor. eğer b kişisi dağıtımı kabul etmezse ikisi de para alamıyor, 10 ytl kasaya geri dönüyor.

    eğer a ve b kişileri gerçekten homo economicus olsalar idi, a kişisinin b kişisine 1 ytl teklif edip 9 ytl'yi kendisine ayırması, b kişisinin de bu teklifi kabul etmesi gerekirdi. zira etmez ise hiç para kazanamayacak, kabul ederse en azından 1 ytl alacak. peki pratikte ne olmuş dersiniz? pratikte, a kişileri her zaman daha adil teklifler yapmışlar. fake oyuncular tarafından kasıtlı olarak yapılan 9:1 veya 8:2 gibi teklifler ise b kişileri tarafından reddedilmiş. aynı deneyi ben çevremde de yaptım, hakikaten insanlar 9:1 gibi bir dağıtım oranını ne olursa olsun kabul etmiyorlar. hatta bir iki tanesine tokat attım, kendine gel, akıllı ol lan lavuk dedim, biraz homo economicus gibi davran, oyun teorisi, kâr maksimizasyonu dedim ama fayda etmedi. sosyologlar bu davranışın nedeninin ilkel (yüzbinlerce yıl önce) barter tüccarlarından bu yana genlerimize işlemiş adalet mefhumunun olduğunu düşünüyorlar.

    öte yandan kanaatimce homo economicus hiçbir şekilde üreyemez beyler. bırak çocuk yapmayı, homo economicus erkeği bir kadınla evlenmez bile, zira finance 101 dersi bize der ki;

    "never invest in a depreciating asset, always rent it!"
  • öte yandan, homo economicus tipolojisinin insanların genetik yapısına tam olarak uygun olmamasının belirli sonuçları var. şöyle ki, günümüzde geçerli olan kapitalist ekonomik sistem homo economicus tipolojisi üzerine kurulmuştur ve bu düzen insanların homo economicus prototipi gibi hareket etmesini bekler. ama deneylerle sabit ki, insanlar böyle hareket etmiyor, etmekten de hoşlanmıyor. dolayısıyla vahşi kapitalizm, düşünülenin aksine, insanlık üzerine gayet eğreti duran bir elbise esasında. endüstri devriminden bu yana özellikle kronik depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların artmış olması hatta insanlığa en fazla zarar, mutsuzluk veren olgular haline gelmiş olmaları, vahşi kapitalizm elbisesinin insanlık üzerinde nasıl eğreti durduğunun en önemli kanıtlarındandır.

    ha burada komunizm veya sosyalizme mi selam çakıyoruz? elbette hayır...vahşi kapitalizm insanlık üzerine ne kadar eğreti duruyorsa komunizm veya sosyalizm 100 misli daha eğreti duruyor.
  • "-iktisadi sistemde bir varlik ve arz talep icinde karar verici olan birey, ekonomik konularda, kendi icinde mantikli ve kendisi icin en yararli, en cok fayda saglayacagi kararlari verir..." teorisi.
  • ölümcül bir mutasyon sonucu oluşmuş, kanser hızıyla yayılan, elbet yokolmaya mahkum canlı türü/parazit/virüs.
    her ne kadar ilk kelimesi homo olsa da kesinlikle insan değildir, onunla bir akrabalığı yoktur.
  • "enis batur'un derlediği kara mizah antolojisi'nde yer alan tanıma göre homo economicus : diş macunu satın almanın toplam maliyeti , dişlerini yaptırmanın toplam maliyetinden yüksek diye dişlerini fırçalamayı reddeden insandır." peps blodsband - homo economicus
  • default olarak, veri kosullar altinda kendi fayda maksimizasyonuna ulasmaya calisan hayal kahramani.
  • alfred marshall tarafindan ortaya atilmistir. asil yazilisi latincedir: homo aeconomicus. insanlarin surekli ellerinde hesap makinesi su isi yapsam nasi olur bu isi yapsam ne olur diye dusundugunu iddia eder, neo-klasik ekonomi dusuncesidir. marshall'in ogrencisi j.m. keynes, ekonomiyi matematikselden cok sosyal bir bilim olarak tanimlamis, kimsenin aslinda homo aeconomicus olmadigini iddia etmistir.
  • insanın sadece ekonomik ilişkileri içinde ele alınmasını tanımlamak için kullanılabilecek süper tamlama.
  • insanın ekonomik dusunen ve davranan bir varlık oldugunu ifade eden kavramdır. klasik iktisadın ve tabiki onun uzantısı sayabilecegimiz liberal iktisadi ekolun temel ilkelerinden biridir. ekonomik dusunce ve davranışdan kasıt asıl itibarıyla "rasyonel" dusunebilme yetenegidir ve buna gore her insan karsısına cıkan alternatifler arasında kendisine en fazla fayda saglayan secenegi tercih etme egilimindedir, bu onun dogasında varolan karakteristik bir ozelliktir. zaman içinde egitim, kultur, sosyal yapı gibi faktorler bu ana özelligi torpuleyip yonlendirse de veyahut ustunu kapatsa bile insanoglu bu ozelligini ekonomik faaliyetlerinde one cıkarır, hatta cıkarması gerekliliktir.
    ayrıca bu dogal oldugu kadar ahlaki/toplumsal olandır zira her insan en iyi ve faydalı secenegi tercih ederse, toplumsal fayda da otomatik olarak artar, tıpkı bir sokakta yasayan her ailenin evinin onunu temiz tuması halinde sokagında temiz kalması gibi.
    ancak kapitalizm/serbest piyasa/tam rekabetin temel postulatı olarak kabul edilen bu kavram yukarıda özetle ifadelendirmeye calıstıgımız anlamını ancak gibi diger temel umdelerle birlikte dusunuldugunde kazanabilir zira serbest rekabet, serbest girişim, özel mulkiyet gibi ilkelerin olmadıgı yada tam olarak olusamadıgı sistemlerde homo ekonomicus un varolması pek de kolay degildir. buradan hareketle aslında teorik bir varlık sayabilecegimiz bu “ekonomik insan”, gercek hayatta sadece bazı bireyler ve olaylar için karsılık bulabilir genel bir tip olmaktan uzaktır.
hesabın var mı? giriş yap